8664
bir süredir zaten gereğinden fazla bireysel ve kendine oynuyordu. bazı pas ve şut tercihleri bunu zaten belli ediyordu. zaten oyuncunun ağırlıklı olarak kanatlarda oynamasına rağmen gol asist istatistiklerinde her zaman gol sayısının asist sayısına ağır basmasından da bunu anlayabiliyorsunuz.
şimdiye değin fizik gücü ve bireysel performansı sayesinde buna taraftar olarak göz yumuyorduk ama işleyen bir sistem takımı haline geldiğimizde barış'ın vermediği paslar vs. dert olacaktı. hatta osimhen'in sahada istediği pasları alamadığındaki agresif halini görünce korkmuyor da değildim. şimdi taraftar bugüne kadar tolere ettiği bu durumun üzerine gidecek. ıslıklayacak homurdanacak küfredecek. barış yaptıkları için alkışlanmayacak, yapamadıkları için ıslıklanacak ki bizim taraftar bu konuda gayet acımasız. bence artık barış'ın bu takımda maalesef yeri yok.
ben zaten ileri dörtlüde açıkçası yunus, sane, icardi, osimhen'i daha önde görüyorum. barış da çok iyi futbolcu tabii ama burada abartıldığı kadar iyi bir futbolcu değil. hele ki galatasaray'ın 1 numaralı oyuncusu, takımın en iyi oyuncusu vs. hiç değil.
sizin arda güler'iniz varsa bizim de barış'ımız var goygoyundan ötürü arda gibi barış'ın da egosunu avrupa şampiyonasından bu yanda bence gereksiz şişirdik.
takımda kalmayı ya da avrupa'ya gidip üst düzey takımlarda biraz daha aklını kullanmayı düşünse elit seviyeye çıkabilirdi ama o mevcut yetenekleriyle arabistan çöllerindeki vasat oyunculara karşı fark yaratmayı istiyor. dolayısıyla ben bu yaştan sonra barış'ın fark yaratan bir yetenek sıçraması yapacağını zannetmiyorum. bence bu mentalitesiyle tavanı da bu ve buna erişmişken satmakta da bir sakınca. yok. sonuçta profesyonel futbolcu. para kazanmayı herkes ister buyursun gitsin ama bizi pazarlık masasında zor durumda bırakmadan gitsin.
bu arada kalmak isterse de diler özrünü, efendi gibi topunu oynar biz de affederiz. böyle meselelerde bizi 2001 ekonpmik krizinde maddi olarak belki de tarihimizdeki en zor zamanımızda "sağlıklı yaşam için futbol oynamıyoruz herhalde (gülerek)" diye bonservissiz terk eden altyapımızdan çıkma oyuncumuzu bile bugün neredeyse fatih terim ile kıyas edecek seviyede bağrımıza basıyoruz. galatasaray'ın büyük bir kulüptür ama gönlü de büyüktür. yeri geldiğinde affetmesini de bilir.
şimdiye değin fizik gücü ve bireysel performansı sayesinde buna taraftar olarak göz yumuyorduk ama işleyen bir sistem takımı haline geldiğimizde barış'ın vermediği paslar vs. dert olacaktı. hatta osimhen'in sahada istediği pasları alamadığındaki agresif halini görünce korkmuyor da değildim. şimdi taraftar bugüne kadar tolere ettiği bu durumun üzerine gidecek. ıslıklayacak homurdanacak küfredecek. barış yaptıkları için alkışlanmayacak, yapamadıkları için ıslıklanacak ki bizim taraftar bu konuda gayet acımasız. bence artık barış'ın bu takımda maalesef yeri yok.
ben zaten ileri dörtlüde açıkçası yunus, sane, icardi, osimhen'i daha önde görüyorum. barış da çok iyi futbolcu tabii ama burada abartıldığı kadar iyi bir futbolcu değil. hele ki galatasaray'ın 1 numaralı oyuncusu, takımın en iyi oyuncusu vs. hiç değil.
sizin arda güler'iniz varsa bizim de barış'ımız var goygoyundan ötürü arda gibi barış'ın da egosunu avrupa şampiyonasından bu yanda bence gereksiz şişirdik.
takımda kalmayı ya da avrupa'ya gidip üst düzey takımlarda biraz daha aklını kullanmayı düşünse elit seviyeye çıkabilirdi ama o mevcut yetenekleriyle arabistan çöllerindeki vasat oyunculara karşı fark yaratmayı istiyor. dolayısıyla ben bu yaştan sonra barış'ın fark yaratan bir yetenek sıçraması yapacağını zannetmiyorum. bence bu mentalitesiyle tavanı da bu ve buna erişmişken satmakta da bir sakınca. yok. sonuçta profesyonel futbolcu. para kazanmayı herkes ister buyursun gitsin ama bizi pazarlık masasında zor durumda bırakmadan gitsin.
bu arada kalmak isterse de diler özrünü, efendi gibi topunu oynar biz de affederiz. böyle meselelerde bizi 2001 ekonpmik krizinde maddi olarak belki de tarihimizdeki en zor zamanımızda "sağlıklı yaşam için futbol oynamıyoruz herhalde (gülerek)" diye bonservissiz terk eden altyapımızdan çıkma oyuncumuzu bile bugün neredeyse fatih terim ile kıyas edecek seviyede bağrımıza basıyoruz. galatasaray'ın büyük bir kulüptür ama gönlü de büyüktür. yeri geldiğinde affetmesini de bilir.
