333
genç oyuncu, potansiyelini kestiremiyorum. bu yüzden büyük laflar etmek istemiyorum. en büyük sıkıntısı olarak yeteneğini görmedim. ama mentali euro 24'ü kaldıramadı. mentali üst düzey mücadeleyi, stres yönetimini, duygu kontrolünü ve konsantrasyonu kaldıramadı.
sözlükteki birçok kişiden bu konuda artık farklı düşünüyorum. çoğunluğa göre avrupa'da oynayan oyuncular hep bir adım önde zannediliyor. alakası yok. bu takımın en iyi iki oyuncusu ferdi ve barış. ikisi de kendi düzenlerinde olmamasına rağmen euro 24'te fark yarattılar. çünkü fenerbahçe ve galatasaray'da oynuyorlar. çünkü baskının, beklentinin, stresin tavan yaptığı yerde sınanıyorlar. bu sınavı geçerlerse de aşırı gelişebiliyorlar. yine bu sene kerem mental olarak kırılmasa iki euro turnuvası arası en çok gelişen oyuncuydu. bunlar gerçekler. kerem'in son yarım sezonda yıpranmışlığı fazla olmasaydı ve galatasaray'dan son dönemde oynayarak gelseydi şu anki kenan'ın formayı alması çok zordu. kaan, ismail, mert müldür, abdülkerim, hazır olsaydı irfancan yine son 1-2 senede muazzam seviye atlayan oyuncular. çünkü dediğim gibi her zaman iyi oynamak zorunda oldukları ve her maç 3 puan almak için çıkan takımlarda oynuyorlar. kafaya takarlarsa gelişirler.
enes 27 yaşına geldi, ne potansiyeldi, ama milli takım formasıyla kendisini hatırlamıyorum. ozan kabak 18 yaşındayken hayal ettirdiğinin yarısında bile değil. avrupa'da çoğu oyuncumuz hedefsiz takımlarda heder olmaktan geriye gittiler. bazıları yurda döndü bile. bunlar sallıyorum galatasaray'da birkaç sezon oynasalardı daha iyi futbolcu olacaklardı. zeki bile milli takım için fener'in yedeği mert'ten iyi değil.
bizim şu avrupa'dan olsun çamurdan olsun kafasından çıkmamız lazım. elbette lig kalitesi önemli ama van dijk bile barış alper hakkında şaşkınlığını ifade ediyorsa kendi liginde oynuyor diye topçunu da küçümsemeyeceksin.
kenan etiketinden dolayı burada onbir oynadı. yaş, tecrübe, uluslararası tecrübe, versatil olabilme gibi birçok faktör var elbette ama şu etiket kafasından kurtulmak lazım.
sözlükteki birçok kişiden bu konuda artık farklı düşünüyorum. çoğunluğa göre avrupa'da oynayan oyuncular hep bir adım önde zannediliyor. alakası yok. bu takımın en iyi iki oyuncusu ferdi ve barış. ikisi de kendi düzenlerinde olmamasına rağmen euro 24'te fark yarattılar. çünkü fenerbahçe ve galatasaray'da oynuyorlar. çünkü baskının, beklentinin, stresin tavan yaptığı yerde sınanıyorlar. bu sınavı geçerlerse de aşırı gelişebiliyorlar. yine bu sene kerem mental olarak kırılmasa iki euro turnuvası arası en çok gelişen oyuncuydu. bunlar gerçekler. kerem'in son yarım sezonda yıpranmışlığı fazla olmasaydı ve galatasaray'dan son dönemde oynayarak gelseydi şu anki kenan'ın formayı alması çok zordu. kaan, ismail, mert müldür, abdülkerim, hazır olsaydı irfancan yine son 1-2 senede muazzam seviye atlayan oyuncular. çünkü dediğim gibi her zaman iyi oynamak zorunda oldukları ve her maç 3 puan almak için çıkan takımlarda oynuyorlar. kafaya takarlarsa gelişirler.
enes 27 yaşına geldi, ne potansiyeldi, ama milli takım formasıyla kendisini hatırlamıyorum. ozan kabak 18 yaşındayken hayal ettirdiğinin yarısında bile değil. avrupa'da çoğu oyuncumuz hedefsiz takımlarda heder olmaktan geriye gittiler. bazıları yurda döndü bile. bunlar sallıyorum galatasaray'da birkaç sezon oynasalardı daha iyi futbolcu olacaklardı. zeki bile milli takım için fener'in yedeği mert'ten iyi değil.
bizim şu avrupa'dan olsun çamurdan olsun kafasından çıkmamız lazım. elbette lig kalitesi önemli ama van dijk bile barış alper hakkında şaşkınlığını ifade ediyorsa kendi liginde oynuyor diye topçunu da küçümsemeyeceksin.
kenan etiketinden dolayı burada onbir oynadı. yaş, tecrübe, uluslararası tecrübe, versatil olabilme gibi birçok faktör var elbette ama şu etiket kafasından kurtulmak lazım.