5595
kendisini hiç sevmem. mayıs 2008'de fenerbahçe'ye gittiği için değil ama; fenerbahçe'ye gittikten sonraki tutum ve davranış bozukluklarından dolayı sevmem. yoksa emre 2004'te, 2005'te, 2006'da fenerbahçe'nin tam üç kez teklifini reddetmiş ve fenerbahçe'nin yaptığı her teklifi galatasaray'a da bildirmiş bir eski futbolcudur. mayıs 2006'da newcastle united forması giyerken galatasaray dergisine (bülent timurlenk'e) röportaj vermiş ve röportajında "türkiye'ye dönmek istediğimde o günkü şartlar ne olursa olsun galatasaray'a dönmek isterim. fenerbahçe'nin geçen sene yaptığı teklifi kabul etmedim ama 'fenerbahçe'de asla oynamam' da demem" şeklinde açıklama yapmıştır. 2008'de o dönemki nişanlısının ısrarları ve newcastle'de dışlanan bir oyuncu olması sebebiyle ülkeye dönme kararı aldığında, fenerbahçe önce oyuncunun kulübü newcastle united ile 4.5 milyon sterlin bonservis bedeli karşılığında anlaşmış, sonra da emre'ye yıllık 3.5 milyon euro'dan 4 yıllık sözleşme teklif etmişti. reddedilmesi kolay bir teklif değildi bu, öncelikle bunda bir anlaşalım. emre buna rağmen aziz yıldırım'dan 24 saat süre istemiş ve bu teklifi alıp galatasaray başkanı adnan polat'ın önüne koymuştur. fenerbahçe'nin önerdiğinin daha azına galatasaray'da oynayabileceğini de iletmiş, adnan polat'ın "biz bu şartları sana sunamayız" cevabı sonrasında galatasaray başkanından başka takımlarla görüşmek adına izin istemiştir. adnan polat da kendisine izin vermiştir. bu tabloda emre'nin mayıs 2008'de galatasaray'a karşı yaptığı bir ayıp veya saygısızlık söz konusu değil. emre tam aksine galatasaray kulübüne transfer sürecinde gösterilmesi gereken saygıyı azami ölçüde göstermiştir o dönem. yapılacak bir şey kalmadığı, galatasaray'ın kendisi için bir ilgisinin olmadığını anladığı anda fenerbahçe tercihinde bulunması, ülkeye dönme kararı almış bir futbolcu açısından çok da yalnış bir karar sayılmaz. ülkeye dönmek istiyor ve masadaki tek belirgin seçenek fenerbahçe. galatasaray ise masaya oturmaya hevesli değil, hatta masaya oturma niyetinde değil. yapılacak çok da fazla bir şey yok bu tabloda.
bunları emre belözoğlu'nun savunmak veya takdir etmek için yazmıyorum. dediğim gibi mayıs 2008'den sonraki süreçte emre'nin ahlak dışı, saygı sınırlarını zorlayan davranışlarını görmezden gelmekte değilim. ama şahsi fikrim, emre'nin 2004-2008 arası yıllarda ve 2008'deki fenerbahçe'ye transfer sürecinde kulübe karşı yaptığı bir yanlış olmadığı yönündedir. bu noktada değinmek istediğim bir diğer husus da emre'nin 2015'te aziz yıldırım yönetimi tarafından, 2021'de de ali koç yönetimi tarafından fenerbahçe'nin dışına itilmiş olduğu gerçeğidir. futbolcu emre'ye yıldırım, teknik direktör emre'ye de koç kapıyı göstermiştir yani amiyane tabirle. 2001'deki okan buruk ile beraber olan ayrılığından ötürü emre faruk süren yönetimini ve özellikle burak elmas'ı suçlar (biz ise taraftar olarak futbolcuların tutumunu yanlış buluruz) ama emre galatasaray'ın "kendisine göre" ona yönelik yapmış olduğu haksızlığın çok daha sertini fenerbahçe'de yaşamıştır. hem de bir değil, iki kere yaşamıştır. üstelik 2021'de emre'ye "kibarca" kapıyı gösteren ve üstü kapalı şekilde bir daha onunla çalışmayacağını söyleyen ali koç, halihazırda fenerbahçe başkanıdır. emre'nin kinci bir karakter olduğunu tahmin ediyorum her galatasaraylı biliyordur. dolayısıyla böyle bir tabloda nasıl sözlükte emre'nin fenerbahçe'ye maçlarda kolaylık gösterdiğinden ve göstereceğinden emin olunabiliyor; bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
dün başakşehir, bugün ankaragücü, yarın bir başka takım. emre fenerbahçeli olabilir veya 2008'de aldığı karar sonrası galatasaray ile köprüleri atmasından dolayı kamuoyunda "fenerbahçeli emre" çelek yeleğini giymek istiyor olabilir ama mevcut fenerbahçe yönetimine ve teknik heyetine maç bırakacak biri de değil o. bu hiç aklıma yatmıyor. emre'nin fenerbahçeliliği (eğer öyle bir şey var ise), volkan demirel gibi bir düzeyde de değil. yakınından geçmez. volkan'ı futbolcu olarak da, teknik direktör olarak da galatasaray'a bırakın gelmeyi, galatasaray'la görüşme yapmayı dahi düşündürecek herhangi bir şey yok maddi/manevi ama emre öyle bir insan değil. o kadar büyük bir fenerbahçeliliği falan da yok. emre'ye sözgelimi 2015'te futbolcu olarak fenerbahçe'den ayrıldığında biz teklif yapsaydık, bize gelirdi. oturur, konuşur ve çok da naz yapmadan gelirdi florya'ya. 2015-2019 arası başakşehir'de oynarken mesela 2017'de teklif yapsak kendisine, yine gelirdi. bu örnekte üstelik çok daha rahat, dünden razı bir şekilde gelirdi. bundan hiç şüphem yok. o yüzden zaten teknik direktör olarak "galatasaray'dan bana bir teklif geleceğini sanmıyorum ama bir gün gelirse oturur konuşuruz" diyebiliyor rahatlıkla. kendisini biliyor. emre evet fenerbahçeli emre olmak için senelerce çabalamış, o çabasının da altını çizme zorunluluğunda olan, ama fenerbahçe'den de çok da fazla umduğunu bulamamış ve orada başarılı bir teknik adamlık kariyeri çizemeyeceğinin farkında olan bir isim. türkiye'nin kazanmakta, zafere ulaşmakta en mahir camiasından da galatasaray olduğunu buradaki herkes kadar iyi bilen bir kimse. dolayısıyla böyle birinin ben fenerbahçe'ye, hele de mevcut fenerbahçe başkanı ve yönetimi var iken, maç hediye edeceğini düşünmüyorum. adam "ben fenerbahçeliyim" dedikten iki cümle sonra galatasaray'a açık kapı bırakan ve camiaya "bir gün teklifle gelirseniz oturur konuşuruz" mesajını veren biri. niye maç bıraksın ki fenerbahçe'ye? niye salsın? hiç ihimal vermiyorum ben buna yazdıklarım doğrultusunda.
