8485
sene 98 filan. online oyun oynama kavramıyla yeni tanışmışım, liseden sınıf arkadaşım ve kardeşiyle internetten fifa oynayacağız. hayatımda ilk defa bilgisayar sahibi olmuşum, sadece birkaç haftalık fifa deneyimim var. klavyeden doğru tuşları bulmakta bile zorlanıyorum. başladık oynamaya. abi adamlar bir içimden geçti ki öyle böyle değil. gareth bale görmüş eray işcan gibiyim. goller yağmur gibi kalemde. kendi atağımı bile gol yiyerek savuşturuyorum ki atak dediğim de şansa yaptığım iki pasla orta sahaya ulaşmak.
baktım çok büyük hezimet geliyor, baktım ertesi gün okulda çok büyük taşak var. bıraktım klavyeyi mk. benim herifler öylece kalakaldı. hayvan evladı arkadaşlarım o halde bir iki gol daha tıkıştırdılar. sonra bir sorun var zannedip bıraktılar oyunu. "bağlantı koptu ya heheh" diye kıvırdım. oynamayı bıraktım çünkü çok büyük yeniliyordum, erken ergenlik dönemindeydim, hazmedemedim.
şimdi benim kafamı kurcalayan şey şu: fenerbahçe oynamayı neden bıraktı?
17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı'na taraftarı provoke etme amacıyla çıkmışlar, iyice belli oldu. taraftarı indirmek için aşırı uğraşmışlar. planları bunun üzerineymiş. olta hareketlerini prova etmişler, trabzon'un t'sini bilmeyecek yabancılara öğretmişler, her oyuncuları ayrı bir tahrik görevi üstlenmiş. ama neden?
sadece 2 puan farkla öndeyiz. "biz şampiyon olamayız ortalığı bulandırıp gidelim" kafasında olamazlar. daha o gün liderliği bırakıyorduk neredeyse. 6 attığımız hafta şunu yapsalar, lig bitimine yakın olsak ve puan farkı 7-8'e çıksa korkup kaçtılar derim. daha 8 hafta var, her maç hakem hatasıyla kazanabiliyorlar. bırakacakları bir durum yok. öğrenilmiş çaresizlik de diyemeyiz, bir şey öğrenecek kapasite yok bunlarda.
bana göre iki ihtimal var: ya kaybetmeleri durumunda hükmen galibiyet almak için bunları yapacaklardı ama futbolcular salak olduğu için kazandıkları halde yapıp olayı bu hale getirdiler, ki bu olsaydı yerli futbolcular maç kazanıldıktan sonra diğerlerini sakinleştirip götürürdü, ya da daha derin bir şeyler dönüyor.
maçtan hemen sonra ligden çekilme konusunun çıkması, öyle ya da böyle şike konularının yıllar sonra ilk defa bu kadar ciddi şekilde gündeme gelmesi, pfdk sevklerinin açıklanmaması, adalet bakanlığının geri vitesi vs. derken olayın basit bir süper lig krizi olduğunu sanmıyorum. ortada bir çatışma olmasa göstermelik olarak cezaları açıklayıp indirimlerle piç edip konuyu kapatırlardı. kimden korkacaklar, bizden mi? bizim yönetimin ne gücü var, sallamıyorlar bile herifler. taraftarımız desen fener taraftarı gibi organize bir holiganlık yok. hepimiz monşeriz. trabzon lobisi desen onlar zaten biatçı. reislerine ses edemezler. dolayısıyla bu durumlar, bence tepki almaktan korktuklarının değil, fener cephesiyle devlet cephesi arasındaki çatışmanın habercisi.
bana kalırsa fenerbahçe trabzon'a bu olayları çıkarma amacıyla gitti. futbolculara "kazansanız da dalga geçin, bu hareketleri yapın, saldıran olursa dövün, acımayın" dendi. futbolcular zaten zekasız, kadıköy'den zaten alışkınlar. kolayca ikna edildiler.
amaç baştan beri kaos çıkarmaktı. çünkü bir şeylerin önünü alma çabasında ali koç. dursun özbek'in koç - fetö bağlantısını açıkça dile getirmesi ve şike operasyonu iması yapmasını bu açıdan değerlendirmek lazım. koç'a dursun özbek aracılığıyla gözdağı verildi ya da özbek aldığı duyumu ağzından kaçırdı. koç da buna ön almak için suyu bulandırıyor, fenerbahçe taraftarını kendine kalkan olarak kullanmak için kaos çıkarmaya çalışıyor.
iktidar tabii ki fenerbahçe'ye dokunamaz, tabii ki fenerbahçe taraftarını karşısına alamaz ama kişilerle kurumları birbirinden bir kez daha ayıklayıp çok güzel koç kesebilir. üstelik yaşı yetenler bilirler, 2000'li yılların ortalarından beri iktidarın diş geçirmeyi sabırsızlıkla beklediği bir sermayeden söz ediyoruz. ve bu sermayenin oğlu, aslında iktidarın adamı olan kulüp başkanlarıyla aylardır tehlikeli tiyatrolar çeviriyor. kendisine karşı operasyon düzenlemek istenirse ihtiyaç duyulacak her türlü delili sağlıyor.
bence koç'un bu durumdan sıyrılmasına imkan yok artık. savaşın sonu yaklaştı. ya en geç yaz aylarında büyük operasyon yapılır ve koç aynı aziz yıldırım gibi kurban edilir, ya da ailesi dehşet tavizlerle koç'u kurtarıp göz önünden çeker ki bunun bedelinin çok çok çok büyük olacağını tahmin etmek zor değil. hele ki ekonomi bu kadar kötüyken ve sıcak para lazımken.
