• 26
    en çok galatasarayımıza yakışan, en fazla galatasarayımızın hakettiği başarıdır.

    bu mevzu ile alakalı biraz çalışma yaptım. hatalarım var ise peşinen affola.

    çalışmamızda sezonu şampiyon bitiren takım, ilgili sezonun ilk yarısını lider kapatan takım, bu takımların sezon sonu ve ilk yarı sonu puanları yer alacak sonrasında bu verilerin derlemesini paylaşmaya çalışacağım.

    buyrunuz;

    - 1959 senesinde başlayan süper lig 64 sezondan müteşekkildir. (beşiktaş'ın mahkeme kararı ile elde ettiği daha evveline ait şampiyonluklar dışarıda tutulmuştur.)
    - bu 64 sezonda galatasarayımız 22, fenerbahçe 19, beşiktaş, 14*, trabzonspor 7, bursaspor ve istanbul başakşehir 1'er kez olmak üzere şampiyonluk yaşamışlardır.
    - 37 sezonda ilk yarıyı lider bitiren takım şampiyonluk yaşarken, 27 sezonda şampiyon ilk yarıyı lider kapatmamıştır.
    - oynanan maç sayısından bağımsız olarak (30, 32, 34, 36, 38, 40 vs...) 3 puanlı sisteme geçilen 87-88 sezonundan itibaren şampiyon takımların puan ortalaması 77,25'den 77'dir. *
    - galatasarayımız şampiyon olduğu 22 sezonun 13 tanesinde ligi lider bitirmiş, kalan 9 sezonda ise ilk yarıyı beşiktaş, kocaelispor, fenerbahçe (4 kez), sivasspor, istanbul başakşehir (2 kez) lider kapatmışlardır.
    - sezonu şampiyon, ilk yarıyı ise lider tamamladığımız, 3 puanlı sistme geçiş sonrasına tekabül eden 7 sezonda ilk devre puan ortalamamız 39'dur.
    - galatasarayımız 64 sezonun 11'inde 2., 16'sında 3. olmuş, 22 şampiyonlukla beraber toplam 49 sezonu ilk 3 içerisinde bitirmiştir. 15 sezonu ise bu baremin altında neticelendirmiştir.
    - şampiyon olan takımın ilk yarıda aldığı puan ile, ilk yarıyı lider bitiren takım arasındaki fark en fazla 2010-2011 sezonunda yaşanmıştır. trabzonspor ilk yarıyı 42 puan ile, 33 puanlı fenerbahçenin 9 puan önünde tamamlamıştır.
    - 3 puanlık sisteme geçiş sonrası ilk yarıyı ve sezonu lider bitiren takımların ilk yarı puan ortalaması 40,25, sezon sonu puan ortalaması 78,18'dir.

