582
maç sonucuna direkt etki edecek 2 fahiş hakem kararına sahne olan maç. buna "karar" demek doğru değil çünkü var'daki yabancı hakemin direkt olarak payı var.
ilki frankowski'nin çevre kontrolü yapmadan rakibine yaptığı müdahalede top kaleye paralel giderken ve orada bizim başka bir oyuncumuz varken frankowski'ye bariz gol şansı nedeni ile kırmızı verilmesi. bunu yasin kol sarı vermesine rağmen var çağırıp izlettirdiğini not olarak ekleyelim.
ikincisi ise davinson'un skor 2-1 aleyhimize iken emirhan'ın topla hiçbir alakası olmayacak şekilde müdahalesi ile yerde kaldığı pozisyondaki devam kararı. frankowski'ye kırmızı çıkarttıran var, o pozisyonda olaya girmedi ve yasin kol'un devam kararı geçerli kaldı. iddia ediyorum, bu pozisyon dünyanın neresinde olursanız olun, galatasaray dışında her takıma %1000 penaltı çalınarak sonuçlanırdı. lakin şampiyonluk yolunda çelme takılmak istenen takım biz olduğumuz için kurban edildik.
sahada hiçbir şey oynamadığımız için futbol konuşacak halim yok. derbi maçta, 9 kişi konyaspor'a yenilen, evinde antep'e yenilen takıma karşı futbol namına ortaya bir şey koyamadık. derbilerin motivasyonu da atmosferi de tabii ki farklı olur ve beşiktaş'ın da bu maçta şansı %50'den az değildi. fakat ben sahada varlık gösteremeyişimizi, ne idüğü belirsiz halimizi kabullenemiyorum.
değinmek istedim 2 husus var ve umarım hem yönetim hem de okan hoca derslerini çıkarmıştır:
1) maç öncesi hakem ataması hakkında hiçbir şey söylemeyen yönetim:
beşiktaş ve serdal adalı basın toplantısı yaparak yasin kol'u da tff'yi de yerden yere vurdular. gözlemci getireceğiz, ekip kurduk, sadece yasin kol'un kararlarını izleteceğiz dediler. memnuniyetsizliklerini dile getirdiler mi? evet. net olarak yabancı hakem istiyoruz dediler mi? evet. bizim yönetim son dakikaya kadar uyudu. üstelik yasin kol tarafından doğrandığımız maçlar ortadayken hem de. en sonunda da serdal adalı'nın çağrısı üzerine susmuş olmamak için başkan çıkıp "adalı'nın sözlerine imzamı atıyorum" diyebildi sadece. sonuç olarak da bu suskunluğumuzun cezasını sahada gördük. net hakem skandalına kurban gittik. yönetimi bu organizasyonsuzluğundan ve iş bilmezliğinden dolayı tebrik ediyorum. sene sonu şampiyonluk bu maçta alamadığımız 1 veya 3 puanla giderse, hesabını nasıl verecekler acaba?
2) maç esnasında uyuyan okan buruk:
sahada varlık gösteremezken ve 10 kişi mücadele ederken lucas torreira'nın şapkadan tavşan çıkarıp 1-1'i yakalamış olduğumuz anda silkelenip kendine gelmeliydi. kendisi gibi tecrübeli ve usta bir teknik direktörün nasıl olup da hiçbir şey oynamayan ve takımı sahada 10 kişi oynatan morata'yı çıkarmadığını aklım almıyor. çok mu zordu o esnada morata-lemina yapmak? yunus da oldukça kötüydü, üst üste topları ezdi fakat elinde başka kanat adamı olmadığı bir ortamda yunus'u çıkarmak neden? apo-kaan değişikliğine diyecek sözüm bile yok. zaten abdülkerim de kenara gittiğinde hocaya "ben ne alaka?" diye sitemini gösterdi. kısacası bu maçta yaptığı/yapmadığı hamlelerle mağlubiyette var hakemi ile en büyük paya sahip kişidir okan hoca.
velhasıl krediyi yemeye devam ediyoruz.
