319
benim tespit edebildiğim 2 temel sıkıntımız var.
eminim ki montella hoca santraforsuz ana planlarını yaptı. cenk veya semih'in kökten değişim gerektirmedikçe süre alacağını düşünmüyorum. bu idealist bir tercih değil bence. baktı hoca oraya net bir iyi performans koyamıyor bu ihtimal masada yokmuşçasına hazırlanmaya çalışmış. en önde barışla başladık. bu barışın en optimum kullanım şekli değil ancak bence teknik ekip barışın verim düşüklüğünü bir maliyet olarak aldı ve barışın özelliklerinin getirebileceklerine oynadı. hatta kanatlarımız da baya içeride oynuyordu. barış yaratacağı fiziksellikten oluşacak zaman ve alana topla çok yetenekli olan kanatlarımızı sokacaktık. bence iptal edilen golümüz bu ihtimalin bir göstergesiydi. dediğim gibi hoca santraforsuz bir planlar çizmiş. baktı bu planlardan ilkinden istediğini bulamayınca ve beklerden genişlik katkısı gelmeyince (bana sorarsanız ferdi'ye hiç ihtiyacı olan anları yaratamadık) barışı sola attı ve kanatları merkeze koydu. arda en önde kenan da yakınıda. bu kurgularda bana sorarsanız temel sıkıntı koşucu oyuncunun sadece barış'ın kalması. eğer ferdi'yi mert'i en öne koşucu olarak gerek çizgiye gerek iç koridora atamayacaksak -bu tarz bir kurguyu milli takımda kurmak bence kolay değil, yeterli antrenman sayınız yok- tek barış yetersiz. bu sebepten bu tarz bir kurgu da -her ne kadar kumaşına çok güvensem de- kenan'ın yerine kerem daha doğru bir profil olur diye düşünüyorum. bu sebepten bence 3'lüye dönmeden evvel oyuna atılmalıydı. bence ilk problem alanlara koşu atacak oyuncumuzun olmayışıydı.
2. probleme gelirsek de bu da savunmayla alakalı. stoperler iyi iş çıkardı. ferdi aman aman bir savunmacı olmasa da bu kadar ezilecek bir oyuncu değil. mert süre almadığından bir şey diyemem ancak kanadında barış var. bu konuda çok yardımcı olacak bir oyuncu. kaan hem akıllı hem de iyi bir savunmacı. ancak savunma bir türlü olmadı. neden? stoper önündeki alanı dolduramıyoruz da ondan. bu sezon şampiyonlar liginde inter'i izleyenler görmüştür deli saçması -iyi manada- ilginç bir oyun oynuyorlar. herkes heryerde. hakan geri oyun kurucu olarak oynadı ve bence muazzamdı. öyle tuhaf bir oyun oynuyorlar ki hakan'ı savunmanın her yerinde gördük. hatta stopere bile geçti. ancak bu hakan sert bir savunmacı kimlikli geriden top çıkartıcı olduğundan dolayı değildi. hakana bütün sahanın kontrolünü verdiler. bu kontrol için de herkes mevkisinden bağımsız alanlara hareket etmekle görevli. çok tempolular ve çok akıllılar. birden fazla press ve blok halinde durma şemaları var. hakan'dan savunmada istenen bu hareketliliğin sonunda boşalan bölgeye gidip alan kapatmasıydı. biz de geriden oyun kurmayı ona bıraktığımız da ise daha tipik bir stoper önü oyuncusuna dönüyor. oysa bir daha söylüyorum hakan bir savunmacı tipli oyuncu değil. haliyle stoper önü bölgesini kapatmakta, süpürmekte, oyuncuyu takip etmekte becerikli veya bu tarz bir know-how'ı kuvvetli bir oyuncu değil. özetle hakan bir torreira değil. torreira da bir hakan değil. bambaşka oyucular. bizim buradaki durumu kotaracak palyatif bir çözüme ihtiyacımız var. bu sebepten bence 3'lüye dönmek büyük bir hataydı. biz oyuncu tipolojisinden oluşan problemi çözmeye çalışmaktansa yapısal olarak aynı bölgede arıza veren bir parselasyona geçmek sorunun çözümüne hiç katkı sunmadı bence. evet hakan inter'de 3'lü ile oynuyor ancak o tuhaf takımı baz almak bir milli takım için çok zor. hele hele maç içerisinde 4'lüden buna dönmek daha da zor.
