396
bir tek biz türklerin "bugün görüşmelere başlasak yarın akşam idmanına yetiştiririz" mantığı ile yaklaştığı ve biraz küçümsediği bir oyuncu. hakikat öyle değil halbuki. devre arasında boey gittikten sonra kendisine bir ilgimiz oldu ama ne kulübü vermek istedi ne zeki gelmek istedi. roma'nın kadrosunda bulunan, roma için önemli bir oyuncu. roma'nın cicaldau'su değil zeki. belirli bir oyun standardı olan, kaliteli bir isim. istanbulspor kökenli olup sonrasında genç yaşta yurtışına transfer yaptığı için, federasyon'un yetiştirdiği oyuncu kuralı kapsamına da giren biri. bir benzer durum da yusuf yazıcı için geçerli. ama bizim taraftar kitlemiz, yönetimimiz ve maalesef teknik heyetimiz yükseklerden uçup olmayacak işlerin peşinde günleri/ayları heba etmeyi seviyorlar. "yusuf'u alalım, mertens ile dönüşümlü kullanalım" diyorsun, "yusuf da kim, berbat bir oyuncu" deniliyor. yusuf muheşem bir oyuncu değil, karakter açısından hatta benim hiç sevmediğim bir tarz ama bazı kurallar takımları belirli bir kalitenin üstündeki türk futbolcuya yönelmeye zorluyor. bu bir gerçek. "zeki'yi alalım, sağ bekimiz olsun" diyorsun, "koskoca galatasaray zeki'ye mi kaldı?" deniliyor. rennes'in sağ beki için ayılıp bayıldık haftalarca ama roma'nın sağ bekini küçümsüyoruz. yusuf gibi, zeki gibi türkiye'de yetişip avrupa'da belirli bir seviyenin üstünde futbol oynamış, uluslararası tecrübe edinmiş futbolcular mevcut şartlarda galatasaray için kıymetli olmalı ama biz kıymet vermek bir yana dursun, oyuncuları küçümsüyoruz, alaya alıyoruz. bu küçümseme bence sadece oyuncular türk olduğu için oluyor ya neyse. "bari zeki'yi alalım" cümlesini kurduracak yetersizlikte ve kolaylıkta biri değil zeki çelik. en az burada konuşulan diğer oyuncular kadar, zor bir transfer. bir hamle yapacağımızı da sanmıyorum çünkü bizim aklımız fikrimiz piyasa değeri 30 milyon euro üstü olan yabancı futbolcularda.