68
bundan bir süre önce “ntvspor izleyicisiyle buluşuyor” başlığıyla bir davet yapmıştı. gelin sorunlarınızı, beklentilerinizi, eleştirilerinizi anlatın diyorlardı. bizlerden e-mail istediler. tam da bir çok mecrada aynı anda başlattığımız nontvspor protestosunun hemen ardından geldi bu girişim. ben de gönderdim e-mail, daha önce blogda, facebookda, galatasaray sözlük’te yayınlanan gayet sert ifadeler içeren yazılarımı ekleyerek.
geçtiğimiz perşembe ntvspor’dan davet geldi. 26 eylül pazar günü 12:00’de görüşmeye bekliyoruz diyorlardı. önce telefonla konfirmasyon için aradım. ismimi söyledim, tamam dediler. başka bir bilgi lazım mı, e-mail, telefon gibi diye sorduğumda “gerek yok captano değil mi?” dediler. şaşırdım elbette, ulan dedim bunlar beni bekliyor herhalde, sakata gelmeyelim esprileri de havada uçuştu.
pazar normalde uyuduğum saatte olduğu için toplantı cumartesi gecesi rakı-balık yapmadan geçirdim. sabah sabah gittim maslak’a. sözlükten hadomer ve winoforever ile birlikte.
bir konferans salonunda yapıldı toplantı. isimlerimizi işaretlediler listeden falan. güzel bir salondu ve ntvspor neredeyse tam kadro oradaydı. fuat akdağ, haluk yürekli, ercan taner, mehmet demirkol, mert aydın, burcu esmersoy, sine büyüka, murat caner, ntvspor internet sorumlusu can bey. rıdvan dilmen, ersin düzen ve güntekin onay’ın olmaması eksiklikti elbette. özellikle rıdvan dilmen. gerçi orada olsaydı konular çok çok uzardı sanırım, gözünün içine baka baka herkes rahatça eleştiremezdi. beni etkilemezdi aslında ama gelmedi.
doğrusu böyle bir kadro ile bizi dinleyeceklerini tahmin etmemiştim. sanıyordum ki, birkaç kamera arkasındaki müdür, birkaç asistanla bizi dinleyecekler, notlar, kayıtlar alıp gidecekler. başta fuat akdağ olmak üzere çok ilgiliydiler doğrusu. çok memnun oldum bu durumdan.
bir çok övgü, bir çok eleştiri yöneltildi ntvspor’a.
maç günü olduğu için sırtında captano yazan formayla gittim elbette, toplantıdan sonra da nevizade’de buluşacaktık arkadaşlarla. sıra bana geldiğinde formayla gelmemin tavır olmadığını, maç günü olduğu için formayla geldiğimi söyledim. mehmet demirkol : ne tavrı olacak canım dedi, birazdan anlarsınız deyip çalımlayıp geçtim demirkol’u.
nontvspor’un kıvılcımını çakan adam olduğumu söyledim ve fuat akdağ : biliyoruz biliyoruz, buradan da nevizadeye gideceksiniz, hadi bakalım. merak etme burada taşlar, sopalar yok dedi, hep beraber güldük.
nontvspor’u başlatmamıza sebep olan her şeyi anlattım, 3 örnek verdim o an aklıma gelen. haluk yürekli yeterli bulmadı. istersen liste gönderelim önerisi yaptım. galatasaraylı muhabir ve yorumcu bulunmadığını, özgür buzbaş’ın fenerbahçeli olduğunu ve galatasaray taraftarının genciyle, yaşlısıyla rahatsız olduğunu ekledim. fuat akdağ, özgür’ün fenerli olduğunu benden öğrendiğini söyledi, “ben o konularla ilgilenmem, işini doğru yapmasıyla ilgilenirim” dedi.kontra olarak bilmesi gerektiğini söyledim, nevizadeye gideceğimi biliyorsun, muhabirinin hangi takımı tuttuğunu niye bilmiyorsun dedim, saygıyla elbette.
rıdvan dilmen’in fenerbahçe ve alex şablonuyla konuştuğunu anlattım. mehmet demirkol, eskiden de hagi şablonuyla konuşulurdu dedi. sanki hagi ile alex birmiş gibi.
