7228
eğer delirmediysem bu adamın tehdit ettikleri ve tarafına çektikleri arasında ortak bir nokta var. ve bu ortak nokta beni fazlasıyla rahatsız ediyor.
türkiyede casinoların yasaklanmasının sebebi türkiyenin tamamen mafyanın ve parasının eline düşmesi ve kan gölüne dönmek üzere olmasıydı.
kumar diğer alışkanlıklardan farklı olarak arkasında büyük bir delik bırakıp ilerler, yani borç. kasa her zaman kazanır, sen bağımlı olarak kafama sıkmak zorunda kalırsın. işte ali koç'un eline düşenlerin hepsinin ortak noktası bu, kumarbazlar.
ali koç'un kişisel olarak bu işlerde olduğunu düşünmüyorum, ömer lütfü topal falan değildir sonuçta. ancak türkiyenin en güçlü ailelerinden bir ferdin, kumar bağlantıları kurarak insanları kullanma olasılığı tüylerimi ürpertiyor. çünkü bu birinin cebine konulan bir para değil.
şöyle açıklayalım, marcello mastroiani'nin 1 milyon liret verirsen kim olduğunu söylerim demesinden farklı bir konu var burada. orada parayla kademeli bir popülerlik satın alma varken, kumarda ise karşılığı maalesef marcello'nınki gibi basit değil. kumar borcuna karşılık birini satın aldığınızda ondan geriye bir şey kalmaz. ortada bir karakter yoktur veya existentialist bir söylemle, insan'ın özü, essence, bir nesneden farklı olarak belirlenmiş noktada değildir çünkü seçebilmektedir. existence precedes essence. bu nedenle özü elinden alınmış bir insan hareketsiz bir objeden farksızdır, varlık değerini kaybetmiştir. para için emir almakla, varlığın için para almak arasındaki fark da buradadır.
türkiyede casinoların yasaklanmasının sebebi türkiyenin tamamen mafyanın ve parasının eline düşmesi ve kan gölüne dönmek üzere olmasıydı.
kumar diğer alışkanlıklardan farklı olarak arkasında büyük bir delik bırakıp ilerler, yani borç. kasa her zaman kazanır, sen bağımlı olarak kafama sıkmak zorunda kalırsın. işte ali koç'un eline düşenlerin hepsinin ortak noktası bu, kumarbazlar.
ali koç'un kişisel olarak bu işlerde olduğunu düşünmüyorum, ömer lütfü topal falan değildir sonuçta. ancak türkiyenin en güçlü ailelerinden bir ferdin, kumar bağlantıları kurarak insanları kullanma olasılığı tüylerimi ürpertiyor. çünkü bu birinin cebine konulan bir para değil.
şöyle açıklayalım, marcello mastroiani'nin 1 milyon liret verirsen kim olduğunu söylerim demesinden farklı bir konu var burada. orada parayla kademeli bir popülerlik satın alma varken, kumarda ise karşılığı maalesef marcello'nınki gibi basit değil. kumar borcuna karşılık birini satın aldığınızda ondan geriye bir şey kalmaz. ortada bir karakter yoktur veya existentialist bir söylemle, insan'ın özü, essence, bir nesneden farklı olarak belirlenmiş noktada değildir çünkü seçebilmektedir. existence precedes essence. bu nedenle özü elinden alınmış bir insan hareketsiz bir objeden farksızdır, varlık değerini kaybetmiştir. para için emir almakla, varlığın için para almak arasındaki fark da buradadır.