3986
basketbol şubemiz özelinden genel için yazacağım. buna voleybol ya da başka bir şube için de düşünebilirsiniz.
bu şubelere yönetici atanmasıyla bir şey olmadığını görüyoruz. arada sırada belki bir kendini adamış, o branşı seven biri geliyor ve bir şeyler yapıyoruz. onun haricinde yokuz.
şahsi fikrim şubelere bariz bir şekilde futbol takımının başkanı olarak seçilen kişinin yönetici atamaması. çünkü illaki birilerine söz verilmiştir o makam.
kongre o şubelerin yöneticisini yine kulüp başkanı gibi seçsin.
o şubelerimizde en azından göreve talip olan kişiler oturur. başarılı olursa camiada ismini de duyurmuş olur.
hatta bir adım ileri gidiyorum. bu şubelerde baş sorumlu olmadan galatasaray spor kulübüne başkan olunamasın.
bunu konuştuğumuzda, bir arkadaşım isim hakkı devri gibi öneri sunmuştu bir keresinde. o da düşünülebilir ama bana kalırsa kulübün branşlarındaki söz hakkından biraz fazla vermesine karşıyım. dış kaynak (outsourcing) düşünülebilir belki ama ona da kimse yanaşmaz. yani out-source yapacak kimseyi bulamazsınız.
bir şeyler vermezseniz neden sizden yana olsunlar ki?
kongrenin baş sorumlu seçmesini bir düşünsünler. hem kongrenin de daha bir önemi artar. (severler.) eğer kulüp başkanı olabilme kıstasına baş-sorumlu olmayı koyarsanız bir de o branşlarda sorumluluk almanın değeri de artar. böylece spor kulübü yönetmenin tecrübesini de tatmış olurlar. üstelik kulüp başkanı da bu branşlardaki başarısızlıklardan vesaire daha çok vurulmaz böylece. sorumluluğu azalıyor. futbola doya doya odaklanabilirler o zaman.
herkes kazanıyor işte.
tabii teoride...
pratikte nasıl olur bilemem. hiçbir şeyi bilemeyiz zaten. ama bir şey denemiş oluruz.
bu şubelere yönetici atanmasıyla bir şey olmadığını görüyoruz. arada sırada belki bir kendini adamış, o branşı seven biri geliyor ve bir şeyler yapıyoruz. onun haricinde yokuz.
şahsi fikrim şubelere bariz bir şekilde futbol takımının başkanı olarak seçilen kişinin yönetici atamaması. çünkü illaki birilerine söz verilmiştir o makam.
kongre o şubelerin yöneticisini yine kulüp başkanı gibi seçsin.
o şubelerimizde en azından göreve talip olan kişiler oturur. başarılı olursa camiada ismini de duyurmuş olur.
hatta bir adım ileri gidiyorum. bu şubelerde baş sorumlu olmadan galatasaray spor kulübüne başkan olunamasın.
bunu konuştuğumuzda, bir arkadaşım isim hakkı devri gibi öneri sunmuştu bir keresinde. o da düşünülebilir ama bana kalırsa kulübün branşlarındaki söz hakkından biraz fazla vermesine karşıyım. dış kaynak (outsourcing) düşünülebilir belki ama ona da kimse yanaşmaz. yani out-source yapacak kimseyi bulamazsınız.
bir şeyler vermezseniz neden sizden yana olsunlar ki?
kongrenin baş sorumlu seçmesini bir düşünsünler. hem kongrenin de daha bir önemi artar. (severler.) eğer kulüp başkanı olabilme kıstasına baş-sorumlu olmayı koyarsanız bir de o branşlarda sorumluluk almanın değeri de artar. böylece spor kulübü yönetmenin tecrübesini de tatmış olurlar. üstelik kulüp başkanı da bu branşlardaki başarısızlıklardan vesaire daha çok vurulmaz böylece. sorumluluğu azalıyor. futbola doya doya odaklanabilirler o zaman.
herkes kazanıyor işte.
tabii teoride...
pratikte nasıl olur bilemem. hiçbir şeyi bilemeyiz zaten. ama bir şey denemiş oluruz.