55
çağlar birinci transferine konu olmasıyla ilk tepki olarak her ne kadar neden gönderilir bu genç çocuklar diye düşünmüş olsamda, eğri oturup doğru konuşmak lazımdır dediğim altyapımız. bu kadar tepki vermemizin sebebi yıllardır altyapımızla övünür bir takım olmamız ancak arda turan ve sabri sarıoğlundan başka bir kazancını henüz(!) göremedik. ancak şöyle de bir gerçek var ki bu altyapının başında altyapı işini fmden değil overmars ları yetiştirerek öğrenen bir kişi var ve yardımcısı da türk futbolunun yetiştirdiği en başarılı ve en saygın futbolculardan biri. eminim ki böyle bir karar veriliyorsa bunun altında transferden çok başka bir şey aramak gerek.
bu olayın alt metnine bakarsak aslında benim düşünceme göre bu olayı altyapıdaki oyunculara verilmiş bir mesaj gibi algılamakta olası. şöyle ki; bizim altyapımız yetenekli ancak çalışmayan gençlerle dolu burası açık, açıkcası takasta kullanılan futbolcuların hiçbirinin (bkz: bojan krkic) gibi baldır çalışması yaptığına inanmıyorum zaten yapsalardı zaten yetenekleri olan futbolcular fiziki kaliteleriyle ilk 11 e bile dahil edilirlerdi. zira bu takımda barış özbek gibi sadece fiziğinin avantajıyla forma bulan bir topçu da mevcut. uzun süreli yapılanmayı amaçlayan bir takım kısa vadede yararlanacağı genç nesili böyle bir elemeye tabii tutuyorsa eminimki aşağıdan daha iyisini çıkarmak içindir. ayrıca şu sözü hatırlatmak gerekir; seni buraya kadar getiren yeteneğin burada tutacak olan karakterindir. bu karakter işin yoğun çalışma temposunu da kapsamaktaysa bu oyuncular başarısızdır. kimse çıkıp serdar eylik bizim c.ronaldomuz olcak demesin, zira o bacaklarla kuğu gölü balesi seçmelerine katılırsa ancak bir şansı olur veya bu adamı oynatırsın sonra bir trabzon maçında bacağına kramponla resmen kazı çalışması yaptıklarında sonu arda turan gibi delik bacakla oynamak olmaz, bacağı olduğu gibi oraya bırakmak olur.
özetlemek gerekirse çağlar birinci transferinde konu olanlar başta olmak üzere tüm galatasaray futbol takımı altyapısına çok önemli bir mesaj verilmiştir; sen yetenekli olabilirsin ama fiziğini geliştirecek kadar çok çalışmazsan hiç kusura bakma benim için bank asya futbolcususun git orada takıl denmiştir. ilk tepkilerde her ne kadar çok kızsam da yada yazık bu çocuklara hiç bi acımıyorsunuz karpuz gibi sattınız desemde bu kadar profesyonelin yönetiminde eminim ki güzel şeyler olacaktır yada öyle düşünmek istiyorum.
bu olayın alt metnine bakarsak aslında benim düşünceme göre bu olayı altyapıdaki oyunculara verilmiş bir mesaj gibi algılamakta olası. şöyle ki; bizim altyapımız yetenekli ancak çalışmayan gençlerle dolu burası açık, açıkcası takasta kullanılan futbolcuların hiçbirinin (bkz: bojan krkic) gibi baldır çalışması yaptığına inanmıyorum zaten yapsalardı zaten yetenekleri olan futbolcular fiziki kaliteleriyle ilk 11 e bile dahil edilirlerdi. zira bu takımda barış özbek gibi sadece fiziğinin avantajıyla forma bulan bir topçu da mevcut. uzun süreli yapılanmayı amaçlayan bir takım kısa vadede yararlanacağı genç nesili böyle bir elemeye tabii tutuyorsa eminimki aşağıdan daha iyisini çıkarmak içindir. ayrıca şu sözü hatırlatmak gerekir; seni buraya kadar getiren yeteneğin burada tutacak olan karakterindir. bu karakter işin yoğun çalışma temposunu da kapsamaktaysa bu oyuncular başarısızdır. kimse çıkıp serdar eylik bizim c.ronaldomuz olcak demesin, zira o bacaklarla kuğu gölü balesi seçmelerine katılırsa ancak bir şansı olur veya bu adamı oynatırsın sonra bir trabzon maçında bacağına kramponla resmen kazı çalışması yaptıklarında sonu arda turan gibi delik bacakla oynamak olmaz, bacağı olduğu gibi oraya bırakmak olur.
özetlemek gerekirse çağlar birinci transferinde konu olanlar başta olmak üzere tüm galatasaray futbol takımı altyapısına çok önemli bir mesaj verilmiştir; sen yetenekli olabilirsin ama fiziğini geliştirecek kadar çok çalışmazsan hiç kusura bakma benim için bank asya futbolcususun git orada takıl denmiştir. ilk tepkilerde her ne kadar çok kızsam da yada yazık bu çocuklara hiç bi acımıyorsunuz karpuz gibi sattınız desemde bu kadar profesyonelin yönetiminde eminim ki güzel şeyler olacaktır yada öyle düşünmek istiyorum.