29
-koraç kupası zaferine giden süreç. aydın örs yönetimi altındaki murat evliyaoğlu, ufuk sarıca, petar naumoski, conrad mcrae, mirsad türkcan gibi isimler ve fenerbahçe'ye karşı çeyrek finalde, teamsystem bologna'ya karşı yarı finalde, stefanel milano'ya karşı finalde oynanan ikonik maçlar,
-mavi jeans ortaköy karşısında aldığımız galibiyetle kazandığımız türkiye kupası. farklı bir branşta daha galatasaray spor kulübünün zaferine şahit olmak,
-önceleri levent topsakal, ömer büyükaycan gibi isimlerle galatasaray erkek basketbol takımı ile tanışmak. ne yazık ki bu süreçte lütfü arıboğan, burak sezgin, selim demir, yiğit özmen gibi vasat isimlerin senelerce kadroda yer alması,
-izleyebildiğimiz dönemde ilk kez heyecan verici bir kadroya şahit olduğumuz 97-98 sezonu. kerem tunçeri, orhun ene, lloyd daniels, sheron mills, kenneth miller gibi isimlerle beraber ülkede popülerliği her geçen gün artan basketbolda bizim de söz sahibi olacağımıza olan inancımız,
-fanatik basket ile beraber nba ve avrupa basketboluna da dair bir şeyler öğrenip takip edebilme imkanı yakalamak,
-nba'de lokavt ilan edilen bir dönemde, 98-99 sezonunda marko milic, abdul-rauf, zan tabak gibi isimlerin fener'e gelmesi. aynı sezon drobnjak, naumoski, zoran savic gibi isimlere sahip olan efes pilsen. diğer yandan griffith, david rivers ve rimac gibi üst düzey isimleriyle tofaş vardı. kevin rankin, shammond williams, michael anderson, harun erdenay, dejan koturovic gibi isimleriyle ülkerspor da şampiyonluk potasındaki etkili ekiplerdendi. biz de her ne kadar seviye olarak yukarıdaki dörtlünün gerisinde kalsak da patrick durham, richard petruska, tim breaux gibi nba görmüş yabancılara sahiptik.
-harun erdenay, ibrahim kutluay, orhun ene, hüseyin beşok, ömer onan, serkan erdoğan, kerem tunçeri, hüseyin beşok, mirsad türkcan, murat evliyaoğlu, ufuk sarıca, mehmet okur gibi birçok ismin prime dönemini yaşadığı veya altyapıdan gelip dikkat çektikleri bir dönemdi.
-pc'lerin ve bilgisayar oyunlarının hanelere giriş yapmasıyla beraber nba live serisi sayesinde oyuna olan ilginin artması, takımlara ve kadrolarına dair bilginin, oyunun taktik anlayışına dair öngörünün artmaya başladığı bir dönem olması,
-space jam filmi,
-1996 yılında istanbul'da düzenlenen fiba eurostars organizasyonu,
-john stockton ve karl malone ikilisinin finale kadar gelip pippen, jordan ve rodman üçlüsüne karşı kaybettiği; ancak heyecan verici geçen final serileri,
-david robinson ve tim duncan ikiz kuleleriyle san antonio spurs, hakeem olajuwon ve charles barkley ikilisi ile houston, kobe ve shaq ikilisi ile lakers, patrick ewing'li knicks, mutombo'lu hawks, reggie miller'lı pacers, kemp ve payton'lu seattle, grant hill'li detroit, alonzo mourning'li miami, hardaway'ler, iverson'lu 76ers gibi bu sporu sevdirecek tonla ikon vardı.
aklıma gelenleri az buçuk listeledim sanırım. ne yazık ki bizim adımıza bu dönemde hatırladığım tek heyecan verici başlangıç 97-98 sezonu idi. bilmeyenler varsa lloyd daniels manyağını bir incelesinler derim. (diagne+balotelli)^3 gibi formülize edilebilir. canı istediğinde, çıkıp oynadığında neler yaptığını bir görseydiniz. o sezon bir varese maçı ilk yarısı oynamışlığı vardır ki, öyle bir performansın benzerine şahit olma imkanı yoktu. ikinci yarıda ise salmıştı ve şaşırmamıştım. idmanlara alkollü gelmesi ve teknik heyetle yaşadığı kavgaların neticesinde erken ayrılmıştı. 10 sene sonrasında murat özyer ile geçireceğimiz iyi bir sezona kadar da fetret devri yaşamıştık ne yazık ki.