    1959 sezonu- şampiyon: fenerbahçe , puanı: iki gruplu lig düzeninde gruplarını lider bitiren galatasaray ile fenerbahçenin oynadığı iki ayaklı final maçı neticesinde fenerbahçe şampiyon olmuştur.
    1959-60 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 65 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 33
    1960-61 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 61 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 28*
    1961-62 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 57 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 30
    1962-63 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 35 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 34*
    1963-64 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 53 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 25*
    1964-65 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 47 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 22*
    1965-66 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 48 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 23
    1966-67 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 45 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 26
    1967-68 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 49 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 24
    1968-69 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 46 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 23
    1969-70 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 44 / ilk yarı lideri: altay, puanı: 24*
    1970-71 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 42 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 21
    1971-72 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 42 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 20
    1972-73 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 47 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 22
    1973-74 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 43 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 20
    1974-75 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 43 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 25*
    1975-76 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 43 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 21*
    1976-77 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 43 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 23
    1977-78 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 42 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 23
    1978-79 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 42 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 22
    1979-80 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 39 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 20
    1980-81 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 39 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 25
    1981-82 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 44 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 23
    1982-83 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 49 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 27*
    1983-84 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 50 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 25*
    1984-85 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 50 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 25*
    1985-86 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 56 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 29
    1986-87 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 54 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 28
    1987-88 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 90 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 43
    1988-89 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 93 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 44*
    1989-90 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 75 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 39
    1990-91 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 69 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 36*
    1991-92 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 76 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 39
    1992-93 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 66 / ilk yarı lideri: kocaelispor, puanı: 33*
    1993-94 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 70 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 35
    1994-95 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 79 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 39*
    1995-96 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 84 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 44*
    1996-97 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 82 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 44
    1997-98 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 75 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 39*
    1998-99 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 78 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 38*
    1999-00 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 79 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 42
    2000-01 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 76 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 39*
    2001-02 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 78 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 39
    2002-03 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 85 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 41
    2003-04 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 76 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 43*
    2004-05 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 80 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 43
    2005-06 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 83 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 45*
    2006-07 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 70 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 37
    2007-08 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 79 / ilk yarı lideri: sivasspor, puanı: 37*
    2008-09 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 71 / ilk yarı lideri: sivasspor, puanı: 37*
    2009-10 sezonu- şampiyon: bursaspor, puanı: 75 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 37*
    2010-11 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 82 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 42*
    2011-12 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 77 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 37
    2012-13 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 71 / ilk yarı lideri: galatasaray, puanı: 33
    2013-14 sezonu- şampiyon: fenerbahçe, puanı: 74 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 41
    2014-15 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 77 / ilk yarı lideri: fenerbahçe, puanı: 39*
    2015-16 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 79 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 41
    2016-17 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 77 / ilk yarı lideri: istanbul başakşehir, puanı: 39*
    2017-18 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 75 / ilk yarı lideri: istanbul başakşehir, puanı: 36*
    2018-19 sezonu- şampiyon: galatasaray, puanı: 69 / ilk yarı lideri: istanbul başakşehir, puanı: 35*
    2019-20 sezonu- şampiyon: istanbul başakşehir, puanı: 69 / ilk yarı lideri: sivasspor, puanı: 37*
    2020-21 sezonu- şampiyon: beşiktaş, puanı: 84 / ilk yarı lideri: beşiktaş, puanı: 44
    2021-22 sezonu- şampiyon: trabzonspor, puanı: 81 / ilk yarı lideri: trabzonspor, puanı: 46

    not: tüm veriler arsiv.mackolik.com üzerinden alınmıştır. ilk yarı puanları toplam maç sayısı/2 işlemi neticesinde çıkan sonuca göre baz alınmıştır.
    hatalarım için peşinen affola.ayağına taş, gözüne yaş değmesin galatasarayım.
  • 13
    avrupa'dan bağımsız her zaman önemli olacaktır.

    2005'te şampiyon olan takım direk giderken bir sonraki yıl öneleme oynamaya başladı. madem olay şampiyonlar ligi, başka hiçbir esprisi yok 2006'da niye o kadar mücadele ettik? ya da niye dönüp dolaşıp 2006 şampiyonluğunu hatırlıyoruz o zaman? bir de o sene mali durumumuz şimdikinden bile çok daha kötüydü, nakit para krizi bitmek bilmiyordu kulüpte. para gelsin de nasıl gelirse gelsin modundaydı yani kulüp, stad meselesindeki acelecilik de bu mali krizden kaynaklıydı zaten. ya da 2008'de şampiyon olmamıza rağmen önelemede elendik, katılamadık şampiyonlar ligi'ne. bu 2008 şampiyonluğu'nun değerinden bir şey götürüyor mu? lincoln'ün gençlerbirliği'ne, nonda'nın fener'e, ayhan'ın sivas'a, hakan balta'nın oftaş'a attığı gollerle hala efsane olarak anıyoruz. o yüzden olayı sadece şampiyonlar ligi'ne indirgemek yanlış olur. evet mali açıdan şampiyonlar ligi önemlidir ama lig şampiyonluğunun tek anlamı da sadece bu değildir. ülke futboluna da 2-3 maçlık mağlubiyetle bir şey olmaz o açıdan da rahat olun. bundan daha berbat süreçlerden çıktı futbolumuz, yine toparlanacaktır bir şekilde.
  • 19
    artık gerçekten ne işe yaradığını merak etmeye başladığım başarı.

    her sene içerde birbirimizle(tüm lig takımlarının kendi aralarındaki maçları da kapsıyor ancak gs fb rekabeti ile daha somut bir düzeye indirgeyerek düşünelim) itişip kakışıyoruz, yenip yeniliyoruz, dalga geçiyoruz, sinirleniyoruz, şampiyon olunca da zevkten dört köşe olup koyduk mu nidalarıyla rakibimizin damarına basıyoruz.

    avrupa'ya gidince de ne bok olduğumuz tekrar tekrar anlaşılıyor.

    münferit maçlar dışında herhangi bir kazanım elde edemiyoruz. hele son 3 4 senedir de istisnasız her takım avrupa'da rezil olup dönüyor ve kendi hayal dünyamızda eğlenmeye, birbirimize koymaya kaldığımız yerden devam ediyoruz.

