2327
geçen arkadaşlarla evde maç izliyorum. her kafadan bir ses çıkıyor o öyle oynatılır mı bu böyle oynatılır mı diye. annemde garibim salonda ütü yapıyor, durdu durdu türkiye'de "kaç tane teknik direktör var" dedi.
bir arkadaşımsa çok hoşuma giden bir cevap verdi. "türkiye'deki bütün erkekler."
tamam rijkaard eleştirilemez değil. hataları olabilir, ama eminim ki bizim burada konuştuğumuz herşeyi frank rijkaard zaten biliyordur.
amma velakin kapalı kapılar ardında neler döndüğünü biz bilemeyiz, belki mehmet batdal hazır değildi, kondüsyon olarak yeterli değildi vs.vs. o kadar çok etken var ki bir adamın ilk 11 oynaması için. ben mesela orta sahanın mustafa ayhan barış yerine, cana-musa ve diğer üçlüden herhangi biri olmasını tercih ederim. ama gördüğümüz üzere cana hazır değil ama o bölgede şuan en iyi oyuncu o. ben musa'yı altaydan biliyorum ama şuan ne kadar hazır ne kadar değil kimse bilmiyor, şuan için kapalı kutu.
durum biraz kötü olduğunu ben biliyorum polyannacılık yapmıyorum, ama görüyorum ki galatasaray taraftarı bir kurban istiyor ya da klasik basın deyimiyle futbol tanrıları bir kurban istiyor. bu yönetimden biri olur, teknik direktör mü olur kim olur bilmiyorum ama gördüğüm bir diğer şey ise galatasaray taraftarı artık sadece başarıda destekliyor kulübünü. belki bizi başarıya çok alıştırdığından belki de yeni nesil bizim gördüğümüz uefa süper kupa 1996-2000 dönemine aşina olmadığından o günleri tekrar yaşamak istiyor. haklılar... ama o günlerde biz yensekte yenilsekte her zaman körü körüne takımımızı destekliyorduk. chelsea'ye sahamızda 5-0 yenilince üzüldüm tabii ki ama desteğimden bir gram eksilme olmadı, fatih terim gitsin böyle futbol olmaz gibi muhabbetler hiç dönmedi. takımın eksikleri var. bunu gidermek yönetimin işi. transferleri bir türlü bitiremediler.
bir kerede değişiklik olsun eskisi gibi körü körü kenetlenip destekleyelim takımı. taraftar olmak bu değil midir? ya da taraftar olmak nedir.
bana göre frank rijkaard galatasaray taraftarının desteğini hak eden adamdır.*
peki galatasaray taraftarı ve türk futbolu frank rijkaard'ı hak ediyor mudur... orası kocaman bir soru işareti.
bir arkadaşımsa çok hoşuma giden bir cevap verdi. "türkiye'deki bütün erkekler."
tamam rijkaard eleştirilemez değil. hataları olabilir, ama eminim ki bizim burada konuştuğumuz herşeyi frank rijkaard zaten biliyordur.
amma velakin kapalı kapılar ardında neler döndüğünü biz bilemeyiz, belki mehmet batdal hazır değildi, kondüsyon olarak yeterli değildi vs.vs. o kadar çok etken var ki bir adamın ilk 11 oynaması için. ben mesela orta sahanın mustafa ayhan barış yerine, cana-musa ve diğer üçlüden herhangi biri olmasını tercih ederim. ama gördüğümüz üzere cana hazır değil ama o bölgede şuan en iyi oyuncu o. ben musa'yı altaydan biliyorum ama şuan ne kadar hazır ne kadar değil kimse bilmiyor, şuan için kapalı kutu.
durum biraz kötü olduğunu ben biliyorum polyannacılık yapmıyorum, ama görüyorum ki galatasaray taraftarı bir kurban istiyor ya da klasik basın deyimiyle futbol tanrıları bir kurban istiyor. bu yönetimden biri olur, teknik direktör mü olur kim olur bilmiyorum ama gördüğüm bir diğer şey ise galatasaray taraftarı artık sadece başarıda destekliyor kulübünü. belki bizi başarıya çok alıştırdığından belki de yeni nesil bizim gördüğümüz uefa süper kupa 1996-2000 dönemine aşina olmadığından o günleri tekrar yaşamak istiyor. haklılar... ama o günlerde biz yensekte yenilsekte her zaman körü körüne takımımızı destekliyorduk. chelsea'ye sahamızda 5-0 yenilince üzüldüm tabii ki ama desteğimden bir gram eksilme olmadı, fatih terim gitsin böyle futbol olmaz gibi muhabbetler hiç dönmedi. takımın eksikleri var. bunu gidermek yönetimin işi. transferleri bir türlü bitiremediler.
bir kerede değişiklik olsun eskisi gibi körü körü kenetlenip destekleyelim takımı. taraftar olmak bu değil midir? ya da taraftar olmak nedir.
bana göre frank rijkaard galatasaray taraftarının desteğini hak eden adamdır.*
peki galatasaray taraftarı ve türk futbolu frank rijkaard'ı hak ediyor mudur... orası kocaman bir soru işareti.