2381
eleştirildiği konunun sezon başına göre sezon sonunda yaşadığı düşüş olduğunu düşündüğüm futbolcu.
sezon başında kaptanlığa getirilmesini her ne kadar yanlış bulsam da ilk aylarda sergilediği performansla beni yanıltmıştı. temmuzda başlayıp bana göre9 eylül 2009 bosna hersek türkiye maçı'na kadar devam eden süreçti bu. o maça kadar harika performanslar sergilemişti arda, ne olduysa ondan sonra oldu diye düşünüyorum. bu sezon 49 maçta 11 gol atıp 28 asist yaptığını söylüyor istatistikler. o tarihe kadarki ve sonraki performansını karşılaştıralım:
9 eylül 2009'a kadar arda avrupa ligi ön eleme turlarında 6 maç oynamış ve 7 asist yapmıştı. ligde ise 4 maçta 6 asist söz konusu. bu asistlerin birçoğu duran toplardan gelmişti yanlış hatırlamıyorsam. sezon ilerledikçe duran toplardan attığımız gol sayısının inanılmaz bir biçimde düşmesiyle rakiplerin bizi çözmesinin pek alakası olduğunu sanmıyorum. sezon ilerledikçe arda'nın kullandığı kornerlerde toplar ön direği geçmemeye başladı. bunun nedeni nedir bilmiyorum, maalesef yıllardan beri süregelen bir şey bu galatasaray'da. her neyse, o tarihe kadar toplamda 10 maçta 13 asist 2 gollük muazzam bir performans konusu.
gerçekten eleştirilecek hiçbir şey yok bu noktaya kadar.
türkiye kupası'ndaki harika performansını bir kenara koyalım. bu performans maçta 4 gol 4 asist fakat zayıf rakiplere karşı bu istatistiğin yakalandığını göz önünde bulundurmakta da fayda var. hatta zorlarsak avrupa ligi ön eleme turlarındaki muazzam performansını da buna bağlayabiliriz ama o kadar abartmayacağım ben bu eleştiri yazısında.
bosna hersek maçından sonra arda için kötü bir dönem başladığını düşünüyorum. mental olarak ve fiziksel olarak yorulma belirtileri gösteriyor. ligde kasımpaşa ve beşiktaş maçlarında da asist yapıyor ve 6 maçta 8 asiste ulaşıyor. geri kalan 28 haftada sadece 6 asist yapıyor ki bu gerçekten çok düşük bir rakam 10 için, 5 de gol var ek olarak ama gol sayısı fena değil bence. avrupada grup ve atletico madrid maçlarındaki istatistiği de 6 maçta 1 asist. yani sezon başındakine arda'dan eser yok. bosna hersek maçı sonrasını da birleştirirsek ortaya türkiye kupası hariç 36 maçta 5 gol 9 asist kalıyor. hadi türkiye kupasını da katarsak 42 maç 9 gol 13 asist.
arda'nın eleştirildiği, en azından kendi adıma eleştirdiğim nokta bu benim için. kornerlerde ön direği geçirememesinin nedeni nedir? mental yorgunluk ve fiziksel yetersizlik mi yoksa başka bir şey mi? bence asıl değerlendirilmesi ve tartışılması gereken bu.
arda'nın gitmesini daha uygun buluyorum fakat gitmezse de takımımızın kaptanı. körü körüne eleştirmek yerine onu tekrar kazanma yollarını aramamız daha uygun olur diye düşünüyorum. çünkü sözlük kıraathane muhabbetlerinin geçmemesi gereken seviyeli bir yer olmalı aynı zamanda. ordakilerden ve şu nefret ettiğimiz basındakilerden farkımız da yıkıcı yerine yapıcı eleştiri olmalı. eğer sorunun ne olduğu bir şekilde kavranıp çözülürse sezon başındaki istatistiklere yakın istatistikleri bir dahaki sezonun genelinde görebileceğimizi düşünüyorum. önemli olan 10u geri kazanmak.
