15597
geldiği ilk sene sadece lig yarışında mücadele eden bir takımdır. ikinci senesinde sezona çok iyi girmişti ve ghezzal’in darbesi sonucu aylarca sakat sakat oynadığını belirtti okan buruk. o sene şampiyonlar ligi maçlarında oynamak istediğimiz tempolu geniş alan oyununda da verimi çok düştü. tabi bu düşen verimde kendisinin sakatlığı ve kadronun geri kalanının kalitesi etkendir mutlaka. üçüncü senesinin başında sakatlandı zaten.
sakatlık dönüşü ise kilosu üzerinden okunarak sulanıyor bence. şu an kendisinin sorunu kilo ile alakalı gelmiyor bana. toplu, topsuz hem zihinsel hem fiziksel refleksleri çok yavaş icardi’nin. bu durumun toparlanacağı konusunda ise ben negatif taraftayım. geçen 2 aylık sürede iyiye gittiğine dair bir emare göremiyorum çünkü. konunun bilimsel tarafıyla ilgili bilgi sahibi değilim fiziksel durumu özelinde tabi. benim görüşlerim hasbelkader bu oyunu 15+ senedir sıkı takip eden birinin gözlemlerinden ibaret.
30 yaşına kadar kendine iyi bakan, çok çalışan bir adam imajı çizmediği aşikar icardi’nin. bana öyle geliyor ki 30 yaşından sonra yaşanan ağır sakatlıkların dönüşü de o zamana kadar ne kadar profesyonel yaşadığın ile alakalı. bunu yapamadıysan 30 sonrası sakatlıkta tüm fatura karşına çıkıyor gibi geliyor. icardi’nin durumunu da böyle görüyorum. hatta biraz neymar’la benzetiyorum. tabi yetenek seviyeleri bambaşka ama neymar’da profesyonelliği konusunda büyük eleştiriler vardı kariyeri boyunca. oyun stilinin de etkisiyle görece sık sakatlanırdı ama iyi dönerdi . işte 30 sonrası o da dönemiyor şu an brezilya’da.
öte yandan biz kulüp olarak şu an nerdeyize de bakmak gerekli. eğer sadece lig yarışında var olmak isteyen bir kulüp olsaydık, kısacası 3 sene öncenin galatasaray’ı olsaydık icardi ile devam etmek kaçınılmaz olurdu. geri kalan 9 kişi de icardi’ye göre seçilirdi. onu nasıl taşırız diye plan yapabilirdik. ancak orada değiliz artık. taşınmaya ihtiyacı olmadan ekstra yetenek getiren, şampiyonlar ligi seviyesinde artı katan, profesyonel yaşamı ile ilgili de soru işareti olmayan oyuncuları kadromuza katabilecek durumdayız.
hal böyle olunca benim görüşüm bu rüya gibi ilişkinin doğru zamanda bitmesi yönünde. hele hele bu şartlarda 3 senelik kontratlar falan rasyonel değil tamamen duygusal olacaktır. kalan 4-5 ayda kendini toparlaması halinde 1 senelik bir kontrat önerilebilir belki. bunları da icardi’nin kabul edeceğini sanmıyorum.
elit kulüplerin en önemli özelliklerinden biri de bayrak isimlerinden vazgeçme eşiğini doğru seçmesi diye düşünüyorum. ronaldo, ramos gibi isimlerin real’den ayrılışı, daha geçen sene kariyer sezon girişini yapan salah’a kontrat verme konusunda liverpool’un ketum tavrı hızlıca aklıma gelenler.
icardi’yi çok seviyorum ben. kötü anılarla bitmesin istiyorum bu hikaye. bence onun için de doğrusu memleketi arjantin ya da çok sevdiği italya’ya dönmek olabilir. burda ne kadar mutlu olsa da kültürüne bağlı bir adam icardi. ingilizcesi bile belirli seviyede örneğin. takımda arası iyi olan isimler dahi hep anadilini konuşabilenlerden.
kısacası, aşkımız oldu aşkımız kalsın isterim.
sakatlık dönüşü ise kilosu üzerinden okunarak sulanıyor bence. şu an kendisinin sorunu kilo ile alakalı gelmiyor bana. toplu, topsuz hem zihinsel hem fiziksel refleksleri çok yavaş icardi’nin. bu durumun toparlanacağı konusunda ise ben negatif taraftayım. geçen 2 aylık sürede iyiye gittiğine dair bir emare göremiyorum çünkü. konunun bilimsel tarafıyla ilgili bilgi sahibi değilim fiziksel durumu özelinde tabi. benim görüşlerim hasbelkader bu oyunu 15+ senedir sıkı takip eden birinin gözlemlerinden ibaret.
30 yaşına kadar kendine iyi bakan, çok çalışan bir adam imajı çizmediği aşikar icardi’nin. bana öyle geliyor ki 30 yaşından sonra yaşanan ağır sakatlıkların dönüşü de o zamana kadar ne kadar profesyonel yaşadığın ile alakalı. bunu yapamadıysan 30 sonrası sakatlıkta tüm fatura karşına çıkıyor gibi geliyor. icardi’nin durumunu da böyle görüyorum. hatta biraz neymar’la benzetiyorum. tabi yetenek seviyeleri bambaşka ama neymar’da profesyonelliği konusunda büyük eleştiriler vardı kariyeri boyunca. oyun stilinin de etkisiyle görece sık sakatlanırdı ama iyi dönerdi . işte 30 sonrası o da dönemiyor şu an brezilya’da.
öte yandan biz kulüp olarak şu an nerdeyize de bakmak gerekli. eğer sadece lig yarışında var olmak isteyen bir kulüp olsaydık, kısacası 3 sene öncenin galatasaray’ı olsaydık icardi ile devam etmek kaçınılmaz olurdu. geri kalan 9 kişi de icardi’ye göre seçilirdi. onu nasıl taşırız diye plan yapabilirdik. ancak orada değiliz artık. taşınmaya ihtiyacı olmadan ekstra yetenek getiren, şampiyonlar ligi seviyesinde artı katan, profesyonel yaşamı ile ilgili de soru işareti olmayan oyuncuları kadromuza katabilecek durumdayız.
hal böyle olunca benim görüşüm bu rüya gibi ilişkinin doğru zamanda bitmesi yönünde. hele hele bu şartlarda 3 senelik kontratlar falan rasyonel değil tamamen duygusal olacaktır. kalan 4-5 ayda kendini toparlaması halinde 1 senelik bir kontrat önerilebilir belki. bunları da icardi’nin kabul edeceğini sanmıyorum.
elit kulüplerin en önemli özelliklerinden biri de bayrak isimlerinden vazgeçme eşiğini doğru seçmesi diye düşünüyorum. ronaldo, ramos gibi isimlerin real’den ayrılışı, daha geçen sene kariyer sezon girişini yapan salah’a kontrat verme konusunda liverpool’un ketum tavrı hızlıca aklıma gelenler.
icardi’yi çok seviyorum ben. kötü anılarla bitmesin istiyorum bu hikaye. bence onun için de doğrusu memleketi arjantin ya da çok sevdiği italya’ya dönmek olabilir. burda ne kadar mutlu olsa da kültürüne bağlı bir adam icardi. ingilizcesi bile belirli seviyede örneğin. takımda arası iyi olan isimler dahi hep anadilini konuşabilenlerden.
kısacası, aşkımız oldu aşkımız kalsın isterim.