bunları emre belözoğlu'nun savunmak veya takdir etmek için yazmıyorum. dediğim gibi mayıs 2008'den sonraki süreçte emre'nin ahlak dışı, saygı sınırlarını zorlayan davranışlarını görmezden gelmekte değilim. ama şahsi fikrim, emre'nin 2004-2008 arası yıllarda ve 2008'deki fenerbahçe'ye transfer sürecinde kulübe karşı yaptığı bir yanlış olmadığı yönündedir. bu noktada değinmek istediğim bir diğer husus da emre'nin 2015'te aziz yıldırım yönetimi tarafından, 2021'de de ali koç yönetimi tarafından fenerbahçe'nin dışına itilmiş olduğu gerçeğidir. futbolcu emre'ye yıldırım, teknik direktör emre'ye de koç kapıyı göstermiştir yani amiyane tabirle. 2001'deki okan buruk ile beraber olan ayrılığından ötürü emre faruk süren yönetimini ve özellikle burak elmas'ı suçlar (biz ise taraftar olarak futbolcuların tutumunu yanlış buluruz) ama emre galatasaray'ın "kendisine göre" ona yönelik yapmış olduğu haksızlığın çok daha sertini fenerbahçe'de yaşamıştır. hem de bir değil, iki kere yaşamıştır. üstelik 2021'de emre'ye "kibarca" kapıyı gösteren ve üstü kapalı şekilde bir daha onunla çalışmayacağını söyleyen ali koç, halihazırda fenerbahçe başkanıdır. emre'nin kinci bir karakter olduğunu tahmin ediyorum her galatasaraylı biliyordur. dolayısıyla böyle bir tabloda nasıl sözlükte emre'nin fenerbahçe'ye maçlarda kolaylık gösterdiğinden ve göstereceğinden emin olunabiliyor; bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
dün başakşehir, bugün ankaragücü, yarın bir başka takım. emre fenerbahçeli olabilir veya 2008'de aldığı karar sonrası galatasaray ile köprüleri atmasından dolayı kamuoyunda "fenerbahçeli emre" çelek yeleğini giymek istiyor olabilir ama mevcut fenerbahçe yönetimine ve teknik heyetine maç bırakacak biri de değil o. bu hiç aklıma yatmıyor. emre'nin fenerbahçeliliği (eğer öyle bir şey var ise), volkan demirel gibi bir düzeyde de değil. yakınından geçmez. volkan'ı futbolcu olarak da, teknik direktör olarak da galatasaray'a bırakın gelmeyi, galatasaray'la görüşme yapmayı dahi düşündürecek herhangi bir şey yok maddi/manevi ama emre öyle bir insan değil. o kadar büyük bir fenerbahçeliliği falan da yok. emre'ye sözgelimi 2015'te futbolcu olarak fenerbahçe'den ayrıldığında biz teklif yapsaydık, bize gelirdi. oturur, konuşur ve çok da naz yapmadan gelirdi florya'ya. 2015-2019 arası başakşehir'de oynarken mesela 2017'de teklif yapsak kendisine, yine gelirdi. bu örnekte üstelik çok daha rahat, dünden razı bir şekilde gelirdi. bundan hiç şüphem yok. o yüzden zaten teknik direktör olarak "galatasaray'dan bana bir teklif geleceğini sanmıyorum ama bir gün gelirse oturur konuşuruz" diyebiliyor rahatlıkla. kendisini biliyor. emre evet fenerbahçeli emre olmak için senelerce çabalamış, o çabasının da altını çizme zorunluluğunda olan, ama fenerbahçe'den de çok da fazla umduğunu bulamamış ve orada başarılı bir teknik adamlık kariyeri çizemeyeceğinin farkında olan bir isim. türkiye'nin kazanmakta, zafere ulaşmakta en mahir camiasından da galatasaray olduğunu buradaki herkes kadar iyi bilen bir kimse. dolayısıyla böyle birinin ben fenerbahçe'ye, hele de mevcut fenerbahçe başkanı ve yönetimi var iken, maç hediye edeceğini düşünmüyorum. adam "ben fenerbahçeliyim" dedikten iki cümle sonra galatasaray'a açık kapı bırakan ve camiaya "bir gün teklifle gelirseniz oturur konuşuruz" mesajını veren biri. niye maç bıraksın ki fenerbahçe'ye? niye salsın? hiç ihimal vermiyorum ben buna yazdıklarım doğrultusunda.