3032
faruk süren kendisini sevmez, fatih hocam nefret eder. ve bu ikili malesef kaptan'a çok büyük haksızlıklar yapmıştır.
yönetiminin basiretsizliğinden dolayı 1998-99 ve 1999-2000 sezonlarında maddi açıdan büyük sorunlar yaşadık. futbolcular, önemli avrupa maçlarından önce idmanlara çıkmadı, yönetim ve terim de futbolcu idaresiyle maddi yönetimden kaynaklanan bu sorunu kaptan bülent'e yıktı. ne de olsa senelerdir şampiyon oluyordu, otorite sarsılmamalıydı. para meselesini daha çok sorun eden hagi'den, popescu'dan ya da hakan'dan vazgeçilemezdi. vazgeçilmesi daha kolay olan bülent'ten vazgeçildi. bosman kuralları falan olmadığı için futbolcular bir mal gibi alınır, satılırdı. bülent de nerdeyse bedavaya satılmaya çalışıldı ama satılmadı ya da satılamadı ve paragöz olarak gösterildiği sezonu, nerdeyse bir üçüncü lig topçusuyla aynı parayı alıp dört kupayla tamamladı. kulüple ilgili tek kötü söz söylemedi.
kendisini galatasaray'dan göndermek için her şey yapıldı. ya tsyd kupası ya türkiye kupası finaliydi; belki de ikisinde birden yaşanmış olabilir. kupa kazanıldı, bülent kadroda olmasına rağmen kupa tugay'la hakan'a kaldırtıldı. gerçek kaptan madalyasını alıp kenara çekildi, kulüple ilgili tek kötü söz söylemedi.
her sezonun başında bülent'in yerine 3-5 ismin adı anılırdı. vedat, capone, bekir, ümit davala, ahmet yıldırım, hakan ünsal, filipescu, tamas, petre, ömer erdoğan, orhan ak, sarr, mehmet polat, almaguer, frank de boer, xavier, emrah umut, suat usta... birçoğu galatasaray kalibresinin epey altında olan bu isimlerin hepsi bülent'in yerine düşünülmüş, denenmiştir ama olmamıştır. popescu'nun roportajı vardı; chelsea'den 5 yediğimiz maçtan sonraki bursa maçının ardından popescu gidip fatih hoca'ya bülent'le yan yana oynamak istediğini söylüyor ve bülent'e öyle forma veriliyor. yoksa o sezonun ortasında kaptan kendisini isteyen trabzonspor, ankaragücü, bursa, siirt jetpa gibi takımlardan birine gönderilecekti.
her şeye rağmen kaptan kin tutmaz. en iyi teknik direktör ne zaman sorulsa fatih terim der ama fatih hocanın ekibinde riera, saffet akyüz bile görev alır, bülent alamaz.
benim için izlediğim en iyi galatasaraylı futbolcudur. öyle kalacaktır.
yönetiminin basiretsizliğinden dolayı 1998-99 ve 1999-2000 sezonlarında maddi açıdan büyük sorunlar yaşadık. futbolcular, önemli avrupa maçlarından önce idmanlara çıkmadı, yönetim ve terim de futbolcu idaresiyle maddi yönetimden kaynaklanan bu sorunu kaptan bülent'e yıktı. ne de olsa senelerdir şampiyon oluyordu, otorite sarsılmamalıydı. para meselesini daha çok sorun eden hagi'den, popescu'dan ya da hakan'dan vazgeçilemezdi. vazgeçilmesi daha kolay olan bülent'ten vazgeçildi. bosman kuralları falan olmadığı için futbolcular bir mal gibi alınır, satılırdı. bülent de nerdeyse bedavaya satılmaya çalışıldı ama satılmadı ya da satılamadı ve paragöz olarak gösterildiği sezonu, nerdeyse bir üçüncü lig topçusuyla aynı parayı alıp dört kupayla tamamladı. kulüple ilgili tek kötü söz söylemedi.
kendisini galatasaray'dan göndermek için her şey yapıldı. ya tsyd kupası ya türkiye kupası finaliydi; belki de ikisinde birden yaşanmış olabilir. kupa kazanıldı, bülent kadroda olmasına rağmen kupa tugay'la hakan'a kaldırtıldı. gerçek kaptan madalyasını alıp kenara çekildi, kulüple ilgili tek kötü söz söylemedi.
her sezonun başında bülent'in yerine 3-5 ismin adı anılırdı. vedat, capone, bekir, ümit davala, ahmet yıldırım, hakan ünsal, filipescu, tamas, petre, ömer erdoğan, orhan ak, sarr, mehmet polat, almaguer, frank de boer, xavier, emrah umut, suat usta... birçoğu galatasaray kalibresinin epey altında olan bu isimlerin hepsi bülent'in yerine düşünülmüş, denenmiştir ama olmamıştır. popescu'nun roportajı vardı; chelsea'den 5 yediğimiz maçtan sonraki bursa maçının ardından popescu gidip fatih hoca'ya bülent'le yan yana oynamak istediğini söylüyor ve bülent'e öyle forma veriliyor. yoksa o sezonun ortasında kaptan kendisini isteyen trabzonspor, ankaragücü, bursa, siirt jetpa gibi takımlardan birine gönderilecekti.
her şeye rağmen kaptan kin tutmaz. en iyi teknik direktör ne zaman sorulsa fatih terim der ama fatih hocanın ekibinde riera, saffet akyüz bile görev alır, bülent alamaz.
benim için izlediğim en iyi galatasaraylı futbolcudur. öyle kalacaktır.
