21805
amazon prime’da belgeseli yayımlanmış olan eski futbolcumuz.
bir çok özeleştiri yapmış videoda.
izledikten sonra kendisine geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yaşananlar sebebiyle naçizane gönül koymuş bir galatasaray taraftarı olarak benim de tepki gösterdiğim hususlar hakkında özeleştiri yapmam gerektiğini düşündürttü.
bu yönüyle de kesinlikle başarılı bir belgeseli olduğunu söyleyebilirim.
benim geçtiğimiz yıllar içerisinde kendisine gönül koymuş olmamın başlıca 2 sebebi vardı, ilki siyasi görüşü sebebiyle vermiş oldupu saçma beyanlar ikincisi de milli takım mevzusu.
entryn devamı spoiler sayılabileceği için buraya bir uyarı girmem gerektiğini düşünmekteyim
--- spoiler ---
siyasi görüşü kendisini bağlamakla birlikte bu görüşünü kitlelere örnek olan ve hitap eden bşrisi olarak kendisini propaganda malzemesi yaparak kanaat önderi haline getirmesi hususunda videoda haklı bir özeleştiri ve savunma var.
dolar açıklaması hakkında çok net şekilde hatasını kabul ediyor aslında zaten. evet videosu için de siyasi görüşü kendisini bağlar, bunu propaganda malzemesi haline getiren de istanbulun öte yanının siyasi ayağı ve nam-ı diğer şeytan lakaplı rıdvan dilmen isimli eski futbolcu. kendisi zaten bu videonun durup düşünülmeden ve nerelere gideceğini hesaplamadan çekip paylaşıldığını kabul ediyor, siyasi görüşü için haklı olarak da görüşüm bu zaten diyor. izlerken benim kendimi eleştirmek istediğim husus ise şu oldu, kendisini bu videoyu oaylaşmak durumunda bırakan ve kendisine seslenen şahıs bugün hala aynı siyasi oluşum içerisinden menfaat elde etmek için uçaklardan fotoğraf kovalamaya devam etmesine rağmen hiç bir zaman “son kale” olan camiasından ve/veya arda turan’ı eleştiren kamuoyundan arda turan’ın gördüğü gibi bir tepki görmedi.
o gün arda turan’ın siyasi bir özne gibi hareket etmesine ve kitlelerin görüşlerini manipüle edecek bir video paylaşmasını eleştiren “objektif” basınımız bugün dahi gelinen noktada bir kez olsun rıdvan dilmen eleştirisi yapmadı.
bu haliyle bakıldığında arda turan’a yapılanın aslında biraz da toyluğundan istifade ederek kendisini kullanma çabasından ivaret olduğu görülüyor. pekala kaç yaşında adam neyin toyluğu, ne münasebet bilemiyor mu dediği kelimenin nereye gideceğini diyebiliriz lakin dediğim gibi hiç kimse ne ortak muhalif kaamuoyunda ne de kendi camialarında arda turan kadar tepki almıyor o videolar hakkında.
bunun haricinde prim mevzusunda ise i*ne basın’ın nasıl işini yetersiz yaptığını ve etkileşim ve çok muhtemel tff ile olan harici menfaatleri uğruna uğruna bir futbolcuyu nasıl linç ettirdiğini iki tarafın ağzından duymak gerçekten çok önemliydi benim için.
olay bugün yaşanıyor olsa muhtemelen ben de daha sağduyulu davranıp, şahsın kendisini savunmasını dinlemeden kendisi hakkında olumsuz görüş bildirmek istemezdim, lakin olay yaşandığında daha fevri ve okuduğundan daha kolay manipüle edilebilen bir medya okur yazalığı bilincimin olması sebebiyle bugğn dahi arda turan’ın prim mevzusunda detaylara öok hakşm değilim ama haksızdı diye hafızamda kodlamamı düzeltmem gerektiğini ve bir kimse hakkında bu şekilde bir ithamda bulunurken tarafların konu hakkında beyanlarını dinlemeden fikir geliştirmemem gerektiğini bir kere daha anlamış bulundum.
nihayetinde belgeselin sonuna geldiğimde daha önce fark etmiş olduğum bize nazaran daha çok atletico madrid’in efsaneleri arasında yer aldığına dair fikrim de pekişti.
