160
yaprak dökümü başlamaya yüz tutmuş, kaliteli yazarlar ellerini klavyeye atmayı bırakmış, bilgi-yorum-düşünce içeren entryler yerine eğlencelik entryler girilmeye başlanmışken kanımca gereksiz bir mevzuya konu olmuş yeni moderatör.
kimseyi bağlar ya da bağlamaz bilemeyeceğim ama yazacaklarımı dikkate alan varsa şunları söylemek isterim bu yazar hakkında; kendisi şahsen tanıdığım ve görüştüğüm bir insandır. galatasaraylılığına bilgisine ya da düşüncelerine kimsenin laf edemeyeceğini zaten biliyorum. zaten bu konulara laf edilemeyeceği için kendisi açısından hassas olan bir mevzu konu olmuştur, nickname'i. kendisi benim sözlük adabı hocam ve düşünce fırtınalarımın esin kaynağıdır. şöyle ki; yüzyüze geldiğimde şunu sormuştum kendisine; '' yahu nkfvas, tamam bilgi gerekli senin bu yazdıkların fakat entrylerinin başı sonu iç içe, aynı bir makale okur gibi okuyorum bunları. bunun sırrı nedir?'' diye sormuştum. aldığım cevap da '' ben bir girdi'yi yazarken önce saatler ya da günlerce tasarlıyorum, ardından yine saatler ya da günlerce altyapısını hazırlıyor ve öyle sunuyorum'' demişti. şimdi düşünüyorum da sözlüğü, yazanları ve okuyanları bu derece ciddiye alan bir adam hakkında edilebilecek en gereksiz mevzu, nick konusunda haykırımlarda bulunmak gözümde kul hakkıdır.
aslında bu tartışma gözümde bahsi geçen yazarın kalitesini göstermektedir. düşünüyorum da keşke bende nkfvas gibi entry yazabilseydim de benim nickim de böyle birşey olsaydı. ondan sonra insanlar yazdığım hiçbir şeye laf edemeyecek, edilecek laflara verilecek güzel ve mantıklı cevaplarım olacak, dolayısıyla olabilecek tek mevzu bahis nickim olacak olsaydı. muhakkak herkesin görüşü, düşüncesi, yazma şekli ya da yazma kalitesi olacaktır ancak kalite kalitedir kardeşim. tüm köşe yazaraları, tüm roman yazarları ya da tüm tiyatro yazarları aynı kalitede olamayacağı gibi bu sözlük üzerinde de yazarlar arasında kalite olması kaçınılmazdır. güzelim türkiye'mde herşeyde olduğu gibi bu ufak ve güzide oluşumda da kalite taşlanmaya başlamıştır hem de soyut ve ironi bir altı harf yüzünden. vallaha bu atalar büyük insanlar, neden mi; (bkz: meyve veren ağaç taşlanır).
kimseyi bağlar ya da bağlamaz bilemeyeceğim ama yazacaklarımı dikkate alan varsa şunları söylemek isterim bu yazar hakkında; kendisi şahsen tanıdığım ve görüştüğüm bir insandır. galatasaraylılığına bilgisine ya da düşüncelerine kimsenin laf edemeyeceğini zaten biliyorum. zaten bu konulara laf edilemeyeceği için kendisi açısından hassas olan bir mevzu konu olmuştur, nickname'i. kendisi benim sözlük adabı hocam ve düşünce fırtınalarımın esin kaynağıdır. şöyle ki; yüzyüze geldiğimde şunu sormuştum kendisine; '' yahu nkfvas, tamam bilgi gerekli senin bu yazdıkların fakat entrylerinin başı sonu iç içe, aynı bir makale okur gibi okuyorum bunları. bunun sırrı nedir?'' diye sormuştum. aldığım cevap da '' ben bir girdi'yi yazarken önce saatler ya da günlerce tasarlıyorum, ardından yine saatler ya da günlerce altyapısını hazırlıyor ve öyle sunuyorum'' demişti. şimdi düşünüyorum da sözlüğü, yazanları ve okuyanları bu derece ciddiye alan bir adam hakkında edilebilecek en gereksiz mevzu, nick konusunda haykırımlarda bulunmak gözümde kul hakkıdır.
aslında bu tartışma gözümde bahsi geçen yazarın kalitesini göstermektedir. düşünüyorum da keşke bende nkfvas gibi entry yazabilseydim de benim nickim de böyle birşey olsaydı. ondan sonra insanlar yazdığım hiçbir şeye laf edemeyecek, edilecek laflara verilecek güzel ve mantıklı cevaplarım olacak, dolayısıyla olabilecek tek mevzu bahis nickim olacak olsaydı. muhakkak herkesin görüşü, düşüncesi, yazma şekli ya da yazma kalitesi olacaktır ancak kalite kalitedir kardeşim. tüm köşe yazaraları, tüm roman yazarları ya da tüm tiyatro yazarları aynı kalitede olamayacağı gibi bu sözlük üzerinde de yazarlar arasında kalite olması kaçınılmazdır. güzelim türkiye'mde herşeyde olduğu gibi bu ufak ve güzide oluşumda da kalite taşlanmaya başlamıştır hem de soyut ve ironi bir altı harf yüzünden. vallaha bu atalar büyük insanlar, neden mi; (bkz: meyve veren ağaç taşlanır).