umarım artık cepten yemeyi bırakıp biraz top oynamaya lütfeder takım yoksa bu kalan 8 maç bitmez.
ilki frankowski'nin çevre kontrolü yapmadan rakibine yaptığı müdahalede top kaleye paralel giderken ve orada bizim başka bir oyuncumuz varken frankowski'ye bariz gol şansı nedeni ile kırmızı verilmesi. bunu yasin kol sarı vermesine rağmen var çağırıp izlettirdiğini not olarak ekleyelim.
ikincisi ise davinson'un skor 2-1 aleyhimize iken emirhan'ın topla hiçbir alakası olmayacak şekilde müdahalesi ile yerde kaldığı pozisyondaki devam kararı. frankowski'ye kırmızı çıkarttıran var, o pozisyonda olaya girmedi ve yasin kol'un devam kararı geçerli kaldı. iddia ediyorum, bu pozisyon dünyanın neresinde olursanız olun, galatasaray dışında her takıma %1000 penaltı çalınarak sonuçlanırdı. lakin şampiyonluk yolunda çelme takılmak istenen takım biz olduğumuz için kurban edildik.
sahada hiçbir şey oynamadığımız için futbol konuşacak halim yok. derbi maçta, 9 kişi konyaspor'a yenilen, evinde antep'e yenilen takıma karşı futbol namına ortaya bir şey koyamadık. derbilerin motivasyonu da atmosferi de tabii ki farklı olur ve beşiktaş'ın da bu maçta şansı %50'den az değildi. fakat ben sahada varlık gösteremeyişimizi, ne idüğü belirsiz halimizi kabullenemiyorum.
değinmek istedim 2 husus var ve umarım hem yönetim hem de okan hoca derslerini çıkarmıştır:
1) maç öncesi hakem ataması hakkında hiçbir şey söylemeyen yönetim:
beşiktaş ve serdal adalı basın toplantısı yaparak yasin kol'u da tff'yi de yerden yere vurdular. gözlemci getireceğiz, ekip kurduk, sadece yasin kol'un kararlarını izleteceğiz dediler. memnuniyetsizliklerini dile getirdiler mi? evet. net olarak yabancı hakem istiyoruz dediler mi? evet. bizim yönetim son dakikaya kadar uyudu. üstelik yasin kol tarafından doğrandığımız maçlar ortadayken hem de. en sonunda da serdal adalı'nın çağrısı üzerine susmuş olmamak için başkan çıkıp "adalı'nın sözlerine imzamı atıyorum" diyebildi sadece. sonuç olarak da bu suskunluğumuzun cezasını sahada gördük. net hakem skandalına kurban gittik. yönetimi bu organizasyonsuzluğundan ve iş bilmezliğinden dolayı tebrik ediyorum. sene sonu şampiyonluk bu maçta alamadığımız 1 veya 3 puanla giderse, hesabını nasıl verecekler acaba?
2) maç esnasında uyuyan okan buruk:
sahada varlık gösteremezken ve 10 kişi mücadele ederken lucas torreira'nın şapkadan tavşan çıkarıp 1-1'i yakalamış olduğumuz anda silkelenip kendine gelmeliydi. kendisi gibi tecrübeli ve usta bir teknik direktörün nasıl olup da hiçbir şey oynamayan ve takımı sahada 10 kişi oynatan morata'yı çıkarmadığını aklım almıyor. çok mu zordu o esnada morata-lemina yapmak? yunus da oldukça kötüydü, üst üste topları ezdi fakat elinde başka kanat adamı olmadığı bir ortamda yunus'u çıkarmak neden? apo-kaan değişikliğine diyecek sözüm bile yok. zaten abdülkerim de kenara gittiğinde hocaya "ben ne alaka?" diye sitemini gösterdi. kısacası bu maçta yaptığı/yapmadığı hamlelerle mağlubiyette var hakemi ile en büyük paya sahip kişidir okan hoca.
velhasıl krediyi yemeye devam ediyoruz.
umarım artık cepten yemeyi bırakıp biraz top oynamaya lütfeder takım yoksa bu kalan 8 maç bitmez.

