381
büyük futbolcudur, yeteneklidir, hırslıdır; ama hataları da vardır.
ronaldo şöyledir, böyledir, apaçidir, jöle kafadır demek yapılan eleştirinin keyfe dair olduğunu göstermekten başka bir işe yaramaz. zira, bir futbolcu eleştirilecekse saha içindeki oyunu ve davranışlarıyla eleştirmelidir. bu adama tapıyor ya da bu adamdan nefret ediyor olabilirsiniz; ama yaptığı doğru ve yanlışları açıklamadığınız sürece ben bu adamı niye sevdiğinizi ya da kendisinden neden nefret ettiğinizi anlayamam.
harcanan paralar, bu adamın dünyanın en pahalı futbolcusu olduğunu gösteriyor. o kadar parayı hak ediyordur ya da etmiyordur bu beni ilgilendirmez. ben şunu bilirim, bu adam oldukça yetenekli. manchester'da sergilediği performans, akabinde real madrid'de attığı goller kendisinin performansı ve kalitesi hakkında bilgi veriyor. yani kimse, "bu adam kazma yeeaaa" diyemez, diyen hödüktür.
kendisinin fiziğini biliyoruz, boyu uzun. biz, top cambazı denen adamların genelde kısa boylu olduğunu bilen insanlarız. diyeceğim o ki, kendisi gibi uzun boylu olup o bilek hareketlerini yapabilmek marifetten fazlasını ister. ronaldo estetik futbol izletir seyredenlere. şık paslar verir, akrobatik hareketlerle oyununu süsler. bana futbolda keyif veren şeyler bunlar açıkçası. yoksa şu şu kadar koşmuş, bu bu kadar pas vermiş çok ilgilendiğim istatistikler değil. futbolcuların top üzerindeki hakimiyeti, topla olan iletişimi, topla istediği hareketleri yapabilmesi futbolu zevkli kılıyor benim gözümde. bu yüzden, ronaldo'nun göze hoş gelen bir futbol izlettiğini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
her şey iyi hoş da, bu adamın hataları yok mu? elbette var; ama bu hatalar ne bu adamın saçına sürdüğü jöleyle ne de hızlı yaşadığı özel hayatıyla ilgili. kaldı ki, bir adamı jöle sürüyor diye yerden yere vurmak çok da doğru değil. tamam, ben de yapmışımdır zamanında, dalga geçmişimdir ronaldo'nun jölesiyle; ama bunlar sadece geyik amaçlı yapılmış şeylerdir. ronaldo'yu yerden yere vurmak için adamın tüm oyun stilini bir kenara bırakıp jölesine takmamışımdır kafayı. zaten bu işi yapanlar, sabri'nin saç tıraşıyla dalga geçenlerden, ali eren'in yakışıklılığıyla ilgili espri yapanlardan başkaları değil.
özel hayatını hızlı yaşıyormuş, her gün farklı kızla dolaşıyormuş, öyleymiş böyleymiş. bunu da kimsenin eleştirmeye hakkı yok. özel hayat, adı üstünde, özeldir. ronaldo farklı kadınlarla olmayı, farklı kıyafetler denemeyi seviyordur; messi daha mütevazı bir özel hayat benimsemiştir. sizin sadece rüyanızda görebileceğiniz güzellikteki kızlarla günübirlik ilişkiler yaşayabilen biri ronaldo. ve siz bu adamı sadece bu yüzden eleştiriyorsanız, komplekslerinizden kurtulamadığınızı tüm aleme ilan ediyorsunuz demektir. zamanında arda turan'ı sinema kapattı diye eleştiren, saha içindeki oyununa bakmadan yerden yere vuranlar; ronaldo'yu da birlikte olduğu kadınlar yüzünden eleştirebilirler tabii. size ne güzel kardeşlerim, adam istediğiyle yatar, kalkar. kaldı ki, futbolcu dediğin adamın düzenli bir seks hayatı olmalıdır. ronaldo bunu tek bir kadınla değil, birden çok kadınla yaşamayı seçmiş. alan memnun veren daha bir memnun, yormayın kendinizi bunu düşünerek.