oysa bu tarz kökten değişiklik yerine palyatif bir çözüm bulmak daha kolay adapte edilebilir olabilirdi. kaan'ın nasıl performans göstereceğinden emin değilim ancak blok savunmada kaan merkezde daha klasik bir 6 numara olarak durabilirdi. set hücumunda kaan sağ beke doğru açılır hakan daha rahat olduğu merkeze gelir ve mert'i öne iç koridora atabilirdik. hem bu belki sprinter sayımızı da artırırdı. kontra ataklarda da oyuncularımızın ekstra sprintlerine güvenmek zorunda kalırdık ve bu bir risk olurdu ancak bu durum yapısal bir problemi çözmek için alınabilecek bir risk olarak görülebilirdi. bu tarz bölge değiştiren oyunlar da alışması zor gelebilir ancak gerek hakan inter'de bu tarz bir oyunun merkezi olarak gerekse apo ve kaan galatasaray'da bu tarz değişimlere alışık adamlar. kaan klasik 6 olarak verim verdiği sürece set oyunu için olan alan değiştirmeler bence o kadar problem olmazdı.
temel de bu alana koşucu oyuncu eksikliğini ve stoper önü zayıflığını çözersek bizim oyunumuzun hem portekize hem de çekya'ya karşı iler tutar bir performans vereceğine ben inanıyorum. ne yazık ki bu iki koşulun da sağlanması yazdığımdan daha zor ve çözümleri riskli.
eminim ki montella hoca santraforsuz ana planlarını yaptı. cenk veya semih'in kökten değişim gerektirmedikçe süre alacağını düşünmüyorum. bu idealist bir tercih değil bence. baktı hoca oraya net bir iyi performans koyamıyor bu ihtimal masada yokmuşçasına hazırlanmaya çalışmış. en önde barışla başladık. bu barışın en optimum kullanım şekli değil ancak bence teknik ekip barışın verim düşüklüğünü bir maliyet olarak aldı ve barışın özelliklerinin getirebileceklerine oynadı. hatta kanatlarımız da baya içeride oynuyordu. barış yaratacağı fiziksellikten oluşacak zaman ve alana topla çok yetenekli olan kanatlarımızı sokacaktık. bence iptal edilen golümüz bu ihtimalin bir göstergesiydi. dediğim gibi hoca santraforsuz bir planlar çizmiş. baktı bu planlardan ilkinden istediğini bulamayınca ve beklerden genişlik katkısı gelmeyince (bana sorarsanız ferdi'ye hiç ihtiyacı olan anları yaratamadık) barışı sola attı ve kanatları merkeze koydu. arda en önde kenan da yakınıda. bu kurgularda bana sorarsanız temel sıkıntı koşucu oyuncunun sadece barış'ın kalması. eğer ferdi'yi mert'i en öne koşucu olarak gerek çizgiye gerek iç koridora atamayacaksak -bu tarz bir kurguyu milli takımda kurmak bence kolay değil, yeterli antrenman sayınız yok- tek barış yetersiz. bu sebepten bu tarz bir kurgu da -her ne kadar kumaşına çok güvensem de- kenan'ın yerine kerem daha doğru bir profil olur diye düşünüyorum. bu sebepten bence 3'lüye dönmeden evvel oyuna atılmalıydı. bence ilk problem alanlara koşu atacak oyuncumuzun olmayışıydı.
