303
uğurcan ile belli olmuştur.
kısacası muslera'nın yerini uğurcan'la doldurduk. ederson asıl ihtimaldi. donnarumma küçük ihtimaldi. son ana kadar bu ikisi kovalandı. artık öyle bir gözü kararmışlık yaşandı ki lammens 1,5 milyon euro maaşa tamamken united ile anlaşmadan önce 3 milyon euro maaşa teklifi yükseltmişiz, ama adamı kızdırmışız, bizi tercih etmedi. petrovic çok yüksek bonservis diye en başta elimizden kaçtı zaten ama sonuç olarak yine aynı maliyetlere çıktık son gün.
şimdi sorun uğurcan'ı daha önce de alabilmemizin mümkün olmasıydı. 20 civarına biterdi bu transfer ama son gün olunca 27,5 milyon euroya bitti. uğurcan beni lütfen salın demese yine bitmezdi. üstelik 2 ay önce takıma katılıp takıma da alışırdı. bir diğer sorun da fenerbahçe gibi röntgenci sapık bir kulübün galatasaray'ın her transferine burnunu sokarken bunun umursanmamasıydı. adamlar senin her teklif ettiğine 4-5 milyon euro fazla veriyor. elini çabuk tutacak iken 1,5 aydır 1 oyuncuyu bekledin. o da vizyon, etik demedi; seni 2 günde sattı.
son güne kalmışken; elimizde noname genç kaleciler, onana ve uğurcan kaldı. başkan inisiyatif aldı, uğurcan dedi. uğurcan'a okan buruk da evet demek zorunda kaldı. çünkü gerçekten çok geç kaldık. gelen her yabancı kalecinin uyum süreci uzun olacaktı. uğurcan'ın böyle bir uzun süreye ihtiyacı yok. türkiye ligini zaten biliyor, stoperleri bekleri tanıyor. türkiye'deki ortamı, taraftar reflekslerini biliyor. işte türk pasaportlu olmasının avantajı burada. kaleci transferinde çok büyük beceriksizlik yaşasak da günün sonunda kötünün iyisi olarak bitti.
kısacası muslera'nın yerini uğurcan'la doldurduk. ederson asıl ihtimaldi. donnarumma küçük ihtimaldi. son ana kadar bu ikisi kovalandı. artık öyle bir gözü kararmışlık yaşandı ki lammens 1,5 milyon euro maaşa tamamken united ile anlaşmadan önce 3 milyon euro maaşa teklifi yükseltmişiz, ama adamı kızdırmışız, bizi tercih etmedi. petrovic çok yüksek bonservis diye en başta elimizden kaçtı zaten ama sonuç olarak yine aynı maliyetlere çıktık son gün.
şimdi sorun uğurcan'ı daha önce de alabilmemizin mümkün olmasıydı. 20 civarına biterdi bu transfer ama son gün olunca 27,5 milyon euroya bitti. uğurcan beni lütfen salın demese yine bitmezdi. üstelik 2 ay önce takıma katılıp takıma da alışırdı. bir diğer sorun da fenerbahçe gibi röntgenci sapık bir kulübün galatasaray'ın her transferine burnunu sokarken bunun umursanmamasıydı. adamlar senin her teklif ettiğine 4-5 milyon euro fazla veriyor. elini çabuk tutacak iken 1,5 aydır 1 oyuncuyu bekledin. o da vizyon, etik demedi; seni 2 günde sattı.
son güne kalmışken; elimizde noname genç kaleciler, onana ve uğurcan kaldı. başkan inisiyatif aldı, uğurcan dedi. uğurcan'a okan buruk da evet demek zorunda kaldı. çünkü gerçekten çok geç kaldık. gelen her yabancı kalecinin uyum süreci uzun olacaktı. uğurcan'ın böyle bir uzun süreye ihtiyacı yok. türkiye ligini zaten biliyor, stoperleri bekleri tanıyor. türkiye'deki ortamı, taraftar reflekslerini biliyor. işte türk pasaportlu olmasının avantajı burada. kaleci transferinde çok büyük beceriksizlik yaşasak da günün sonunda kötünün iyisi olarak bitti.

