1237
2017 transfer döneminde transfer ettiğimiz futbolculara bakıyorum: mariano, maicon, fernando, ndiaye, belhanda, feghouli ve gomis olmak üzere toplamda yedi transferimizi ilk 11 oyuncusu olmuşlardı. bu oyuncuları bonservisleri ile transfer ettik, bazılarının gerçekten bonservisleri ve yıllık ücretleri yüksekti ancak 2016 ve 2017 yıllarındaki başarısızlıktan sonra galatasaray 7 tane o günkü şartlarda üst düzey oyuncu aldı ve içlerinde karavana olmadı. tutmayan olmadı, bu 7 oyuncu da tudor döneminde de, fatih terim döneminde de ilk 11 oyuncuları idi. bu oyunculardan başka yedek kaleci olarak carrasso transfer edildi ve o da ihtiyaç duyduğumuz antalyaspor maçında gayet iyiydi, kaleyi gole kapatmıştı. jason denayer'i kiralamıştık cenk ergün döneminde ve özellikle fatih terim göreve geldikten sonra denayer'den de faydalandık. cenk ergün döneminde yapılan ve tutmayan tek transfer karabükspor'dan alınan latovlevici ve o transferin de sebebi juventus'u bir türlü asamoah satışına ikna edemememizdi. galatasaray'ın sağ beki sevilla'dan mariano, sol beki juventus'tan asamoah olacaktı temel planda ama beklenmedik bir aksilik yaşandı o dönem. bu bahse konu oyuncu grubu ile, yani 2017'de yapılan transferlerle inşa edilen kadro ile, galatasaray iki şampiyonluk yaşadı. "fatih terim gelmese idi, bu takım şampiyon olmazdı". bu cenk ergün'ün sorunu değil çünkü tudor'u cenk ergün getirmemişti. fatih terim de daha önce başarılı olamayacağını bildiği için, aralık 2001'de mehmet cansun'u ve ekim 2010'da adnan polat'ı reddetmişti ancak aralık 2017'de o dönemki kadronun gücüne ve potansiyeline inanarak görevi kabul etti. kendisini de göreve getiren mustafa cengiz değil, dursun özbek'tir bu arada. fatih hoca cenk ergün'ün kurduğu güçlü bir kadroyu devraldı ve o kadronun takım olma ve motivasyon gibi konu başlıklarındaki zaaflarını ortadan kaldırarak bizlere iki şampiyonluk yaşattı. o kadrodaki futbolcuları mustafa cengiz'in, abdurrahim albayrak'ın, kazanılan iki şampiyonluktan yüksek tutarlara satamaması cenk ergün'ün konusu/sorunu değildir. çünkü kendisi yoktu o dönemde işbaşında. dursun özbek de yoktu. onların sorunu değil bu. buna rağmen, her ne kadar yok sayılsa da ndiaye, gomis, fernando ve maicon satışlarını yapabilmiştir galatasaray 2018'de ve 2019'da. belhanda ve feghouli gibi isimlerin satılamamaları ise tamamen idari ve teknik bir karardan dolayıdır. fatih hoca istemedi gitmelerini, yönetim de gelen teklifleri kabul etmedi. durum bundan ibaretti. bununla ilgili cenk ergün'ün hatası, zaafı nedir; açıkçası ben bir zaaf, bir yanlış göremiyorum.
jelias elert konusuna gelince. kulübünün başından beri çift haneli bir bonservis bedeli talep ettiği bir oyuncu. biz nasıl nelsson için 25, davinson için 35 milyon euro vb. beklentiler içerisinde isek, hatta emin bayram'ı bile çift haneli bir tutara satmanın hayalini kurmakta isek; kopenhag da ilk 11 oyuncusu için yüksek bir beklentiye sahipti. peşin 6 milyon euro ödemeyi kabul etseydik, pazarlık 7 milyon euro ile el sıkışılarak noktalanabilirdi. ama uzun vadeli bir ödeme planı ile kopenhag sağ bekini bu tutarlara bırakmaz. üç yıl içerisinde altı taksit ile bir ödeme planı sunuyorsanız karşı tarafa, tutar gayet normal olarak biraz yükselir. öyle de oldu. bu da galatasaray'ın aleyhine bir durum değil. iki tarafın da menfaatlerin karşılandığı ortak bir noktadır burası. ancak buradaki bakış açısı galatasaray'ın her transferde kar eden tek taraf olması gerektiği ve hatta rakibini kazıklamasının şart olduğu. bu beklenti karşılanmadığı zaman, "dolandırıldık" gibi garip ve gerçek dışı bir kabullenme yaşanıyor. bu doğru değil. bu çok yanlış. galatasaray uzun vadeli bir ödeme planı iyi bir oyuncu transfer etmiştir. buna odaklanmak lazım. "kazıklandık", "dolandırıldık", "birilerini zengin ettik" vs. bunlar bana çok saçma geliyor en başından beri.
jelias elert konusuna gelince. kulübünün başından beri çift haneli bir bonservis bedeli talep ettiği bir oyuncu. biz nasıl nelsson için 25, davinson için 35 milyon euro vb. beklentiler içerisinde isek, hatta emin bayram'ı bile çift haneli bir tutara satmanın hayalini kurmakta isek; kopenhag da ilk 11 oyuncusu için yüksek bir beklentiye sahipti. peşin 6 milyon euro ödemeyi kabul etseydik, pazarlık 7 milyon euro ile el sıkışılarak noktalanabilirdi. ama uzun vadeli bir ödeme planı ile kopenhag sağ bekini bu tutarlara bırakmaz. üç yıl içerisinde altı taksit ile bir ödeme planı sunuyorsanız karşı tarafa, tutar gayet normal olarak biraz yükselir. öyle de oldu. bu da galatasaray'ın aleyhine bir durum değil. iki tarafın da menfaatlerin karşılandığı ortak bir noktadır burası. ancak buradaki bakış açısı galatasaray'ın her transferde kar eden tek taraf olması gerektiği ve hatta rakibini kazıklamasının şart olduğu. bu beklenti karşılanmadığı zaman, "dolandırıldık" gibi garip ve gerçek dışı bir kabullenme yaşanıyor. bu doğru değil. bu çok yanlış. galatasaray uzun vadeli bir ödeme planı iyi bir oyuncu transfer etmiştir. buna odaklanmak lazım. "kazıklandık", "dolandırıldık", "birilerini zengin ettik" vs. bunlar bana çok saçma geliyor en başından beri.