3803
hazırlık maçlarında fortuna düsseldorf'tan 5, lask linz'den 3, parma'dan 2 yemeyen bir yönetim. süper kupa finalinde beşiktaş'tan da 5 yemeyen bir yönetim. young boys'a 3-2 yenilmeyen, skor 2-0 iken tarihi bir hezimetin kıyısından da dönmeyen yönetim. hocaya baskı uyguluyorlar, florya'nın psikolojisini bozuyorlar falan filan. ne yaptılar mesela, oyuncu mu sattılar? sağ bek mi almadılar, orta saha mı almadılar, forvet mi almadılar? yoksa okan hocaya oyun anlayışı mı dikte ediyorlar, maç günü tahtaya 11'leri kendileri mi yazıyorlar? bir yönetim, bir yada birkaç futbolcunun takımdan ayrılmasını isteyebilir, bundan daha doğal hiçbir şey yok. yönetimler kendilerinin anlaştıkları kulüplere futbolcuların gitmesi yönünde hamlelerde de bulunabilir, bundan da doğal bir şey yok. ne mobbing'i, bunun adı olsa olsa profesyonelliktir. kaldı ki yönetimin gitmesini istediği futbolcuların hepsi nazlarıyla niyazlarıyla takımdalar, "istenmediğim yerde durmam" diyecek bir tane delikanlı çıkmadı. bu duruşun yerine zaha'sı, kerem'i sosyal medyayı yönetme derdinde. şu mobbing, psikolojik baskı vs. gibi şeylerden gına geldi, kusacağım şu arabesklikten. gelenden geçenden 3-5 yiyip "bunlar hep nazardan, ühüühühü" demek bize hiç yakışmıyor. şu modayı şu kulübün kapısının içerisinden sokmayın, yeter.