ara verildiğinde haber müdürü haluk yürekli “yanınıza geliyorum” dedi, “dışarı gel” dedim gülüşmeler olduj ikişer sigara içtiğimiz süre boyunca nontvspor’un yanlış bir slogan olduğuna ikna etmeye çalıştı. biz de ona nontvspor’un izlememeya yönelik olmadığını, sadece galatasaray taraftarının duyduğu rahatsızlığı dile getirmek amacında olduğunu anlattık. bizden yorumcu ismi istedi. kanat atkaya’yı söyledik. kadrolarında olduğunu söyledi ama çok az göründüğü fikrinde olduğumuzu, bize yetmediğini söyledik. ancak, anlaşıldığı kadarıyla nontvspor kampanyası sesini duyurmuş.
görüşme sırasında enteresan istekler de oldu. scout ekibi kurulmasını isteyenler, iş isteyenler, güzel hatunların daha fazla sayıda olmasını isteyenler. bunun dışında desteklediğim istekler de oldu. kıyıda köşede kalmış branşlara daha fazla yer ayrılması, futbol hikayelerine yer verilmesi gerektiği gibi. doğru elbette, futbol her yerde konuşuluyor spor kanalı olarak farklı bir yol izlenmesi gerekiyor gerçekten de. ama bir ticari işletme olarak da ratingleri çokça önemsemek zorundalar da elbette. tam bu sırada mehmet demirkol aynı program içinde trabzonspor ve beşiktaş konuşulurken bile ratingin düştüğünden bahsetti. habertürk’te uğur meleke ile yaptıkları programın 0 rating aldığını ve bu yüzden kaldırıldığı anlattı.
o kadar konuştuk, anlattık ama fuat akdağ, bütün topları göğsünde yumuşatıp yere indirdi. her eleştiriye “olur öyle, biz böyle tercih ediyoruz” yaklaşımı sergiledi. bu görüşme işe yarayacak mı bilmiyorum ama edindiğim izlenim ntvspor doğru yolda ilerlediğini check etmiş oldu, kendilerine göre. çünkü önerilen her şeyi zaten biz de bunu düşünüyoruz, böyle programlar yapmayı planlıyoruz diye cevapladılar.
elbette çok yetkin bir ekip ve ekonomik olarak güçlü bir şirket. daha da başarılı olacaklardır.
biz gerekenleri anlattık, bundan sonra takibe devam edeceğiz.
geçtiğimiz perşembe ntvspor’dan davet geldi. 26 eylül pazar günü 12:00’de görüşmeye bekliyoruz diyorlardı. önce telefonla konfirmasyon için aradım. ismimi söyledim, tamam dediler. başka bir bilgi lazım mı, e-mail, telefon gibi diye sorduğumda “gerek yok captano değil mi?” dediler. şaşırdım elbette, ulan dedim bunlar beni bekliyor herhalde, sakata gelmeyelim esprileri de havada uçuştu.
pazar normalde uyuduğum saatte olduğu için toplantı cumartesi gecesi rakı-balık yapmadan geçirdim. sabah sabah gittim maslak’a. sözlükten hadomer ve winoforever ile birlikte.
bir konferans salonunda yapıldı toplantı. isimlerimizi işaretlediler listeden falan. güzel bir salondu ve ntvspor neredeyse tam kadro oradaydı. fuat akdağ, haluk yürekli, ercan taner, mehmet demirkol, mert aydın, burcu esmersoy, sine büyüka, murat caner, ntvspor internet sorumlusu can bey. rıdvan dilmen, ersin düzen ve güntekin onay’ın olmaması eksiklikti elbette. özellikle rıdvan dilmen. gerçi orada olsaydı konular çok çok uzardı sanırım, gözünün içine baka baka herkes rahatça eleştiremezdi. beni etkilemezdi aslında ama gelmedi.
doğrusu böyle bir kadro ile bizi dinleyeceklerini tahmin etmemiştim. sanıyordum ki, birkaç kamera arkasındaki müdür, birkaç asistanla bizi dinleyecekler, notlar, kayıtlar alıp gidecekler. başta fuat akdağ olmak üzere çok ilgiliydiler doğrusu. çok memnun oldum bu durumdan.
