• 19
    diyaloğun biraz daha keyifli bir hal alması için bizden birkaç detay vereyim,

    öncelikle babam tam bir frankofon idir. çok klas konusur vesaire. küfür edeceği varsa fransızca eder o derece.
    ben ise evdeki irlandalıyımdır tam olarak. üzerime çok düşmüştür vaktiyle. gerekli altyapıyı vermeye çalısmıstır lakin bildiğimi okumuşumdur. zamanında liseli olabilmem için her türlü aklı fikri vermiştir ama kadıköy'de bir lisede sürtmeyi tercih etmişimdir. fransızca biraz bir şeyler kapmış, daha sonra bunu fransız kızları ile konusup geliştirme evresine girmeye çalışmış ama '' mnskym ben bu dili çözemicem'' diyerek paşalar gibi az çok var olan ingilizcemden devam etmişimdir.

    sonra irileştik serpildik derken bir işin, uğrasın ucundan tutmaya basladık. harbiden dostuzdur biz. ben ona reyiz, başkan, müdür, hafız diye takılırım ama saygısızlık yapmayacağımı da bilir.

    2010 dünya kupası ilk gün: ( olaylar hep tv karsısında gerçeklesir)

    pederiko giunti: bu ses ne lan yasaklamazlar mı acaba?
    kj- bilmem ki reis. pis bir ses haklısın.

    ikinci gün:

    peder bey: aralıksız devam ediyorlar desene.
    kj: hiç sorma başkanım. abarttılar.

    üçüncü gün,

    baba bey: nasıl bir ciğer var bunlarda? ne kadar ruh hastası varmış arkadas.
    kj: baba tek tek kelime ediyorum, şerefsizler.

    .
    .
    .
    .
    işte az çok böyle gitmiştir muhabbet...
    şu güne kadar geldik bir şekilde. son gün ise aramızda geçen muhabbet:

    baba bey: hay ırzını s.keyim bu vuvuzelanın. yeter pis herifler.
    kj: ei öi ... şeklinde mırıldandım. s.k dercesine sesler çıkardım mırıldanarak. anladı o anladı. çok itibarlı adamdır babam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın