529
önünde bir sürü kötü örnek varken ve üstelik oynama şansı da bulunmamasına rağmen bir oyuncu hala fenerbahçe'ye transfer olmayı kabul ediyorsa benim nezdimde kariyer planlaması kavramı onun için paradan ibaret demektir. o yüzden oğuz aydın'ın fenerbahçe'ye gitmesine gram üzülmedim. belki okan hocam'ın dediği gibi teklif yapmamışızdır, istememişizdir veyahut bekletmişizdir bilemem fakat sebep ne olursa olsun, şu ortamda fenerbahçe'ye gidiyorsa hür iradesine ve kararına asla saygı duyamam o topçunun.
bir sürü kötü örnekten bazıları:
emre mor: rotasyon oyuncusu bile olamadı.
bruma: transferinden sonra yabancı kontenjanı dışında bırakıldı ve sözleşmesi donduruldu.
ryan kent: rotasyon oyuncusu bile olamadı.
umut nayır: beşiktaş'tan oynamak istiyorum diye ümraniyespor'a gitmesine rağmen daha sonra fener'e katıldı. sonunda 3. forvet bile olamadı.
diego reyes: 8 maç oynadı.
diego perotti: 4 maç oynadı.
steven caulker: resmi maça dahi çıkmadı.
max meyer: adını belki fenerbahçeliler bile hatırlamıyordur, 6 maç oynadı.
adil rami: 1 maç oynadı.
samuel holmen: dönemin sükse yapan oyuncusuydu, 7 maç oynayıp sonra bursaspor'a kiralandı.
maurico lemos: neden geldiğini, ne yaptığını kimse bilmiyor.
sonuç olarak fenerbahçe, bu aç gözlülüğünden, plansızlığından ve tek amacı galatasaray'ı geçmek maksadıyla çaresizce hareket eden bir yapıya büründüğünden, sonucunda futbolcu öğütücü bir kulüp haline gelmiştir. bu gerçeği bile bile hala fenerbahçe'ye transfer olan bir oyuncuya da ben tercihinden dolayı saygı duyamıyorum.
yukarıdaki örnekler her geçen sene artarak devam ediyor ve edecek de.
bir sürü kötü örnekten bazıları:
emre mor: rotasyon oyuncusu bile olamadı.
bruma: transferinden sonra yabancı kontenjanı dışında bırakıldı ve sözleşmesi donduruldu.
ryan kent: rotasyon oyuncusu bile olamadı.
umut nayır: beşiktaş'tan oynamak istiyorum diye ümraniyespor'a gitmesine rağmen daha sonra fener'e katıldı. sonunda 3. forvet bile olamadı.
diego reyes: 8 maç oynadı.
diego perotti: 4 maç oynadı.
steven caulker: resmi maça dahi çıkmadı.
max meyer: adını belki fenerbahçeliler bile hatırlamıyordur, 6 maç oynadı.
adil rami: 1 maç oynadı.
samuel holmen: dönemin sükse yapan oyuncusuydu, 7 maç oynayıp sonra bursaspor'a kiralandı.
maurico lemos: neden geldiğini, ne yaptığını kimse bilmiyor.
sonuç olarak fenerbahçe, bu aç gözlülüğünden, plansızlığından ve tek amacı galatasaray'ı geçmek maksadıyla çaresizce hareket eden bir yapıya büründüğünden, sonucunda futbolcu öğütücü bir kulüp haline gelmiştir. bu gerçeği bile bile hala fenerbahçe'ye transfer olan bir oyuncuya da ben tercihinden dolayı saygı duyamıyorum.
yukarıdaki örnekler her geçen sene artarak devam ediyor ve edecek de.