kaybetmek kolay, kazanmak zor çünkü...
sezon başında kaptanlığa getirilmesini her ne kadar yanlış bulsam da ilk aylarda sergilediği performansla beni yanıltmıştı. temmuzda başlayıp bana göre9 eylül 2009 bosna hersek türkiye maçı'na kadar devam eden süreçti bu. o maça kadar harika performanslar sergilemişti arda, ne olduysa ondan sonra oldu diye düşünüyorum. bu sezon 49 maçta 11 gol atıp 28 asist yaptığını söylüyor istatistikler. o tarihe kadarki ve sonraki performansını karşılaştıralım:
9 eylül 2009'a kadar arda avrupa ligi ön eleme turlarında 6 maç oynamış ve 7 asist yapmıştı. ligde ise 4 maçta 6 asist söz konusu. bu asistlerin birçoğu duran toplardan gelmişti yanlış hatırlamıyorsam. sezon ilerledikçe duran toplardan attığımız gol sayısının inanılmaz bir biçimde düşmesiyle rakiplerin bizi çözmesinin pek alakası olduğunu sanmıyorum. sezon ilerledikçe arda'nın kullandığı kornerlerde toplar ön direği geçmemeye başladı. bunun nedeni nedir bilmiyorum, maalesef yıllardan beri süregelen bir şey bu galatasaray'da. her neyse, o tarihe kadar toplamda 10 maçta 13 asist 2 gollük muazzam bir performans konusu.
gerçekten eleştirilecek hiçbir şey yok bu noktaya kadar.
türkiye kupası'ndaki harika performansını bir kenara koyalım. bu performans maçta 4 gol 4 asist fakat zayıf rakiplere karşı bu istatistiğin yakalandığını göz önünde bulundurmakta da fayda var. hatta zorlarsak avrupa ligi ön eleme turlarındaki muazzam performansını da buna bağlayabiliriz ama o kadar abartmayacağım ben bu eleştiri yazısında.
bosna hersek maçından sonra arda için kötü bir dönem başladığını düşünüyorum. mental olarak ve fiziksel olarak yorulma belirtileri gösteriyor. ligde kasımpaşa ve beşiktaş maçlarında da asist yapıyor ve 6 maçta 8 asiste ulaşıyor. geri kalan 28 haftada sadece 6 asist yapıyor ki bu gerçekten çok düşük bir rakam 10 için, 5 de gol var ek olarak ama gol sayısı fena değil bence. avrupada grup ve atletico madrid maçlarındaki istatistiği de 6 maçta 1 asist. yani sezon başındakine arda'dan eser yok. bosna hersek maçı sonrasını da birleştirirsek ortaya türkiye kupası hariç 36 maçta 5 gol 9 asist kalıyor. hadi türkiye kupasını da katarsak 42 maç 9 gol 13 asist.
arda'nın eleştirildiği, en azından kendi adıma eleştirdiğim nokta bu benim için. kornerlerde ön direği geçirememesinin nedeni nedir? mental yorgunluk ve fiziksel yetersizlik mi yoksa başka bir şey mi? bence asıl değerlendirilmesi ve tartışılması gereken bu.
arda'nın gitmesini daha uygun buluyorum fakat gitmezse de takımımızın kaptanı. körü körüne eleştirmek yerine onu tekrar kazanma yollarını aramamız daha uygun olur diye düşünüyorum. çünkü sözlük kıraathane muhabbetlerinin geçmemesi gereken seviyeli bir yer olmalı aynı zamanda. ordakilerden ve şu nefret ettiğimiz basındakilerden farkımız da yıkıcı yerine yapıcı eleştiri olmalı. eğer sorunun ne olduğu bir şekilde kavranıp çözülürse sezon başındaki istatistiklere yakın istatistikleri bir dahaki sezonun genelinde görebileceğimizi düşünüyorum. önemli olan 10u geri kazanmak.
kaybetmek kolay, kazanmak zor çünkü...