    ülke puanı düştüğü için muhtemelen 22/23 sezonunda itibaren şampiyon doğrudan şl'ye gidemeyecek ki bu play-offu geçemeyeceği için şl'ye gene gidemeyeceğini ve al play-offunu da geçemeyeceği için avrupaya gidemeyeceğini gösteriyor.

    30 40 milyon euro maaş yükün var, euro muhtemelen 10 lira olacak. e düz hesap 400 milyon tl giderin sadece maaş için, ligi kazansan bile alacağın para 100 milyon lirayı belki görecek, ligtv desen düşük kurdan ödeme yapacak.

    artık bir cazibesi kalmayan şampiyonluk, fb ile bjk ile sidik yarıştırmak bir halta yaramıyor.
  • 28
    galatasaray'ın bu sezonda da şampiyon bitirmesi halinde son 31 sezonda 15 defa almış olacağı başarı. ortalama 2 yılda 1 şampiyonluk.
    fenerbahçe için bu ortalama 4-5 yılda 1'e doğru gidiyor. hatta son 16 sezonda 2 şampiyonluk deyince 8 yılda bir oluyor.
    beşiktaş için ortalama 4-5 yılda 1. ve açıkçası son 10 yıldır falan fenerden kat kat başarılılar.
  • 21
    şampiyonlar ligine direkt katılınamayan yerde neredeyse bir kıymeti kalmayandır. gelirlerin tl, giderlerin dövizle olduğu yerde kulüpleri ayakta tutacak 3 şey var:
    1- oyuncu alıp satma
    2- avrupa'da başarı
    3- sponsorluk

    üçü de birbiriyle bağlantılı. kurun görece düşük olduğu zamanlar bile tek sezonluk kurulan kadrolarla şampiyon olunamadığında gelinen hal ortada. şu anki durumda elzem olan şey döviz geliri olan ihtimallere sarılmak.

    bugün lig şampiyonu olan takım diğer takımlardan ekstra olarak 100 milyon tl bile kazanmıyor belki. geçen sezon lig gelirlerinde galatasaray, beşiktaş'tan öndeydi mesela. tabii cl faktörü ayrı. ama artık o da yok.

    tabii ki lig şampiyonluğunun prestiji, tarihi açıdan önemi var ancak bugün senin uzun vadede ayakta kalabilmek için önceliğin al sat stratejisini doğru kurup, avrupa'da olabilidiğince ilerlemek olmalı. şampiyon takımın alacağı parayı sen kerem'i satarak kazanacaksın.

    bugün tek sezonluk kadro kuran beşiktaş yıldız oyunculara bağladığı o maaşları nasıl ödeyecek? şampiyon olsan da ödenmez ki.

    bu açıdan burak elmas yönetimine kendi adıma teşekkür ederim. yeni geldik, ffp de kalkmış deyip yaşı ilerlemiş oyunculara maaşları bağlamak yerine bonservisli, genç, düşük maaşlı potansiyelli oyuncuları tercih ettiler. kadromuzda 7-8 tane net para edecek oyuncumuz var. avrupa'da da devam ediyoruz. bu açıdan kulübün geleceğini, yönetim vizyonunu da düşündüğümde kötü görmüyorum.

    zaten türk kulüplerinin yapmak zorunda olduğu strateji şu an iyice başka çıkış yolu olmayan bir duruma geldi. galatasaray bu açıdan doğru adımlar attı. bankalar birliği anlaşması da devreye girdiğinde bunun faydasını daha iyi göreceğiz.
  • 37
    daha önemli hala getiren yönetimlerdir. yönetimler hiçbir şekilde kurulu düzen istemiyor. her gelen kendi cebini doldurmak, reklamını yapmak peşinde. sistem kurmaya, kalıcı olmaya çalışan yok. anlık başarılar, sükseli transferler ile taraftarı kandırıp gemilerini yürütüyorlar. taraftar da buna çanak tutuyor. sonuç ortada işte. o zaman da sadece bir yıllık bir süreçte kazanılabilecek süper lig şampiyonluğu daha önemli hale geliyor. olay bundan ibaret.
  • 18
    galatasaray için şifresinin ilk yarıda 35 puandan az almamak olduğu şampiyonluk.

