106
doğru ifade küçümsemek değildir.
çok güçlü kadrolar bizim ligde dilemmaya girer. şöyle ki:
bir şey fizbıl mı değil mi diye bakınca küçümsemiş olmuyorsunuz.
lig şampiyonu olunca, size 190 milyon veriyorlar. (performans, katılım payını bir kenara bırakıyorum.)
hadi ilk 6 yı da ilave edelim, 285 milyon tl alıyorsunuz.
hadi euro kuru 35 olsun karşılığı 8 milyon euro.
tabi ki şampiyonluğun dolaylı gelirleri de var.
ama dolaylı geliri elde edemeyen ve edemeyeceği neredeyse kesin olan 14 takım var.
ve gelirleri sadece 4-5 milyon euro arasında değişiyor.
ligin gelirlerinin bu kadar kısıtlı olduğu yerde diğer takımlar daha mütevazi takım kurmak zorunda kalıyorlar.
bu durum şampiyonluk rakipleriniz için de geçerli.
ama siz 300 milyon euro'luk takım kuruyorsanız,
1- hayatın olağan akışında şampiyon olmanız beklenir.
şampiyon olmamanız hayatın olağan akışına terstir.
diğer takımlarla makas inanılmaz açık olduğu için bu beklenti belki %100 olur, tavan yapar.
2- lig şampiyonluğundan sonra asıl avrupa arenasında başarılı olup hem yatırımı çıkartmanız hem de finansal döngüyü tamamlamanız beklenir. burda fikstür, rakipler vb durumlara göre beklenti oluşur.
işte dilemma burada başlar.
siz yatırdığınızın karşılığını anca avrupada başarılı oalrak çıkartabilirsiniz. aksi halde fizıbıl olmayan sürdürülemez bir organizasyon olursunuz.
o halde asıl hedefiniz avrupada başarı olmalıdır.
fakat yerel şampiyonluk olmadan avrupa'ya gidemezsiniz. 2. olmak dahi ciddi riskler taşır.
bir diğer değişle, avrupa başarısının ilk adımı lig şampiyonluğudur.
tüm bu sebeple; avrupa başarısının ilk kuralı lig şampiyonluğudur ve bu yönden hayatidir.
ama, avrupada başarılı olunmadan kazanılan lig şampiyonluğu da anlamsızdır. fizıbıl değildir.
çok güçlü kadrolar bizim ligde dilemmaya girer. şöyle ki:
bir şey fizbıl mı değil mi diye bakınca küçümsemiş olmuyorsunuz.
lig şampiyonu olunca, size 190 milyon veriyorlar. (performans, katılım payını bir kenara bırakıyorum.)
hadi ilk 6 yı da ilave edelim, 285 milyon tl alıyorsunuz.
hadi euro kuru 35 olsun karşılığı 8 milyon euro.
tabi ki şampiyonluğun dolaylı gelirleri de var.
ama dolaylı geliri elde edemeyen ve edemeyeceği neredeyse kesin olan 14 takım var.
ve gelirleri sadece 4-5 milyon euro arasında değişiyor.
ligin gelirlerinin bu kadar kısıtlı olduğu yerde diğer takımlar daha mütevazi takım kurmak zorunda kalıyorlar.
bu durum şampiyonluk rakipleriniz için de geçerli.
ama siz 300 milyon euro'luk takım kuruyorsanız,
1- hayatın olağan akışında şampiyon olmanız beklenir.
şampiyon olmamanız hayatın olağan akışına terstir.
diğer takımlarla makas inanılmaz açık olduğu için bu beklenti belki %100 olur, tavan yapar.
2- lig şampiyonluğundan sonra asıl avrupa arenasında başarılı olup hem yatırımı çıkartmanız hem de finansal döngüyü tamamlamanız beklenir. burda fikstür, rakipler vb durumlara göre beklenti oluşur.
işte dilemma burada başlar.
siz yatırdığınızın karşılığını anca avrupada başarılı oalrak çıkartabilirsiniz. aksi halde fizıbıl olmayan sürdürülemez bir organizasyon olursunuz.
o halde asıl hedefiniz avrupada başarı olmalıdır.
fakat yerel şampiyonluk olmadan avrupa'ya gidemezsiniz. 2. olmak dahi ciddi riskler taşır.
bir diğer değişle, avrupa başarısının ilk adımı lig şampiyonluğudur.
tüm bu sebeple; avrupa başarısının ilk kuralı lig şampiyonluğudur ve bu yönden hayatidir.
ama, avrupada başarılı olunmadan kazanılan lig şampiyonluğu da anlamsızdır. fizıbıl değildir.

