7998
dün akşam itibariyle zihnen kapanmıştır...
uzun bir aradan sonra bunları yazmak istemiyordum ama yapacak bir şey yok. sözlükte yazılanları da açıkçası okumadım. okusam ne olacak ki!
şuradan başlayayım; bu tip maçların teknik analizi olmaz... rakip, hakem, hava şartlar vb. ne kadar dış faktör varsa kendini sıfırlar, onları düşünmez maça asılırsın!
bu sezon 3 tane böyle maç yaşadık.
kophenag, prag ve bu maç! üçünde de beraberlik önceliğimizdi. önce gol yemeyelim sonrasına bakarız dediğimiz üç maç yaşadık. üçünde de kaybettik.
daha kötüsü üçünde de rakibi değil kendimizi kilitledik.
kop maçında atak yapamadık. prag maçında gol dışında bir halt yemedik o da azıcık şans. fenerbahçe maçında ise bay'ın kafası dışında bu nasıl kaçtı lan diyeceğimi bir pozisyona giremedik.
geçen sezon kazanılan iki maça baktığında galibiyetin anahtarı fenerbahçe'nin beklerinin karşısına onları yok edecek kanat oyuncuları çıkartmış olmaktı. bay - kerem - zani vb. dediğim gibi analize gerek yok. bu maçın sonunda en kötü bir puan alacak skoru bulmak gerekiyordu. 10 kişi kalmış bir rakibe karşı.
perşembe'nin gelişi çarşamba'dan bellidir.
geçen hafta son dakika kazanılan, defansif hatalarla dolu maçtan sonra takıma izin vermekle başlıyor her şey.
üç aydır haftada bir maç yapan takıma verilen bu iznin bir manası yok. hele ki derbiden önce hiç manası yok. rakip ise ölüm kalım maçına çıkıyor. tüm hafta boyunca, sen, ben, sağır sultan bile rakibin pres yapacağını biliyordu. ama sanılmış ki rakip fark yememeye geliyor. e sosyal medya dahil herkesin fikri buydu sonuçta!!
bu yüzden sanchez ile çıktık.
hani topu bize verecek (verdi de) kendi sahasında oyunu kabul edecek kontra arayacak fenerbahçe diye düşündü kenar yönetimi. izinli takıma bununla ilgili hiçbir şey çalıştırmayıp ekstra adam sokmayarak rakibin presinden top çıkaramamaya başlayınca "lan bunlar hani fark yememeye gelmişti" diye düşünmüşlerdir bence.
icardi bey, bu tip maçlarda yaptığı kendini geriye atıp oyun kurulumuna yardımcı olan özelliklerini bu maç kullanmadı. merkezden bir kişi eksilmesine rağmen fred > thor + kdb denklemi de kurulunca hiçbir haltı tam yapamadık.
son tahlilde bunların hiçbirinin önemi yok.
yarım gol olsa atacak ve bu maçı en kötü berabere bitirerek herkesin çenesini kapatacaktın. onun yerine rezilliğe rezillik kattık. elbirliği ile.. ve şu soruyu sormamıza neden oluyor bu mağlubiyet! biz mi çok iyiyiz yoksa anadolu kulüpleri mi çok kötü. cevap basit. kendimizi kaf dağında görmeyelim. bok gibiyiz.
maç öncesi mutlak kazanması gereken rakibi iyi analiz edememiş teknik heyet.
florya, riva, ık, mık diyen yönetim.
futbolculara laf edecek kadar gözü dönmüş muhalefet.
5 mi atarız 8 mi atarız diyecek kadar kafayı yemiş taraftar.
biletini satıp şampiyonluk maçında sıfır etki gösteren kombine sahipleri.
ben hariç bu rezillik, bu aşağılanma hepinize yazar.
yazıklar olsun bile demiyorum. çünkü basın toplantısına bile tete'yi gönderecek kadar ne korkaksınız. kaç tane kaptanı var bu takımın? nerede onlar?
psikolojik üstünlük dahil her şey suyun karşı tarafına geçmiştir.
kapanmasına ön ayak olunacak bir maça çıkıp, kendimizi kapatmak muazzam oldu gerçekten.