-mavi jeans ortaköy karşısında aldığımız galibiyetle kazandığımız türkiye kupası. farklı bir branşta daha galatasaray spor kulübünün zaferine şahit olmak,
-önceleri levent topsakal, ömer büyükaycan gibi isimlerle galatasaray erkek basketbol takımı ile tanışmak. ne yazık ki bu süreçte lütfü arıboğan, burak sezgin, selim demir, yiğit özmen gibi vasat isimlerin senelerce kadroda yer alması,
-izleyebildiğimiz dönemde ilk kez heyecan verici bir kadroya şahit olduğumuz 97-98 sezonu. kerem tunçeri, orhun ene, lloyd daniels, sheron mills, kenneth miller gibi isimlerle beraber ülkede popülerliği her geçen gün artan basketbolda bizim de söz sahibi olacağımıza olan inancımız,
-fanatik basket ile beraber nba ve avrupa basketboluna da dair bir şeyler öğrenip takip edebilme imkanı yakalamak,
-nba'de lokavt ilan edilen bir dönemde, 98-99 sezonunda marko milic, abdul-rauf, zan tabak gibi isimlerin fener'e gelmesi. aynı sezon drobnjak, naumoski, zoran savic gibi isimlere sahip olan efes pilsen. diğer yandan griffith, david rivers ve rimac gibi üst düzey isimleriyle tofaş vardı. kevin rankin, shammond williams, michael anderson, harun erdenay, dejan koturovic gibi isimleriyle ülkerspor da şampiyonluk potasındaki etkili ekiplerdendi. biz de her ne kadar seviye olarak yukarıdaki dörtlünün gerisinde kalsak da patrick durham, richard petruska, tim breaux gibi nba görmüş yabancılara sahiptik.
-harun erdenay, ibrahim kutluay, orhun ene, hüseyin beşok, ömer onan, serkan erdoğan, kerem tunçeri, hüseyin beşok, mirsad türkcan, murat evliyaoğlu, ufuk sarıca, mehmet okur gibi birçok ismin prime dönemini yaşadığı veya altyapıdan gelip dikkat çektikleri bir dönemdi.
-pc'lerin ve bilgisayar oyunlarının hanelere giriş yapmasıyla beraber nba live serisi sayesinde oyuna olan ilginin artması, takımlara ve kadrolarına dair bilginin, oyunun taktik anlayışına dair öngörünün artmaya başladığı bir dönem olması,
-space jam filmi,
-1996 yılında istanbul'da düzenlenen fiba eurostars organizasyonu,
-john stockton ve karl malone ikilisinin finale kadar gelip pippen, jordan ve rodman üçlüsüne karşı kaybettiği; ancak heyecan verici geçen final serileri,
-david robinson ve tim duncan ikiz kuleleriyle san antonio spurs, hakeem olajuwon ve charles barkley ikilisi ile houston, kobe ve shaq ikilisi ile lakers, patrick ewing'li knicks, mutombo'lu hawks, reggie miller'lı pacers, kemp ve payton'lu seattle, grant hill'li detroit, alonzo mourning'li miami, hardaway'ler, iverson'lu 76ers gibi bu sporu sevdirecek tonla ikon vardı.
aklıma gelenleri az buçuk listeledim sanırım. ne yazık ki bizim adımıza bu dönemde hatırladığım tek heyecan verici başlangıç 97-98 sezonu idi. bilmeyenler varsa lloyd daniels manyağını bir incelesinler derim. (diagne+balotelli)^3 gibi formülize edilebilir. canı istediğinde, çıkıp oynadığında neler yaptığını bir görseydiniz. o sezon bir varese maçı ilk yarısı oynamışlığı vardır ki, öyle bir performansın benzerine şahit olma imkanı yoktu. ikinci yarıda ise salmıştı ve şaşırmamıştım. idmanlara alkollü gelmesi ve teknik heyetle yaşadığı kavgaların neticesinde erken ayrılmıştı. 10 sene sonrasında murat özyer ile geçireceğimiz iyi bir sezona kadar da fetret devri yaşamıştık ne yazık ki.