sabri sarıoğlu

dünyanın en iyi bekleri denilince herkesin aklına kuşkusuz maicon, dani alves, lahm, evra, ramos vb gibi isimler gelir. bu adamların hepside fizik kondisyonları yüksek, hızlı, hırslı, disiplinli ve önemlisi de hücuma çıkan adamlardır. bence sabri de bu özelliklerin hepsi vardır hatta fazla bile var.* sabri' nin şansızlığı alt yapı eksikliğidir. eminim ki sabri barcelona alt yapısından çıksaydı en iyi diye saydığımız adamlardan hiçbir farkı olmayacaktı.*** sabri' nin alt yapı eğitimi olmadığı o kadar belli ki neredeyse her pozisyonda anlaşılıyor. bu adama kimse alt yapıdayken orta yaparken kafasını kaldırması gerektiğini, top rakipteyken deli dana gibi saldırmaması gerektiğini, kademe anlayışını, savunma hattı bütünlüğünü korumayı öğretmememiş.* ne yapmışlar peki? alt yapıda bu sene şampiyon olmalıyız, kim takar adam yetiştirmeyi önemli olan alt yapıda şampiyon olmak, fenerbahçe'yi, beşiktaş'ı yenmek. alt yapıda eğitimin ne önemi var, şampiyon olalım yeter. sonra da bu sene alt yapıda da şampiyon olduk, alt yapıda çok yetenekli gençlerimiz var diye kasılırız. malesef böyle bizde bu işler.* kaldıralım artık şu alt yapıda ki lig statüsünü, kazanmak için çıkmasın gençlerimiz maçlara. sadece oynamak, futbolu öğrenmek, öğrendiklerini uygulamak için çıksınlar maçlara. yapılmasın puanlama, alt yapı bir rekabet yeri olmasın, futbol fakültesi olsun. yazık olmasın gençlerimize. alt yapıya ülke olarak bir çözüm getirmezsek, alt yapıdan yetişen her futbolcumuzun mutlaka bir yerleri defolu olacak.
(bkz: sabri)
(bkz: arda)
(bkz: aydın)
bunun en güzel örneği tugay'dır. adam 30 undan sonra öğrendi futbolu ve mevkisinin en saygı duyulan adamlarından biri oldu. hatta alex ferguson yanılmıyorsam tugay için *"10 yaş genç olsa gözümü kırpmadan transfer ederim" demişti.
bu nedenlerden dolayı hiç kimse sabri' ye tepki göstermesin, adamın hiç suçu yok. asıl suçlu alt yapıyı rakabet haline getiren bizleriz.