12
çok duygusal yazıyor, sinirlerimi bozuyor.
bir gün galatasaray futbol takımı hakkında şöyle bir şeyler yazmıştı;
---------alıntı-----------
galatasaray her şeyi kaldırır, umutsuzluğu kaldırmaz. taraftarlık umut işidir, his işidir. analizler, yorumlar falan elbet olacak. ama umudunuza, umudumuza sahip çıkalım arkadaş. kötümser tabloları çizen, boğucu senaryoları yazan, ağzını gere gere alakalı alakasız her lafı galatasaray'a getirip, bizi yıpratmaya çalışan yeterince kiralık kalem, uzaktan kumandalı ağız var zaten. işimiz bunlara karşı sağlam durmak iken, "3 yeriz, 5 yeriz" nasıl sözler arkadaş?
umudunuza sahip çıkın, çünkü umudunuzla birlikte duruşunuzu kaybediyorsunuz
--------------alıntı------------
ben de bol bol kendisini düşündüm. acaba dedim, var mıdır onun içinde de biraz koşup yakalama hissi bir şeyleri? aynı benim gibi...
o da bazen oturup önünden giden şeylere baklar ve seyretmekten başka bir şey elinden gelemez gibi aciz kelimelere mi yükler çaresizliğini? insanı; aşk, kayetmek, para, sağlık ...ve benzeri birçok şey yıpratır derler, inanmıyorum buna. bunlar insanı yaşatır bence. insanı bitiren çaresizliktir, hep var olabilecek serde. çaresiz misin karaca? bazen birkaç damla gözyaşı akıtmamak için deli gibi çırpındığın oluyor mu senin de? sen de seni gerçekten neyin üzdüğünün farkında mısın?
dışarıda izlediklerin koşarken, oynarken, yerken, içerken, sevişirken, dansederken, ağlarken sen de sadece bakıyor musun? biraz cevap ver karaca, kendi kendine sorduklarına cevap alabildin mi hiç? ben hiç alamadım.
ama umudumu da yitirmedim ki ben. şimdi tekrar umut doldu içime, belki bana cevap verirsin karaca. bana öyle bir umut verdin ki, umutlanmaktan soğudum...
tanım: bir akşam bir deniz kıyısında yakalarsam, denizden de, akşamdan da soğutmak istediğim yazar.
bir gün galatasaray futbol takımı hakkında şöyle bir şeyler yazmıştı;
---------alıntı-----------
galatasaray her şeyi kaldırır, umutsuzluğu kaldırmaz. taraftarlık umut işidir, his işidir. analizler, yorumlar falan elbet olacak. ama umudunuza, umudumuza sahip çıkalım arkadaş. kötümser tabloları çizen, boğucu senaryoları yazan, ağzını gere gere alakalı alakasız her lafı galatasaray'a getirip, bizi yıpratmaya çalışan yeterince kiralık kalem, uzaktan kumandalı ağız var zaten. işimiz bunlara karşı sağlam durmak iken, "3 yeriz, 5 yeriz" nasıl sözler arkadaş?
umudunuza sahip çıkın, çünkü umudunuzla birlikte duruşunuzu kaybediyorsunuz
--------------alıntı------------
ben de bol bol kendisini düşündüm. acaba dedim, var mıdır onun içinde de biraz koşup yakalama hissi bir şeyleri? aynı benim gibi...
o da bazen oturup önünden giden şeylere baklar ve seyretmekten başka bir şey elinden gelemez gibi aciz kelimelere mi yükler çaresizliğini? insanı; aşk, kayetmek, para, sağlık ...ve benzeri birçok şey yıpratır derler, inanmıyorum buna. bunlar insanı yaşatır bence. insanı bitiren çaresizliktir, hep var olabilecek serde. çaresiz misin karaca? bazen birkaç damla gözyaşı akıtmamak için deli gibi çırpındığın oluyor mu senin de? sen de seni gerçekten neyin üzdüğünün farkında mısın?
dışarıda izlediklerin koşarken, oynarken, yerken, içerken, sevişirken, dansederken, ağlarken sen de sadece bakıyor musun? biraz cevap ver karaca, kendi kendine sorduklarına cevap alabildin mi hiç? ben hiç alamadım.
ama umudumu da yitirmedim ki ben. şimdi tekrar umut doldu içime, belki bana cevap verirsin karaca. bana öyle bir umut verdin ki, umutlanmaktan soğudum...
tanım: bir akşam bir deniz kıyısında yakalarsam, denizden de, akşamdan da soğutmak istediğim yazar.