--- spoiler ---
kendisinin galatasaray taraftarlığını sorgulamak kimsenin haddine değil, kimsenin taraftarlığını sorgulamak kimsenin haddine değil zaten, öyle diyosa öyle kabul etmek durumundayız ama video sonuna geldiğinde tek temennim umarım futbolcuyken yarım bıraktmak zorunda kaldığı bu galatasaray’ın efsanelerinden olma yolculuğunu bizim de okan buruk’u başarılar ile avrupaya yolcu etmemiz sonrasında tamamlama şansı bulur.
bir çok özeleştiri yapmış videoda.
izledikten sonra kendisine geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yaşananlar sebebiyle naçizane gönül koymuş bir galatasaray taraftarı olarak benim de tepki gösterdiğim hususlar hakkında özeleştiri yapmam gerektiğini düşündürttü.
bu yönüyle de kesinlikle başarılı bir belgeseli olduğunu söyleyebilirim.
benim geçtiğimiz yıllar içerisinde kendisine gönül koymuş olmamın başlıca 2 sebebi vardı, ilki siyasi görüşü sebebiyle vermiş oldupu saçma beyanlar ikincisi de milli takım mevzusu.
entryn devamı spoiler sayılabileceği için buraya bir uyarı girmem gerektiğini düşünmekteyim
--- spoiler ---
siyasi görüşü kendisini bağlamakla birlikte bu görüşünü kitlelere örnek olan ve hitap eden bşrisi olarak kendisini propaganda malzemesi yaparak kanaat önderi haline getirmesi hususunda videoda haklı bir özeleştiri ve savunma var.
dolar açıklaması hakkında çok net şekilde hatasını kabul ediyor aslında zaten. evet videosu için de siyasi görüşü kendisini bağlar, bunu propaganda malzemesi haline getiren de istanbulun öte yanının siyasi ayağı ve nam-ı diğer şeytan lakaplı rıdvan dilmen isimli eski futbolcu. kendisi zaten bu videonun durup düşünülmeden ve nerelere gideceğini hesaplamadan çekip paylaşıldığını kabul ediyor, siyasi görüşü için haklı olarak da görüşüm bu zaten diyor. izlerken benim kendimi eleştirmek istediğim husus ise şu oldu, kendisini bu videoyu oaylaşmak durumunda bırakan ve kendisine seslenen şahıs bugün hala aynı siyasi oluşum içerisinden menfaat elde etmek için uçaklardan fotoğraf kovalamaya devam etmesine rağmen hiç bir zaman “son kale” olan camiasından ve/veya arda turan’ı eleştiren kamuoyundan arda turan’ın gördüğü gibi bir tepki görmedi.
o gün arda turan’ın siyasi bir özne gibi hareket etmesine ve kitlelerin görüşlerini manipüle edecek bir video paylaşmasını eleştiren “objektif” basınımız bugün dahi gelinen noktada bir kez olsun rıdvan dilmen eleştirisi yapmadı.
bu haliyle bakıldığında arda turan’a yapılanın aslında biraz da toyluğundan istifade ederek kendisini kullanma çabasından ivaret olduğu görülüyor. pekala kaç yaşında adam neyin toyluğu, ne münasebet bilemiyor mu dediği kelimenin nereye gideceğini diyebiliriz lakin dediğim gibi hiç kimse ne ortak muhalif kaamuoyunda ne de kendi camialarında arda turan kadar tepki almıyor o videolar hakkında.
bunun haricinde prim mevzusunda ise i*ne basın’ın nasıl işini yetersiz yaptığını ve etkileşim ve çok muhtemel tff ile olan harici menfaatleri uğruna uğruna bir futbolcuyu nasıl linç ettirdiğini iki tarafın ağzından duymak gerçekten çok önemliydi benim için.
olay bugün yaşanıyor olsa muhtemelen ben de daha sağduyulu davranıp, şahsın kendisini savunmasını dinlemeden kendisi hakkında olumsuz görüş bildirmek istemezdim, lakin olay yaşandığında daha fevri ve okuduğundan daha kolay manipüle edilebilen bir medya okur yazalığı bilincimin olması sebebiyle bugğn dahi arda turan’ın prim mevzusunda detaylara öok hakşm değilim ama haksızdı diye hafızamda kodlamamı düzeltmem gerektiğini ve bir kimse hakkında bu şekilde bir ithamda bulunurken tarafların konu hakkında beyanlarını dinlemeden fikir geliştirmemem gerektiğini bir kere daha anlamış bulundum.
nihayetinde belgeselin sonuna geldiğimde daha önce fark etmiş olduğum bize nazaran daha çok atletico madrid’in efsaneleri arasında yer aldığına dair fikrim de pekişti.
--- spoiler ---
kendisinin galatasaray taraftarlığını sorgulamak kimsenin haddine değil, kimsenin taraftarlığını sorgulamak kimsenin haddine değil zaten, öyle diyosa öyle kabul etmek durumundayız ama video sonuna geldiğinde tek temennim umarım futbolcuyken yarım bıraktmak zorunda kaldığı bu galatasaray’ın efsanelerinden olma yolculuğunu bizim de okan buruk’u başarılar ile avrupaya yolcu etmemiz sonrasında tamamlama şansı bulur.