    biz ligin ilk yarısında 35 alırsak her türlü şampiyon oluruz. ikinci yarıda zaten en çok puan toplayan takımlardan biri oluyoruz.

    umarım 2020-2021 sezonunun ilk yarısında bu durum gerçekleşir.

    tabii bunun için maçların seyircili oynanması lazım. bizim açımızdan gelecek sezonun akıbeti ne olacak çok merak ediyorum. çünkü galatasaray futbol takımı, taraftarı ile var olabilen bir takım. hocası, futbolcusu, yöneticisi; taraftar varsa motive olabiliyor. hatta bence dünyada, galatasaray futbol takımı kadar taraftarına bağlı olan bir başka kulüp yok.
  • 14
    ülke içi rekabet ve yayın gelirleri bakımından her zaman anlamı olacaktır. misal galatasaray-fener rekabeti en başta şampiyonluk sayılarına dayanıyor. ülke içi rekabeti daha fazla açmaya gerek yok zaten herkes biliyor bunu.

    yayın gelirlerinde de şampiyon olan takım en büyük payı alıyor. 18-19 sezonunda ikinci olan başakşehir’den sıralama priminde 7.2 milyon tl daha fazla almışız mesela. bunun üstüne bir de performans primi var aldığın puana oranlı. onda da başakşehir’den 1.6 milyon tl daha fazla almışız. bitmedi, bir de şampiyonluk sayılarına göre prim alıyorsun. şampiyonluk sayılarında en yakın takipçimiz fener’den 6.6 milyon tl daha fazla almışız bu alanda. yani maddi olarak ligi birinci bitirdiğinde rakiplerine oranla daha güzel paralar kazanıyorsun. son şampiyonluğumuzdan gelen para toplamda 212.6 milyon tl.

    sonuç olarak şampiyonlar ligi’nde ön eleme oynayacak olsan da hala gayet önemli şampiyonluk.

    kaynak: https://www.goal.com/...pfdddgqtzwjtr4w0sm5f
  • 23
    kıymetinden hiç bir şey eksilmeyen olaydır. biz ve rakiplerimiz bundan yüz sene önce de ülkedeki tüm kupalara taliptik ve kıyasıya rekabet ediyorduk. bundan yıllar önce de belki bir çoğumuz daha doğmamışken yine biz ve rakiplerimiz sahada her şeyini koyuyor, taraftarlar tribünleri daha sabahtan dolduruyor ve takımları şampiyon olduğunda tüm yurtta doyasıya kutluyorlardı. o dönemler futbol bu kadar endüstriyel değildi, kimseye bir turnuvaya katıldığı ya da yerel bir kupayı aldığı için devasa paralar ödenmiyordu. tabi ki gerçeklerin farkındayım, bu ifade ekonomik anlamda söyleniyor ancak yine de doğru ifade edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    ayrıca illa şampiyonlar ligi özelinde bakarsak bence yine de kıymeti çok azalmamıştır. insanlar arasında ve medyada şampiyonlar ligi'ne direkt takım gönderemeyeceğimiz olayı çok yanlış bir şekilde o turnuvaya katılmanın hayal olduğu ve şampiyon olmak ile olmamak arasında artık çok büyük fark olmadığı şeklinde algılandı. halbuki süper lig şampiyonu şampiyonlar ligi için oynayacağı ön elemeleri şampiyonlar yolu denilen bir eleme turu patikasında kendi liginde şampiyon olmuş kulüpler ile oynayacaklar. daha önce hiç bir takımımız burada eleme oynamadı. bu eleme turlarına ülke sıralamasında 12. sıradan başlayarak son sıraya kadar olan ülkelerin şampiyonları katıldığı için türkiye ligi şampiyonunun katılma ihtimali son derece yüksektir. çünkü bu ülkelerin birkaç tanesi hariç son derece vasat takımlardan oluşuyor. zaten bu takımları eleyemeyen bir takımın şampiyonlar ligi'ne katılmaması daha hayırlıdır.