şimdi gelelim ronaldo'nun bana göre yaptığı hatalara. ronaldo'nun oyunu bencilcedir bana göre. boşa kaçan arkadaşı varken, kaleye uzak mesafeden şut çekmeyi tercih eder. oyun içinde, topla en çok oynayan futbolcu olmak ister. takımda gol atan oyuncu hep o olmalıdır. takım içinde en çok konuşulan oyuncu da kendisi olmalıdır. gol attıktan sonra formasını çıkarması, karın kaslarını göstermesi bile batar bana. yanlış hatırlamıyorsam, messi'yle karşılaştırılmaları üzerine bir soruya "ben daha iyiyim ve bunu herkes görecek" gibisinden kibirli bir cevap vermişti. bu beni rahatsız etti mesela, hoşlanmadım o cevaptan.
ben futbolcuda tevazu ararım, oyun içinde kendisi için değil de takım için mücadele eden adamı severim. estetik hareketler yapmakla bencilce futbol oynamak çok farklı şeylerdir ve bu ikisini karıştıran futbolcudan çok hoşlanmam ben. bir şekilde itici bulurum, antipatik bulurum o futbolcuyu. ronaldo'da beni rahatsız eden şeyler bunlar. ben maç sonu röportajlarında ya da aldığı ödüllerde takım arkadaşlarına teşekkür eden, onlar sayesinden başarılı olduğunu söyleyen futbolcuyu severim. ve bu nedenle de messi ronaldo'dan bir adım daha öndedir benim için. yeteneğinin yanındaki tevazu, messi'yi hep bir adım öne taşır benim gözümde.
benim gibi messi'yi daha üstün gören biri bile ronaldo'yla ilgili savunma amaçlı bir entry yazıyor. düşünün yaptığınız eleştirilerin ne kadar boş temeller üzerine kurulu ve rahatsız edici olduğunu. eleştiri yapmak doğal bir haktır, ama o eleştiriyi mantık çerçevesinde ve sağlam dayanaklarla güçlendirerek yapmak zorundayız. bırakın ronaldo'yu saçı yüzünden eleştirmeyi. kaldı ki, hepinizin kafada bir kutu jöleyle dolaştığı dönemler olmuştur. ergenlik fotoğraflarınıza bir bakın hele, kendinize güleceksiniz.
ronaldo şöyledir, böyledir, apaçidir, jöle kafadır demek yapılan eleştirinin keyfe dair olduğunu göstermekten başka bir işe yaramaz. zira, bir futbolcu eleştirilecekse saha içindeki oyunu ve davranışlarıyla eleştirmelidir. bu adama tapıyor ya da bu adamdan nefret ediyor olabilirsiniz; ama yaptığı doğru ve yanlışları açıklamadığınız sürece ben bu adamı niye sevdiğinizi ya da kendisinden neden nefret ettiğinizi anlayamam.
harcanan paralar, bu adamın dünyanın en pahalı futbolcusu olduğunu gösteriyor. o kadar parayı hak ediyordur ya da etmiyordur bu beni ilgilendirmez. ben şunu bilirim, bu adam oldukça yetenekli. manchester'da sergilediği performans, akabinde real madrid'de attığı goller kendisinin performansı ve kalitesi hakkında bilgi veriyor. yani kimse, "bu adam kazma yeeaaa" diyemez, diyen hödüktür.
kendisinin fiziğini biliyoruz, boyu uzun. biz, top cambazı denen adamların genelde kısa boylu olduğunu bilen insanlarız. diyeceğim o ki, kendisi gibi uzun boylu olup o bilek hareketlerini yapabilmek marifetten fazlasını ister. ronaldo estetik futbol izletir seyredenlere. şık paslar verir, akrobatik hareketlerle oyununu süsler. bana futbolda keyif veren şeyler bunlar açıkçası. yoksa şu şu kadar koşmuş, bu bu kadar pas vermiş çok ilgilendiğim istatistikler değil. futbolcuların top üzerindeki hakimiyeti, topla olan iletişimi, topla istediği hareketleri yapabilmesi futbolu zevkli kılıyor benim gözümde. bu yüzden, ronaldo'nun göze hoş gelen bir futbol izlettiğini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
her şey iyi hoş da, bu adamın hataları yok mu? elbette var; ama bu hatalar ne bu adamın saçına sürdüğü jöleyle ne de hızlı yaşadığı özel hayatıyla ilgili. kaldı ki, bir adamı jöle sürüyor diye yerden yere vurmak çok da doğru değil. tamam, ben de yapmışımdır zamanında, dalga geçmişimdir ronaldo'nun jölesiyle; ama bunlar sadece geyik amaçlı yapılmış şeylerdir. ronaldo'yu yerden yere vurmak için adamın tüm oyun stilini bir kenara bırakıp jölesine takmamışımdır kafayı. zaten bu işi yapanlar, sabri'nin saç tıraşıyla dalga geçenlerden, ali eren'in yakışıklılığıyla ilgili espri yapanlardan başkaları değil.