sonrasında fener'in başına saran gelir, bütün geçmişe bir sünger çekilir, fener iyi bir hoca ve iyi transferlerle kendisini temize çeker, belki şampiyon bile olurlar. herkes mutlu olur.
bu konu hakkında daha önce yazdıklarım için: (bkz: #3886692)
baktım çok büyük hezimet geliyor, baktım ertesi gün okulda çok büyük taşak var. bıraktım klavyeyi mk. benim herifler öylece kalakaldı. hayvan evladı arkadaşlarım o halde bir iki gol daha tıkıştırdılar. sonra bir sorun var zannedip bıraktılar oyunu. "bağlantı koptu ya heheh" diye kıvırdım. oynamayı bıraktım çünkü çok büyük yeniliyordum, erken ergenlik dönemindeydim, hazmedemedim.
şimdi benim kafamı kurcalayan şey şu: fenerbahçe oynamayı neden bıraktı?
17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı'na taraftarı provoke etme amacıyla çıkmışlar, iyice belli oldu. taraftarı indirmek için aşırı uğraşmışlar. planları bunun üzerineymiş. olta hareketlerini prova etmişler, trabzon'un t'sini bilmeyecek yabancılara öğretmişler, her oyuncuları ayrı bir tahrik görevi üstlenmiş. ama neden?
sadece 2 puan farkla öndeyiz. "biz şampiyon olamayız ortalığı bulandırıp gidelim" kafasında olamazlar. daha o gün liderliği bırakıyorduk neredeyse. 6 attığımız hafta şunu yapsalar, lig bitimine yakın olsak ve puan farkı 7-8'e çıksa korkup kaçtılar derim. daha 8 hafta var, her maç hakem hatasıyla kazanabiliyorlar. bırakacakları bir durum yok. öğrenilmiş çaresizlik de diyemeyiz, bir şey öğrenecek kapasite yok bunlarda.
bana göre iki ihtimal var: ya kaybetmeleri durumunda hükmen galibiyet almak için bunları yapacaklardı ama futbolcular salak olduğu için kazandıkları halde yapıp olayı bu hale getirdiler, ki bu olsaydı yerli futbolcular maç kazanıldıktan sonra diğerlerini sakinleştirip götürürdü, ya da daha derin bir şeyler dönüyor.
maçtan hemen sonra ligden çekilme konusunun çıkması, öyle ya da böyle şike konularının yıllar sonra ilk defa bu kadar ciddi şekilde gündeme gelmesi, pfdk sevklerinin açıklanmaması, adalet bakanlığının geri vitesi vs. derken olayın basit bir süper lig krizi olduğunu sanmıyorum. ortada bir çatışma olmasa göstermelik olarak cezaları açıklayıp indirimlerle piç edip konuyu kapatırlardı. kimden korkacaklar, bizden mi? bizim yönetimin ne gücü var, sallamıyorlar bile herifler. taraftarımız desen fener taraftarı gibi organize bir holiganlık yok. hepimiz monşeriz. trabzon lobisi desen onlar zaten biatçı. reislerine ses edemezler. dolayısıyla bu durumlar, bence tepki almaktan korktuklarının değil, fener cephesiyle devlet cephesi arasındaki çatışmanın habercisi.
bana kalırsa fenerbahçe trabzon'a bu olayları çıkarma amacıyla gitti. futbolculara "kazansanız da dalga geçin, bu hareketleri yapın, saldıran olursa dövün, acımayın" dendi. futbolcular zaten zekasız, kadıköy'den zaten alışkınlar. kolayca ikna edildiler.
amaç baştan beri kaos çıkarmaktı. çünkü bir şeylerin önünü alma çabasında ali koç. dursun özbek'in koç - fetö bağlantısını açıkça dile getirmesi ve şike operasyonu iması yapmasını bu açıdan değerlendirmek lazım. koç'a dursun özbek aracılığıyla gözdağı verildi ya da özbek aldığı duyumu ağzından kaçırdı. koç da buna ön almak için suyu bulandırıyor, fenerbahçe taraftarını kendine kalkan olarak kullanmak için kaos çıkarmaya çalışıyor.
iktidar tabii ki fenerbahçe'ye dokunamaz, tabii ki fenerbahçe taraftarını karşısına alamaz ama kişilerle kurumları birbirinden bir kez daha ayıklayıp çok güzel koç kesebilir. üstelik yaşı yetenler bilirler, 2000'li yılların ortalarından beri iktidarın diş geçirmeyi sabırsızlıkla beklediği bir sermayeden söz ediyoruz. ve bu sermayenin oğlu, aslında iktidarın adamı olan kulüp başkanlarıyla aylardır tehlikeli tiyatrolar çeviriyor. kendisine karşı operasyon düzenlemek istenirse ihtiyaç duyulacak her türlü delili sağlıyor.
bence koç'un bu durumdan sıyrılmasına imkan yok artık. savaşın sonu yaklaştı. ya en geç yaz aylarında büyük operasyon yapılır ve koç aynı aziz yıldırım gibi kurban edilir, ya da ailesi dehşet tavizlerle koç'u kurtarıp göz önünden çeker ki bunun bedelinin çok çok çok büyük olacağını tahmin etmek zor değil. hele ki ekonomi bu kadar kötüyken ve sıcak para lazımken.
sonrasında fener'in başına saran gelir, bütün geçmişe bir sünger çekilir, fener iyi bir hoca ve iyi transferlerle kendisini temize çeker, belki şampiyon bile olurlar. herkes mutlu olur.
bu konu hakkında daha önce yazdıklarım için: (bkz: #3886692)