768
bizden siklet olarak net şekilde daha aşağıda olan avrupa takımlarına karşı net zaferler elde etmek. en çok özlediğim şey bu. bunun son örneği için: 23 ekim 2013 galatasaray kopenhag maçı. işte galatasaray'ın olması gerektiği şey budur. ''koskoca galatasaray, bizi bu duruma düşürmesi normal.'' hissini vermektir bu seviyedeki rakiplere.
2015'ten beri bu özelliğimizi kaybettik. oyun olarak olmasa da buna yakın hissiyatı en son 2018’de lokomotiv maçında hissettik. maalesef 2015'ten beri kimle oynarsak oynayalım zorlanıyoruz. eleme aşaması, grup aşaması veya sonraki aşama. bizi st. johnstone da zorluyor, randers de zorluyor. ostersunds da zorluyor, psv de zorluyor, lokomotiv de zorluyor. molde de zorluyor, kopenhag da zorluyor. zalgris de zorluyor, olimpija da zorluyor. astana da zorluyor, young boys da zorluyor. bakın zorluyor diyorum, kaldı ki bunların bir kısmı bizi yeniyor yani. bizim yendiklerimizin de çoğu ıkına ıkına. teknik direktörler, yönetimler, kadrolar değişiyor ancak 10 yıldır bu durum değişmiyor. bugüne özel değil. kendimizden siklet siklet aşağıda takımlara karşı bu durumlara düşmek beni üzüyor. kimlik kaybı yaşamaktır bu.
kusura bakmayın ama bu maçlar böyle olmamalı. bu camia o kadar sıkıntı yaşadığı 2000-2010 arasında bile çerez niyetine benfica falan yiyordu. zaten bu yukarda saydığım seviye takımlarla olan maçlar bizim için hazırlık maçlarıydı, şenlikti, transferlere hoş geldin maçlarıydı. arada bir kaza yapmak ayrı, lviv gibi ancak düzenli olarak zorlanmak bence sıkıntı. tamam futbol değişti, daha fiziksel bir oyuna dönüştü ama bu kadar da değil. bu kadar da değil. young boys futbolcularının galatasaray adını anarken besmele çekmediği kaldı. şu takımla sahada rus ruleti oynuyoruz biz denk takımlar gibi, bakın yenilgiden bahsetmiyorum bile. geçen yıl molde ile oynarken ne hallere düştük. geçen aynı molde doğru düzgün top oynayamadan avrupa ligi play-off’uda elfsborg’a yenildi, kendi evinde. işin en acı kısmı da bu zaten. bu rakipleri yüceltiyoruz bir de. bunun normal olduğuna kendimizi inandırıyoruz. üzgünüm ama bu bütçelerle, bu kalite farkıyla, bu camiaların arasındaki farklarla bu durum normal değil.
devleri yenmek veya devlere kafa tutmak tamam, eyvallah. gelgelelim insan bu takımlara da galatasaray’ın büyüklüğünü hissettirelim istiyor. bunlar bizim adımızı anarken çekinsin istiyor. umarım young boys’la oynayacağımız rövanş maçında bu kimliğimizi hatırlar ve young boys’a umut bile vermeden gerekeni yaparız.
2015'ten beri bu özelliğimizi kaybettik. oyun olarak olmasa da buna yakın hissiyatı en son 2018’de lokomotiv maçında hissettik. maalesef 2015'ten beri kimle oynarsak oynayalım zorlanıyoruz. eleme aşaması, grup aşaması veya sonraki aşama. bizi st. johnstone da zorluyor, randers de zorluyor. ostersunds da zorluyor, psv de zorluyor, lokomotiv de zorluyor. molde de zorluyor, kopenhag da zorluyor. zalgris de zorluyor, olimpija da zorluyor. astana da zorluyor, young boys da zorluyor. bakın zorluyor diyorum, kaldı ki bunların bir kısmı bizi yeniyor yani. bizim yendiklerimizin de çoğu ıkına ıkına. teknik direktörler, yönetimler, kadrolar değişiyor ancak 10 yıldır bu durum değişmiyor. bugüne özel değil. kendimizden siklet siklet aşağıda takımlara karşı bu durumlara düşmek beni üzüyor. kimlik kaybı yaşamaktır bu.
kusura bakmayın ama bu maçlar böyle olmamalı. bu camia o kadar sıkıntı yaşadığı 2000-2010 arasında bile çerez niyetine benfica falan yiyordu. zaten bu yukarda saydığım seviye takımlarla olan maçlar bizim için hazırlık maçlarıydı, şenlikti, transferlere hoş geldin maçlarıydı. arada bir kaza yapmak ayrı, lviv gibi ancak düzenli olarak zorlanmak bence sıkıntı. tamam futbol değişti, daha fiziksel bir oyuna dönüştü ama bu kadar da değil. bu kadar da değil. young boys futbolcularının galatasaray adını anarken besmele çekmediği kaldı. şu takımla sahada rus ruleti oynuyoruz biz denk takımlar gibi, bakın yenilgiden bahsetmiyorum bile. geçen yıl molde ile oynarken ne hallere düştük. geçen aynı molde doğru düzgün top oynayamadan avrupa ligi play-off’uda elfsborg’a yenildi, kendi evinde. işin en acı kısmı da bu zaten. bu rakipleri yüceltiyoruz bir de. bunun normal olduğuna kendimizi inandırıyoruz. üzgünüm ama bu bütçelerle, bu kalite farkıyla, bu camiaların arasındaki farklarla bu durum normal değil.
devleri yenmek veya devlere kafa tutmak tamam, eyvallah. gelgelelim insan bu takımlara da galatasaray’ın büyüklüğünü hissettirelim istiyor. bunlar bizim adımızı anarken çekinsin istiyor. umarım young boys’la oynayacağımız rövanş maçında bu kimliğimizi hatırlar ve young boys’a umut bile vermeden gerekeni yaparız.