bir çok övgü, bir çok eleştiri yöneltildi ntvspor’a.
maç günü olduğu için sırtında captano yazan formayla gittim elbette, toplantıdan sonra da nevizade’de buluşacaktık arkadaşlarla. sıra bana geldiğinde formayla gelmemin tavır olmadığını, maç günü olduğu için formayla geldiğimi söyledim. mehmet demirkol : ne tavrı olacak canım dedi, birazdan anlarsınız deyip çalımlayıp geçtim demirkol’u.
nontvspor’un kıvılcımını çakan adam olduğumu söyledim ve fuat akdağ : biliyoruz biliyoruz, buradan da nevizadeye gideceksiniz, hadi bakalım. merak etme burada taşlar, sopalar yok dedi, hep beraber güldük.
nontvspor’u başlatmamıza sebep olan her şeyi anlattım, 3 örnek verdim o an aklıma gelen. haluk yürekli yeterli bulmadı. istersen liste gönderelim önerisi yaptım. galatasaraylı muhabir ve yorumcu bulunmadığını, özgür buzbaş’ın fenerbahçeli olduğunu ve galatasaray taraftarının genciyle, yaşlısıyla rahatsız olduğunu ekledim. fuat akdağ, özgür’ün fenerli olduğunu benden öğrendiğini söyledi, “ben o konularla ilgilenmem, işini doğru yapmasıyla ilgilenirim” dedi.kontra olarak bilmesi gerektiğini söyledim, nevizadeye gideceğimi biliyorsun, muhabirinin hangi takımı tuttuğunu niye bilmiyorsun dedim, saygıyla elbette.
rıdvan dilmen’in fenerbahçe ve alex şablonuyla konuştuğunu anlattım. mehmet demirkol, eskiden de hagi şablonuyla konuşulurdu dedi. sanki hagi ile alex birmiş gibi.
ara verildiğinde haber müdürü haluk yürekli “yanınıza geliyorum” dedi, “dışarı gel” dedim gülüşmeler olduj ikişer sigara içtiğimiz süre boyunca nontvspor’un yanlış bir slogan olduğuna ikna etmeye çalıştı. biz de ona nontvspor’un izlememeya yönelik olmadığını, sadece galatasaray taraftarının duyduğu rahatsızlığı dile getirmek amacında olduğunu anlattık. bizden yorumcu ismi istedi. kanat atkaya’yı söyledik. kadrolarında olduğunu söyledi ama çok az göründüğü fikrinde olduğumuzu, bize yetmediğini söyledik. ancak, anlaşıldığı kadarıyla nontvspor kampanyası sesini duyurmuş.
görüşme sırasında enteresan istekler de oldu. scout ekibi kurulmasını isteyenler, iş isteyenler, güzel hatunların daha fazla sayıda olmasını isteyenler. bunun dışında desteklediğim istekler de oldu. kıyıda köşede kalmış branşlara daha fazla yer ayrılması, futbol hikayelerine yer verilmesi gerektiği gibi. doğru elbette, futbol her yerde konuşuluyor spor kanalı olarak farklı bir yol izlenmesi gerekiyor gerçekten de. ama bir ticari işletme olarak da ratingleri çokça önemsemek zorundalar da elbette. tam bu sırada mehmet demirkol aynı program içinde trabzonspor ve beşiktaş konuşulurken bile ratingin düştüğünden bahsetti. habertürk’te uğur meleke ile yaptıkları programın 0 rating aldığını ve bu yüzden kaldırıldığı anlattı.
o kadar konuştuk, anlattık ama fuat akdağ, bütün topları göğsünde yumuşatıp yere indirdi. her eleştiriye “olur öyle, biz böyle tercih ediyoruz” yaklaşımı sergiledi. bu görüşme işe yarayacak mı bilmiyorum ama edindiğim izlenim ntvspor doğru yolda ilerlediğini check etmiş oldu, kendilerine göre. çünkü önerilen her şeyi zaten biz de bunu düşünüyoruz, böyle programlar yapmayı planlıyoruz diye cevapladılar.
elbette çok yetkin bir ekip ve ekonomik olarak güçlü bir şirket. daha da başarılı olacaklardır.
biz gerekenleri anlattık, bundan sonra takibe devam edeceğiz.