74
ne çok isterdim ben de bir anıyı anlatabileyim, ama öldüğünde 9-10 yaşındaydım, gözümün önüne teyzemin gözleri yaşlı "metin oktay" ölmüş deyişi geliyor, bir de tutulan yaslar, hepsi bu.
bu sabah dergide okuduğum bir yazıyı paylaşmak istedim burada, internette arasam bulurum ve copy paste yapabilirim belki ama onun için kendim yazmak istiyorum bu yazının en etkileyici kısımlarını, zaten çoğumuz yazıyı okumuşuzdur bu ay.
galatasaray dergisi 75. sayıdan...
bugün de senin yüzünden kaybedelim
------------------alinti------------------
28 ekim 1960. cezaevinin kapısında üç galatasaraylı var: turgan ece, rüçhan adlı ve kamil altan. metin oktay kapıdan çıkınca sarılıp öpüşüyorlar.
ertesi gün galatasaray'ın karagümrük'le maçı var. takım çekmecede kampta. rüçhan adlı'nın otomobiliyle doğrudan kampa gidiyorlar. burada tam anlamıyla galatasaray'ına yeniden kavuşuyor metin oktay.
.................
29 ekim 1960. saat 11:00 suları. metin oktay hala uykuda, 45 günün yorgunluğunu çıkarmaya çalışıyor. baba gündüz geliyor odasına, uyandırıyor. sonra da yatağın ucuna ilişiyor. "biliyorum oynayacak durumda değilsin. ama seyirci seni görmek istiyor metin" diyor gündüz kılıç. sonra da devam ediyor: "karagümrük'e karşı seni oynatmak istiyorum. üzülme, verebileceğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. bugün de senin yüzünden kaybedelim. seni hasretle bekleyen seyirciye ne olur bu saygıyı gösterelim."
...................
tam iki gol attı o haliyle. mete basmacı'nın da bir golüyle galatasaray karagümrük'ü 1960'ın cumhuriyet bayramı'nda 3-0 yendi. yorgunluktan ve dermansızlıktan soyunma odasına kusa kusa gitti taçsız kral. ama onu seven tribünlerine kavuştuğu için hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
------------------alinti------------------
biliyoruz ki cennettesin ve cennetteki tribünlerden senin izinden gelenleri izliyorsun taçsız kral.
bu sabah dergide okuduğum bir yazıyı paylaşmak istedim burada, internette arasam bulurum ve copy paste yapabilirim belki ama onun için kendim yazmak istiyorum bu yazının en etkileyici kısımlarını, zaten çoğumuz yazıyı okumuşuzdur bu ay.
galatasaray dergisi 75. sayıdan...
bugün de senin yüzünden kaybedelim
------------------alinti------------------
28 ekim 1960. cezaevinin kapısında üç galatasaraylı var: turgan ece, rüçhan adlı ve kamil altan. metin oktay kapıdan çıkınca sarılıp öpüşüyorlar.
ertesi gün galatasaray'ın karagümrük'le maçı var. takım çekmecede kampta. rüçhan adlı'nın otomobiliyle doğrudan kampa gidiyorlar. burada tam anlamıyla galatasaray'ına yeniden kavuşuyor metin oktay.
.................
29 ekim 1960. saat 11:00 suları. metin oktay hala uykuda, 45 günün yorgunluğunu çıkarmaya çalışıyor. baba gündüz geliyor odasına, uyandırıyor. sonra da yatağın ucuna ilişiyor. "biliyorum oynayacak durumda değilsin. ama seyirci seni görmek istiyor metin" diyor gündüz kılıç. sonra da devam ediyor: "karagümrük'e karşı seni oynatmak istiyorum. üzülme, verebileceğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. bugün de senin yüzünden kaybedelim. seni hasretle bekleyen seyirciye ne olur bu saygıyı gösterelim."
...................
tam iki gol attı o haliyle. mete basmacı'nın da bir golüyle galatasaray karagümrük'ü 1960'ın cumhuriyet bayramı'nda 3-0 yendi. yorgunluktan ve dermansızlıktan soyunma odasına kusa kusa gitti taçsız kral. ama onu seven tribünlerine kavuştuğu için hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
------------------alinti------------------
biliyoruz ki cennettesin ve cennetteki tribünlerden senin izinden gelenleri izliyorsun taçsız kral.