özel hayatını hızlı yaşıyormuş, her gün farklı kızla dolaşıyormuş, öyleymiş böyleymiş. bunu da kimsenin eleştirmeye hakkı yok. özel hayat, adı üstünde, özeldir. ronaldo farklı kadınlarla olmayı, farklı kıyafetler denemeyi seviyordur; messi daha mütevazı bir özel hayat benimsemiştir. sizin sadece rüyanızda görebileceğiniz güzellikteki kızlarla günübirlik ilişkiler yaşayabilen biri ronaldo. ve siz bu adamı sadece bu yüzden eleştiriyorsanız, komplekslerinizden kurtulamadığınızı tüm aleme ilan ediyorsunuz demektir. zamanında arda turan'ı sinema kapattı diye eleştiren, saha içindeki oyununa bakmadan yerden yere vuranlar; ronaldo'yu da birlikte olduğu kadınlar yüzünden eleştirebilirler tabii. size ne güzel kardeşlerim, adam istediğiyle yatar, kalkar. kaldı ki, futbolcu dediğin adamın düzenli bir seks hayatı olmalıdır. ronaldo bunu tek bir kadınla değil, birden çok kadınla yaşamayı seçmiş. alan memnun veren daha bir memnun, yormayın kendinizi bunu düşünerek.
şimdi gelelim ronaldo'nun bana göre yaptığı hatalara. ronaldo'nun oyunu bencilcedir bana göre. boşa kaçan arkadaşı varken, kaleye uzak mesafeden şut çekmeyi tercih eder. oyun içinde, topla en çok oynayan futbolcu olmak ister. takımda gol atan oyuncu hep o olmalıdır. takım içinde en çok konuşulan oyuncu da kendisi olmalıdır. gol attıktan sonra formasını çıkarması, karın kaslarını göstermesi bile batar bana. yanlış hatırlamıyorsam, messi'yle karşılaştırılmaları üzerine bir soruya "ben daha iyiyim ve bunu herkes görecek" gibisinden kibirli bir cevap vermişti. bu beni rahatsız etti mesela, hoşlanmadım o cevaptan.
ben futbolcuda tevazu ararım, oyun içinde kendisi için değil de takım için mücadele eden adamı severim. estetik hareketler yapmakla bencilce futbol oynamak çok farklı şeylerdir ve bu ikisini karıştıran futbolcudan çok hoşlanmam ben. bir şekilde itici bulurum, antipatik bulurum o futbolcuyu. ronaldo'da beni rahatsız eden şeyler bunlar. ben maç sonu röportajlarında ya da aldığı ödüllerde takım arkadaşlarına teşekkür eden, onlar sayesinden başarılı olduğunu söyleyen futbolcuyu severim. ve bu nedenle de messi ronaldo'dan bir adım daha öndedir benim için. yeteneğinin yanındaki tevazu, messi'yi hep bir adım öne taşır benim gözümde.
benim gibi messi'yi daha üstün gören biri bile ronaldo'yla ilgili savunma amaçlı bir entry yazıyor. düşünün yaptığınız eleştirilerin ne kadar boş temeller üzerine kurulu ve rahatsız edici olduğunu. eleştiri yapmak doğal bir haktır, ama o eleştiriyi mantık çerçevesinde ve sağlam dayanaklarla güçlendirerek yapmak zorundayız. bırakın ronaldo'yu saçı yüzünden eleştirmeyi. kaldı ki, hepinizin kafada bir kutu jöleyle dolaştığı dönemler olmuştur. ergenlik fotoğraflarınıza bir bakın hele, kendinize güleceksiniz.