2. probleme gelirsek de bu da savunmayla alakalı. stoperler iyi iş çıkardı. ferdi aman aman bir savunmacı olmasa da bu kadar ezilecek bir oyuncu değil. mert süre almadığından bir şey diyemem ancak kanadında barış var. bu konuda çok yardımcı olacak bir oyuncu. kaan hem akıllı hem de iyi bir savunmacı. ancak savunma bir türlü olmadı. neden? stoper önündeki alanı dolduramıyoruz da ondan. bu sezon şampiyonlar liginde inter'i izleyenler görmüştür deli saçması -iyi manada- ilginç bir oyun oynuyorlar. herkes heryerde. hakan geri oyun kurucu olarak oynadı ve bence muazzamdı. öyle tuhaf bir oyun oynuyorlar ki hakan'ı savunmanın her yerinde gördük. hatta stopere bile geçti. ancak bu hakan sert bir savunmacı kimlikli geriden top çıkartıcı olduğundan dolayı değildi. hakana bütün sahanın kontrolünü verdiler. bu kontrol için de herkes mevkisinden bağımsız alanlara hareket etmekle görevli. çok tempolular ve çok akıllılar. birden fazla press ve blok halinde durma şemaları var. hakan'dan savunmada istenen bu hareketliliğin sonunda boşalan bölgeye gidip alan kapatmasıydı. biz de geriden oyun kurmayı ona bıraktığımız da ise daha tipik bir stoper önü oyuncusuna dönüyor. oysa bir daha söylüyorum hakan bir savunmacı tipli oyuncu değil. haliyle stoper önü bölgesini kapatmakta, süpürmekte, oyuncuyu takip etmekte becerikli veya bu tarz bir know-how'ı kuvvetli bir oyuncu değil. özetle hakan bir torreira değil. torreira da bir hakan değil. bambaşka oyucular. bizim buradaki durumu kotaracak palyatif bir çözüme ihtiyacımız var. bu sebepten bence 3'lüye dönmek büyük bir hataydı. biz oyuncu tipolojisinden oluşan problemi çözmeye çalışmaktansa yapısal olarak aynı bölgede arıza veren bir parselasyona geçmek sorunun çözümüne hiç katkı sunmadı bence. evet hakan inter'de 3'lü ile oynuyor ancak o tuhaf takımı baz almak bir milli takım için çok zor. hele hele maç içerisinde 4'lüden buna dönmek daha da zor.
oysa bu tarz kökten değişiklik yerine palyatif bir çözüm bulmak daha kolay adapte edilebilir olabilirdi. kaan'ın nasıl performans göstereceğinden emin değilim ancak blok savunmada kaan merkezde daha klasik bir 6 numara olarak durabilirdi. set hücumunda kaan sağ beke doğru açılır hakan daha rahat olduğu merkeze gelir ve mert'i öne iç koridora atabilirdik. hem bu belki sprinter sayımızı da artırırdı. kontra ataklarda da oyuncularımızın ekstra sprintlerine güvenmek zorunda kalırdık ve bu bir risk olurdu ancak bu durum yapısal bir problemi çözmek için alınabilecek bir risk olarak görülebilirdi. bu tarz bölge değiştiren oyunlar da alışması zor gelebilir ancak gerek hakan inter'de bu tarz bir oyunun merkezi olarak gerekse apo ve kaan galatasaray'da bu tarz değişimlere alışık adamlar. kaan klasik 6 olarak verim verdiği sürece set oyunu için olan alan değiştirmeler bence o kadar problem olmazdı.
temel de bu alana koşucu oyuncu eksikliğini ve stoper önü zayıflığını çözersek bizim oyunumuzun hem portekize hem de çekya'ya karşı iler tutar bir performans vereceğine ben inanıyorum. ne yazık ki bu iki koşulun da sağlanması yazdığımdan daha zor ve çözümleri riskli.