    örnek vermek gerekirse, bu sezon eğer şampiyonumuz bu turnuvaya eleme oynayarak katılsaydı, üçüncü ön eleme turundan katılacaktı ve seri başı olacağı için legia varşova, young boys, ludogorets, sheriff tiraspol, rangers ve slavia prag takımlarından biriyle eşleşecekti. bu turu geçtikten sonra bir de play-off turu var son olarak. örneğin bu sezon kızılyıldız, brondby, young boys, ferencvaros, malmö, ludogorets, sheriff tiraspol ve dinamo zagreb kulüpleri bu turda birbirleriyle eşleşmişler ve tur geçenler gruplara kalmış. toplamda tam dört takım gruplara katılmaya hak kazanıyor. şu takımlar arasında en iyi dört takımdan biri değilsek zaten sorun başka yerlerdedir.

    ben herkesin aksine şampiyonlar ligi'ne direkt takım gönderemeyecek olmamızın hem ekonomik hem planlama açısından kulüplerimiz için daha faydalı olacağı kanısındayım. şampiyon olan takım kadrosunu kamptan haftalar sonra avrupa'da elde kalmış, maaşı yüksek, kadroda düşünülmeyen, oyuncuları toplamak yerine gruplarda dağıtılan bu büyük ödülü almak için kadrosunu kamptan önce kurmak ve planlamak zorunda kalacak. gruplara kaldığı kesinleşen bir kulüp transfer dönemi kapandığı için şampiyonlar ligi parasını yaşlı ve isimli futbolculara vererek çöpe atamayacak. her sezon kadrosunda önemli derecede sirkülasyon olan takımlar eleme turlarında sıkıntı çekecek. artık doğru planlama yapan, kadrosunun temellerini daha önceden genç oyuncular ile atan takımlar elemelerde emeklerinin karşılığını alacak ve herkes mecburen bu yolu tercih edecek. örneğin bu sene biz şampiyon olursak sezon bittikten sonra kadromuz doğru planlama nedeniyle büyük oranda değişmeyecek. en azından ilk on birdeki sekiz oyuncumuz* belli olduğu için belki sadece bir kaç takviye* ile ön elemelere güçlü bir şekilde başlayacağız. zaten yukarıda saydığım takımları da eleyeceğizdir.

    düzeltme: söylemezsem içimde kalacak bunu da ekleyeyim. bu şampiyonlar ligi'nden gelen para kulüplerimize zerre ekonomik fayda sağladıysa hiç bir halt bilmiyorum. bu para sadece buraya yatmaya gelen, sahada hiç bir mücadele vermeyen, çoğu kronik sakat, kendine bakmayan yaşlı yıldızların cebine gidiyordu senelerdir. bugüne kadar kulüpler bu paradan tek tük istisna hariç hiçbir fayda sağlayamadılar. bu parayla borçlarını eritemediler, altyapıya yatırım yapamadılar, genç oyuncuya yatırım yapıp satamadılar, tesisleşemediler, başarı getiremediler hatta rezil ettiler. o yüzden asla kafaya takmayın.
  • 36
    avrupada başarılı olmak için kendisinden vazgeçmeye gerek yoktur veya süper ligde şampiyonluk kazanmak için avrupayı boşlamaya da gerek yoktur.

    avrupadaki tek şampiyonluğumuzda takım üç senedir ligi kazanıyordu ve avrupayı kazanırken ligi de kazandı. artık avrupaya seviyemiz yetmediği için (sadece bizim takımımız değil) süper lige fazla odaklandığımızı zannediyoruz. mesele birine öbüründen daha çok kıymet verme meselesi değil.