(bkz: 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı)
uzun bir aradan sonra bunları yazmak istemiyordum ama yapacak bir şey yok. sözlükte yazılanları da açıkçası okumadım. okusam ne olacak ki!
şuradan başlayayım; bu tip maçların teknik analizi olmaz... rakip, hakem, hava şartlar vb. ne kadar dış faktör varsa kendini sıfırlar, onları düşünmez maça asılırsın!
bu sezon 3 tane böyle maç yaşadık.
kophenag, prag ve bu maç! üçünde de beraberlik önceliğimizdi. önce gol yemeyelim sonrasına bakarız dediğimiz üç maç yaşadık. üçünde de kaybettik.
daha kötüsü üçünde de rakibi değil kendimizi kilitledik.
kop maçında atak yapamadık. prag maçında gol dışında bir halt yemedik o da azıcık şans. fenerbahçe maçında ise bay'ın kafası dışında bu nasıl kaçtı lan diyeceğimi bir pozisyona giremedik.
geçen sezon kazanılan iki maça baktığında galibiyetin anahtarı fenerbahçe'nin beklerinin karşısına onları yok edecek kanat oyuncuları çıkartmış olmaktı. bay - kerem - zani vb. dediğim gibi analize gerek yok. bu maçın sonunda en kötü bir puan alacak skoru bulmak gerekiyordu. 10 kişi kalmış bir rakibe karşı.
perşembe'nin gelişi çarşamba'dan bellidir.
geçen hafta son dakika kazanılan, defansif hatalarla dolu maçtan sonra takıma izin vermekle başlıyor her şey.
üç aydır haftada bir maç yapan takıma verilen bu iznin bir manası yok. hele ki derbiden önce hiç manası yok. rakip ise ölüm kalım maçına çıkıyor. tüm hafta boyunca, sen, ben, sağır sultan bile rakibin pres yapacağını biliyordu. ama sanılmış ki rakip fark yememeye geliyor. e sosyal medya dahil herkesin fikri buydu sonuçta!!
bu yüzden sanchez ile çıktık.
hani topu bize verecek (verdi de) kendi sahasında oyunu kabul edecek kontra arayacak fenerbahçe diye düşündü kenar yönetimi. izinli takıma bununla ilgili hiçbir şey çalıştırmayıp ekstra adam sokmayarak rakibin presinden top çıkaramamaya başlayınca "lan bunlar hani fark yememeye gelmişti" diye düşünmüşlerdir bence.
icardi bey, bu tip maçlarda yaptığı kendini geriye atıp oyun kurulumuna yardımcı olan özelliklerini bu maç kullanmadı. merkezden bir kişi eksilmesine rağmen fred > thor + kdb denklemi de kurulunca hiçbir haltı tam yapamadık.
son tahlilde bunların hiçbirinin önemi yok.
yarım gol olsa atacak ve bu maçı en kötü berabere bitirerek herkesin çenesini kapatacaktın. onun yerine rezilliğe rezillik kattık. elbirliği ile.. ve şu soruyu sormamıza neden oluyor bu mağlubiyet! biz mi çok iyiyiz yoksa anadolu kulüpleri mi çok kötü. cevap basit. kendimizi kaf dağında görmeyelim. bok gibiyiz.
maç öncesi mutlak kazanması gereken rakibi iyi analiz edememiş teknik heyet.
florya, riva, ık, mık diyen yönetim.
futbolculara laf edecek kadar gözü dönmüş muhalefet.
5 mi atarız 8 mi atarız diyecek kadar kafayı yemiş taraftar.
biletini satıp şampiyonluk maçında sıfır etki gösteren kombine sahipleri.
ben hariç bu rezillik, bu aşağılanma hepinize yazar.
yazıklar olsun bile demiyorum. çünkü basın toplantısına bile tete'yi gönderecek kadar ne korkaksınız. kaç tane kaptanı var bu takımın? nerede onlar?
psikolojik üstünlük dahil her şey suyun karşı tarafına geçmiştir.
kapanmasına ön ayak olunacak bir maça çıkıp, kendimizi kapatmak muazzam oldu gerçekten.
(bkz: 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı)