105
turkcell super ligimizin 300 küsür milyon dolar olup olmadığı bilemem ama digiturk bu parayı yıllık olarak ödemeyi taahhüt ederek yayın ihalesini 4 yıllığına kiralamıştır.
biz de taraftar olarak düşünelim, 321 milyon dolar bizlere nasıl yansıyacak? elbette eski aboneler yeni abonelere göre avantajlı olacaklardır ama öncelikle digiturk'ün yapması gereken olay "her eve 1 cihaz" sokabilmesidir. paketi önemli değil, ilk olarak toplum üzerindeki şifreli yayın önyargısını kırıp ilk üyelik fiyatları ucuz tutulup sürüme gitme yolunu tercih edeceklerdir. daha sonraki aşama ise paketler. seçenekleri arttırmak ve "her kefeye uygun" değişik kombinasyonlarla insanlar film-spor kanallarını alma yolunda teşvik edilecektir.
işin lig tv kısmına gelelim: maç 90 dakika derler. gerçekten de öyle. bir maçı ekranlarda sadece 90 dakika izleyebiliyoruz. bunun maç öncesi var, stada gelişi var, devre arası var, maç sonrası var, eski karşılaşmaları var, taraftarları var, konukların, spor adamların yorumları var. lig tv bunları yayınlamıyor mu? kısmen yayınlıyor. pilot kamerasını santra noktasına sabitleyip ekranda uçup kaçan değişik saçma sapan reklamları izleyerek maç yorumlarını dinliyoruz. reklamların bölünmemesi adına bazı canlı olarak görmek istediğimiz olayları bütün olarak banttan seyrediyoruz. devre arası zaten yok. 18 dakika devre arasının 17 dakikasında reklam var. (kimse bana 15 dakika devre arası oluyor demesin.) maç içinde sanal reklam uygulaması denen olaya hiç girmiyorum, -ki ben zaten pek farketmiyorum çünkü maçın heyecanından o spam reklamı bünyem algılamıyor. subliminal bir yaptırım da yok bana göre.
ekranların şımarık ikilisi erman * ile şansal'ı * birbirinden ayırması da biraz daha elit kesimlere hitap etmek amacıyla yapıldı. halk ağzıyla yorum yaparak halka yakın olacağını düşünen erman toroğlu'nun digiturk'ten kovulmasına en çok ben sevinmiş olmalıyım. şansal büyüka da mıy mıy konuşmalarını yanına alıp, aktif olarak ekranlardan geri plana çekilerek türk futbolseverin gözünü gönlünü açmıştır.
çift spiker uygulamasını takdirle karşıladım digiturk'ün. ilk başlarda seyiriciye; "ikimiz de masanın başındayız, maç anlatıyoruz." havası veriyordu ama ligin sonlarına doğru; "melih tuvalete gitti. çıkışta da bir sigara içip öyle gelecek. o gelene kadar ben burdayım." şeklinde algıladım ben anlatımları.
sözün özü; digiturk, turkcell süper lig için o parayı ödeyecekse biz de bol bol reklam izleyeceğiz demektir.
en güzeli kombine+deplasman tabi, orası ayrı.
*
biz de taraftar olarak düşünelim, 321 milyon dolar bizlere nasıl yansıyacak? elbette eski aboneler yeni abonelere göre avantajlı olacaklardır ama öncelikle digiturk'ün yapması gereken olay "her eve 1 cihaz" sokabilmesidir. paketi önemli değil, ilk olarak toplum üzerindeki şifreli yayın önyargısını kırıp ilk üyelik fiyatları ucuz tutulup sürüme gitme yolunu tercih edeceklerdir. daha sonraki aşama ise paketler. seçenekleri arttırmak ve "her kefeye uygun" değişik kombinasyonlarla insanlar film-spor kanallarını alma yolunda teşvik edilecektir.
işin lig tv kısmına gelelim: maç 90 dakika derler. gerçekten de öyle. bir maçı ekranlarda sadece 90 dakika izleyebiliyoruz. bunun maç öncesi var, stada gelişi var, devre arası var, maç sonrası var, eski karşılaşmaları var, taraftarları var, konukların, spor adamların yorumları var. lig tv bunları yayınlamıyor mu? kısmen yayınlıyor. pilot kamerasını santra noktasına sabitleyip ekranda uçup kaçan değişik saçma sapan reklamları izleyerek maç yorumlarını dinliyoruz. reklamların bölünmemesi adına bazı canlı olarak görmek istediğimiz olayları bütün olarak banttan seyrediyoruz. devre arası zaten yok. 18 dakika devre arasının 17 dakikasında reklam var. (kimse bana 15 dakika devre arası oluyor demesin.) maç içinde sanal reklam uygulaması denen olaya hiç girmiyorum, -ki ben zaten pek farketmiyorum çünkü maçın heyecanından o spam reklamı bünyem algılamıyor. subliminal bir yaptırım da yok bana göre.
ekranların şımarık ikilisi erman * ile şansal'ı * birbirinden ayırması da biraz daha elit kesimlere hitap etmek amacıyla yapıldı. halk ağzıyla yorum yaparak halka yakın olacağını düşünen erman toroğlu'nun digiturk'ten kovulmasına en çok ben sevinmiş olmalıyım. şansal büyüka da mıy mıy konuşmalarını yanına alıp, aktif olarak ekranlardan geri plana çekilerek türk futbolseverin gözünü gönlünü açmıştır.
çift spiker uygulamasını takdirle karşıladım digiturk'ün. ilk başlarda seyiriciye; "ikimiz de masanın başındayız, maç anlatıyoruz." havası veriyordu ama ligin sonlarına doğru; "melih tuvalete gitti. çıkışta da bir sigara içip öyle gelecek. o gelene kadar ben burdayım." şeklinde algıladım ben anlatımları.
sözün özü; digiturk, turkcell süper lig için o parayı ödeyecekse biz de bol bol reklam izleyeceğiz demektir.
en güzeli kombine+deplasman tabi, orası ayrı.
*
