lorik cana

takım girmesi için arda turan'ın dönmesini bile beklemek hatadır. kendisini oynatmadığımız her maç aleyhimize, çünkü ne kadar geç oynarsa insanlar lorik cana'nın değerini o kadar geç algılayacak, basın o kadar geç vazgeçecek boş yere saydırmaktan. mevcut şartlar içinde kesilmesi mümkün olan tek oyuncu pino'dur ve bana göre bir dakika düşünülmeden yapılmalıdır bu hamle. kewell-misimoviç-baros'un üçü olduğu bir hücum dörtlüsünün dördüncü oyuncusunun pino yerine aydın veya serdar özkan olması mı bir takımı daha çok etkiler, yoksa yıllardır orta saha diye ağlayan bir takımın mustafa sarp'ın yerine cana'yı oynatması mı daha çok etki eder, düşünelim. bu yüzden rijkaard'ı eleştirmiyorum, onun tercihidir fakat o oynamadıkça insanların "abi bu cana hani iyi topçuydu noldu yea" demeleri bana sinir krizi geçirtecek. düşünsene, kendi futbolcunu bi kere bile 90 dakika izlemeden böyle eleştirebiliyorsun, basının gazına gelerek. hani rıdvan'la dalga geçiyorduk? yapmayın yahu bu kadar...

marsilya tarihinin en genç kaptanı olmuş, premier lig tarihinin de transfer olduğu yıl da kaptan olan ilk futbolcusu olmuş bir futbolcudan bahsediyoruz. neden acaba? tipi güzel diye falan mı?

satışa çıktığı gün gidip aldığım formaya tereddüt etmeden ismini yazdırdım, çünkü biliyorum ki lorik cana galatasaray taraftarının sahada görmek istediği ruh'un ete kemiğe büründüğü adamlardan. ve o bunu gösterecek, er ya da geç.