• 81
    türkiye'yi kendi hillsborough faciasına bir adım daha yaklaştırmaktan öteye gitmeyeceğini tahmin etmek için alim olmaya gerek olmayan rezalet.

    tıpkı yaşanmamasının, yaşanmasından daha büyük sürpriz olması gibi...

    eyyam; türk futbolunun yönetim tarafının karakteristiğini yansıtan, hatta muhtemelen literatüre girişi de türk futbolu sayesinde olan bir kavram. eskiden bu iş oynanmakta olan maç ile sınırlı kalırdı. maçın başında verilen hatalı bir karara "karşılık" başka bir hatalı karar ile kendi içinde bir denge kurulurdu. bu "ne şiş yansın ne kabap" tavrı da zaman için eyyamcılık tabiri ile ifade edilir oldu.

    sonra bu "telafi etme" iş maçtan maça, haftadan haftya, ligin ilk yarısındaki maçtan ikinci yarısındaki maça gibi giderek açılan bir zaman aralığına yayılmaya başlandı.

    ondan da sonra sosyal medya, internet, twitter falan hayatımızın ana yönlendiricisi oldu. futbolcu istatistiğinden çok hakem, yönetici, ceza kurulu üyesi çetelesi tutulur oldu. bizim sözlük bile künyelere görev aldığı maçlar sekmesini yerleştirmek zorunda kaldı. futbolun kendisi çok gerilerde bir yerde kaldı, zaten izleyen de kalmadı. muhtemelen maçları izleyenlerin oranı, "ölüm kalım meselesi" ciddiliğinde/mesaisinde kavgasını edenlerin onda yirmide biri falandır.

    tarihsel akışın içinde bir yere kadar, bir skandal karar verilidği zaman "ya falanca zamanda da filanca için böyle karar vermişlerdi" diyebiliyorduk. artık ne vahamette olursa olsun her kararın "lehte" ve "alehte" emsalleri saniyeler içinde önümüze dökülebiliyor.

    "bu ülkede bu olaya bu ceza verildi kardeşim, ne olmasını bekliyorsunuz" bile diyemiyoruz artık. diyemiyoruz, açık ve net. ipin ucu öyle bir kaçtı ki, kantarın topuzu o kadar bozuldu ki; sadece olayları izleyebiliyor herkes. zaten 1 bilemedin 2 dakika sonra onun da lehte/alehte seceresi çıkıp yeni bir sinir harbinin fitili ateşlenir...

    çekirge kaçıncı defa zıpladı artık onun da sayısını, çetelesini tutabilen yok.
    ama bir kere daha sıçradı işte. birine bir şey olmadan bu olaylar da atlatıldı.

    olayların tek sevindirici tarafı, bu sefer de "yerli ve milli" hillsborough faciası olmamış olması.

    gerisi o kadar yorucu, yıpratıcı, üzücü, sinir harbi ve tamamı ile "boşuna" bir debelenme ki...
App Store'dan indirin Google Play'den alın