435
uzun zamandır türk futbolundan elini çekmiş gibi görünen devlet televizyonu.
uzun zamandır futbol alemine para aktarmadığı için spor içerikleri pek de izlenmeyen, bir diğer sonucu olarak da bütçe konusunda yıllardır tasarruf yapmış olan trt sanırım yine devreye girmeye karar verdi.
ben süper lig ihalesinde gelecek tekliflere bağlı olarak istenen rakamlara çıkılmazsa trt'nin hazine desteğiyle devreye girebileceğini düşünüyorum. kulüpler ve tff ankara ile sürekli dirsek teması içerisinde. bugün ortaya atılan 50 milyon euro gibi rakamların üzerine çıkılmazsa bu rezilliği ancak trt'nin inisiyatif alarak devreye girmesiyle temizleyebilirler.
şahsi olarak ben trt'nin bu tarz sık izlenen spor dallarının yayın haklarını elinde bulundurmasından hiç rahatsız değilim. tabii ki spiker ve yorumcu kadrosu şu haliyle yetersiz. fakat trt yayıncı kuruluş haline gelirse kulüplerin "yayıncı kuruluş" serzenişlerinin eskisi kadar gür çıkamayacağını düşünüyorum.
bununla beraber devletin sınırsız kaynaklarına erişimi olduğu için çoğu zaman güzel altyapı hizmetine ve imkanlara da sahip oluyorlar. örnek vermek gerekirse (evet o günkü trt'nin spor birimiyle şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyorum) hangi sezon olduğunu hatırlamamakla beraber formula 1 yayın haklarının trt'de olduğu dönemde formula 1 türkiye'de yayın anlamında altın çağını yaşamıştır. yarışları anlatmak için serhan acar çoğu ülkeye gidip yerinde anlatım yapıyordu. kendisiyle birlikte erbatur ergenekon muhabir olarak hemen her ülkede padokta röportajlar yapıyordu. yarışların ve sıralama turlarının öncesinde konukların ve seyircilerin olduğu stüdyolarda canlı yayın programları yapılıyordu.
bein sports ve bu talep kıtlığı yaşanan ihaleden galip çıkacak olan herhangi bir yeni yayıncı maalesef ki giderlerini kısmak için yayın altyapısından kısacaktır. statlardaki kamera sayılarından tutun bu kameraların görüntü kalitesine, grafik tasarımlarından tutun yayın içi teknolojik gelişmelere kadar her şeyden kendilerini geri tutacaktır. çünkü her şey günün sonunda bir ticaret ve hesaba gelir olarak girilen kalemler ile gider olarak girilen kalemler arasında bir toplama çıkarma işlemi yapılacak her zaman. bu da her şeyi rölantide götürecekleri, play-off gibi saçma isteklerle gündemi meşgul edecekleri, kendi çıkarlarını düşünmeye devam edecekleri süreçlerin devam edeceği anlamına gelir.
trt de masum değil elbette. moderatör ve yorumcu anlamında çok büyük gaflara imza attılar geçtiğimiz senelerde. bununla birlikte emre bol gibi isimleri, feridun niğdelioğlu gibi ucubeleri yorumcu olarak karşımıza çıkarmaları da cabası. ama ben avrupa maçları sonrası süper lig'in haklarını da almaya kalkarlarsa daha olumlu bir yapılanmaya gideceklerini düşünüyorum.
ortada fol yok yumurta yok belki ama yine de adı geçen teklifi gördükten sonra belkiler üzerine bir temenni entry'si oldu. umarım artık bataklığa dönen bu yayıncı kuruluş sorunu bir an önce bir sonuca varır.
uzun zamandır futbol alemine para aktarmadığı için spor içerikleri pek de izlenmeyen, bir diğer sonucu olarak da bütçe konusunda yıllardır tasarruf yapmış olan trt sanırım yine devreye girmeye karar verdi.
ben süper lig ihalesinde gelecek tekliflere bağlı olarak istenen rakamlara çıkılmazsa trt'nin hazine desteğiyle devreye girebileceğini düşünüyorum. kulüpler ve tff ankara ile sürekli dirsek teması içerisinde. bugün ortaya atılan 50 milyon euro gibi rakamların üzerine çıkılmazsa bu rezilliği ancak trt'nin inisiyatif alarak devreye girmesiyle temizleyebilirler.
şahsi olarak ben trt'nin bu tarz sık izlenen spor dallarının yayın haklarını elinde bulundurmasından hiç rahatsız değilim. tabii ki spiker ve yorumcu kadrosu şu haliyle yetersiz. fakat trt yayıncı kuruluş haline gelirse kulüplerin "yayıncı kuruluş" serzenişlerinin eskisi kadar gür çıkamayacağını düşünüyorum.
bununla beraber devletin sınırsız kaynaklarına erişimi olduğu için çoğu zaman güzel altyapı hizmetine ve imkanlara da sahip oluyorlar. örnek vermek gerekirse (evet o günkü trt'nin spor birimiyle şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyorum) hangi sezon olduğunu hatırlamamakla beraber formula 1 yayın haklarının trt'de olduğu dönemde formula 1 türkiye'de yayın anlamında altın çağını yaşamıştır. yarışları anlatmak için serhan acar çoğu ülkeye gidip yerinde anlatım yapıyordu. kendisiyle birlikte erbatur ergenekon muhabir olarak hemen her ülkede padokta röportajlar yapıyordu. yarışların ve sıralama turlarının öncesinde konukların ve seyircilerin olduğu stüdyolarda canlı yayın programları yapılıyordu.
bein sports ve bu talep kıtlığı yaşanan ihaleden galip çıkacak olan herhangi bir yeni yayıncı maalesef ki giderlerini kısmak için yayın altyapısından kısacaktır. statlardaki kamera sayılarından tutun bu kameraların görüntü kalitesine, grafik tasarımlarından tutun yayın içi teknolojik gelişmelere kadar her şeyden kendilerini geri tutacaktır. çünkü her şey günün sonunda bir ticaret ve hesaba gelir olarak girilen kalemler ile gider olarak girilen kalemler arasında bir toplama çıkarma işlemi yapılacak her zaman. bu da her şeyi rölantide götürecekleri, play-off gibi saçma isteklerle gündemi meşgul edecekleri, kendi çıkarlarını düşünmeye devam edecekleri süreçlerin devam edeceği anlamına gelir.
trt de masum değil elbette. moderatör ve yorumcu anlamında çok büyük gaflara imza attılar geçtiğimiz senelerde. bununla birlikte emre bol gibi isimleri, feridun niğdelioğlu gibi ucubeleri yorumcu olarak karşımıza çıkarmaları da cabası. ama ben avrupa maçları sonrası süper lig'in haklarını da almaya kalkarlarsa daha olumlu bir yapılanmaya gideceklerini düşünüyorum.
ortada fol yok yumurta yok belki ama yine de adı geçen teklifi gördükten sonra belkiler üzerine bir temenni entry'si oldu. umarım artık bataklığa dönen bu yayıncı kuruluş sorunu bir an önce bir sonuca varır.