    bu lig ve bu takımlar şampiyonlar ligi, avrupa ligi şampiyonu çıkaramaz buna galatasaray da dahil. belki konferans ligi şampiyonu çıkarabilir ama bana kalırsa onu bile çıkaramaz. o yüzden kendimizi avutmayalım.
  • 38
    rakibinin kim olduğu ve hangi yöntemlerle rekabet etmeye çalıştığına bağlı olarak değeri artar ya da azalır. rakip şike yapmaya, yalana, iftiraya, gayrimeşru işlere, saha içi ve disindaki karar vericileri manipüle ederek bundan fayda sağlamaya, paraya bağladığı medya mensupları ve internet trolleri aracılığıyla yaptığı bütün bu pis işleri sen yapıyormuşsun gibi algı operasyonları çekmeye teşne bir rakipse ve bunu rekabet etme yöntemi haline getirmişse o rakibi alt etmenin, bunların kaybederken yaşadığı yıkımı görmenin verdiği hazzı 40 şampiyonlar ligi kupasına değişmem.
  • 29
    geçen sezon ki şampiyonlukta epey rekorlar kırdık. bir rekoru daha kırabilirmişiz. en az maçta puan kaybederek şampiyon olmak. tüm sezonları incelemedim ancak sanırım rekor 1991/92 sezonu 7 maç puan kaybıyla beşiktaş'ta. tabi toplam maç sayısı 30 imiş. geçen sene toplam maç 36 idi. yüzdelik olarak yine rekor kırmış olabiliriz.

    son yıllarda şampiyon olan takımların yaptıkları puan kayıplarına bakacak olursak;

    2022-2023 sezonu şampiyonu galatasaray 4b 4m --> 8 maç puan kaybı
    2021-2022 sezonu şampiyonu trabzonspor. 12b 3m --> 15 maç puan kaybı
    2020-2021 sezonu şampiyonu beşiktaş 6b 8m --> 14 maç puan kaybı
    2019-2020 sezonu şampiyonu başakşehir 9b 5m --> 14 maç puan kaybı
    2018-2019 sezonu şampiyonu galatasaray 9b 5m --> 14 maç puan kaybı

    14-15'lerde gezen puan kaybedilen maç sayısı bir anda 8'e düşmüş. 2. olan fener 11, 3. olan beşiktaş bile sadece 13 maç puan kaybı yapmış ama yetmedi tabi.

    bu sezon puan kaybının telafisinin hepsinden zor olduğu bir sezon gibi görünüyor. galatasaray ile fenerbahçe'nin ligin diğer takımlarına oranla kadro gücü farkı epey fazla.
  • 33
    ilk 7 haftada 19 puanla defalarca aldığımız.
    (bkz: süper lig 2023-2024 sezonu/#4048637)
    (bkz: süper lig 2005-2006 sezonu/#4048633)
    (bkz: süper lig 2017-2018 sezonu/#4048631)
    (bkz: süper lig 2007-2008 sezonu/#4048630)
    (bkz: türkiye süper ligi 2001-2002 sezonu/#4048635)
    (bkz: 2024-2025 sezonu şampiyonu galatasaray)
    (bkz: konsantrasyon/#4048639)
    (bkz: sinerji/#4048638)
  • 20
    şu entry'de başarı sayamadığımı anlatmak istedim.(bkz: #2987539)

    borc icinde yüzerken 40 milyon euro bütçeli takim kurup ligi 2 büyük rakip haricinde 10 15 milyona kadro kuran sivasspor, alanyaspor'un üstünde bitirdiğimiz için sevinmek.
    o bahsettiğim 2 büyük rakibin de durumu içler acisiyken. ayrıca bi de buna rağmen ya zor şampiyon oluyoruz ya da olamıyoruz.
  • 16
    bunu kazanmak için ya çok iyi bir iç saha performansı sergileyeceksiniz, iç sahada en az 43-45 alacaksınız ki deplasmanlarda kötüyseniz iç saha dengelesin onu, ya da deplasmanlarda kazanmayı bileceksiniz. iç sahadaki baskılı oyununuzu deplasmana da yayacaksınız.

    açık konuşalım son 2 sezonda** iç saha performansımız ile götürdük işi. son 2 sezondur dışarıda 26 puan almışız, bu sezon 20(kalan 3 maçı alsak 29, yine 30'un altı). deplasman performansımız korkunç. tamam, anadolu kulüpleri eskisi kadar kolay lokma değil, deplasman galibiyeti zor buna katılıyorum. ama 30 sınırına yaklaşmak bile şampiyonluk alameti, iç sahada büyüklerin ölüsü 35 toplatıyor zaten. şampiyonluk isteği olan da rahatlıkla 40'a da ulaşır, 70-75 ile alır götürür.

    son 5 sezonda 1 kere 30 puanı geçmişiz, 2016-17, 31 puan almışız. onun dışında çok silik performanslar. bunu düzeltmek lazım önce.
App Store'dan indirin Google Play'den alın