8720
ben de açıkçası icardi'nin ve yönetimin (teknik heyetin) yanlış yaptığını düşünüyorum. bu noktada da sözlükte kavram kargaşası yaşandığına inanıyorum.
icardi'nin dinlenmeye, dinlenmekten de önemlisi tedavi olmaya ihtiyacı var. istirahat ve tedavi. bunlar icardi'nin ihtiyaç duyduğu şeyler. kıtalar arası seyahat, deniz kenarında güzel bir tatil, keyif yapma gibi şeylere ihtiyacı yok icardi'nin. ben istirahat ve tedavi kavramları ile tatil yapmak-ülke&ülke gezmek kavramlarının aynı istikamete baktıklarını düşünmüyorum. "icardi dinlendi" cümlesi bence doğru değil. "icardi tedavi oldu" cümlesi de doğru değil. "icardi sakatlığından sebep sezon ortasında iki haftayı aşkın bir süre tatil yaptı" cümlesi doğru olan. buna "yakışır aslanıma" diyenler olabilir, saygı duyarım. ben aynı kanaati taşımıyorum. icardi oynamak istediğinde sahada. sakatlığı olsun veya olmasın sahada. icardi'nin oynayıp oynamayacağının kararını teknik heyet vermiyor. icardi bu kararı veriyor. icardi'yi ayak bileğindeki sakatlık ile oynadığı dönemde bir kez olsun değiştiremeyen bir kenar yönetimi var, oyun içerisinde bir dakika dahi oyuncuyu dışarıya alamadılar. bunun teknik heyetin insiyatifi ve doğrusu olduğuna beni kimse inandıramaz. bu icardi'nin teknik heyete/yönetime kabul ettirdiği bir isteği. ve doğru değil. icardi'nin oynamak konusundaki isteğine "hayır" diyemeyen bir teknik heyetin ve yönetimin, tedavi ve istirahat etme konusunda icardi'yi yönlendirebilecek bir güce sahip olduğunu da düşünmüyorum. icardi sakattı, sakat olduğu halde oynamak istedi ve oynadı. icardi sakat olarak oynamasına rağmen oyundan da çıkmak istemedi, yine o'nun istediği oldu. kimse buna bir dur diyemedi. iki hafta kadar da önce icardi süper kupa finalinin oynanamamasından sebep ortaya çıkan boşluktan istifade, sakatlığını da göz önüne alarak, bir ara tatil yapmak istedi. dinlenme ve tedavi değil; tatil yapmak, gezmek istedi. sakattı evet, sivasspor ve kayserispor maçlarında oynama olasılığı yoktu evet ama bu kıtalar arası güzel bir tatil yapması gerektiği anlamına gelir miydi? hayır, bence gelmezdi. bu konu özelinde de her zaman olduğu gibi icardi'nin talepleri yine kırılamadı, yine o'nun istediği oldu.
icardi yönetilmesi, idare edilmesi gereken bir futbolcu. eğer böyle olmasaydı, 30 yaşında türkiye'de işi olmazdı. bunu hepimizin bildiği gibi ben de biliyorum. icardi'nin geçen sezon da idare edildiği bir dönem olmuştu, bunu da biliyorum. ancak 10 milyon euro bonservis ödendiği ve 10 milyon euro yıllık ücret karşılığında 3 yıllık bir sözleşmenin imzalandığı bir sezonun içerisinde, bu sefer icardi'nin sınırları da biraz zorladığını düşünüyorum. burada artık önemli olan bugünden itibaren icardi'nin vereceği performanstır. icardi'nin kasım 2022 - mayıs 2023 arası performansı galatasaray taraftarının kendisine olan sevgisinin kaynağıdır. bir benzerini de ocak 2024 - mayıs 2024 arası göstermek zorundadır icardi. galatasaray'ın o'na yaptığı kendi ölçeklerindeki büyük yatırımın karşılığını icardi vermelidir. o zaman şu ana kadar yaşananlar ve kimilerine göre yanlış olan şeyler unutulur gider. ama icardi kendisine gösterilen sevginin ve toleransın karşılığını veremezse, her konuda karar merciinin kendisi olması elbette ki konuşulur. eleştirilir. bundan daha doğal bir şey olamaz. her şey icardi'nin kendisinde başlayıp kendisinde bitiyor özetle. beni veya hiçbir galatasaraylıyı icardi'nin karakteri, özel hayatı, ihtiyaçları ilgilendirmiyor kısacası. biz bundan sonra sahada alıp alamadıklarımızı bakmalı ve öyle değerlendirme yapmalıyız.
icardi'nin dinlenmeye, dinlenmekten de önemlisi tedavi olmaya ihtiyacı var. istirahat ve tedavi. bunlar icardi'nin ihtiyaç duyduğu şeyler. kıtalar arası seyahat, deniz kenarında güzel bir tatil, keyif yapma gibi şeylere ihtiyacı yok icardi'nin. ben istirahat ve tedavi kavramları ile tatil yapmak-ülke&ülke gezmek kavramlarının aynı istikamete baktıklarını düşünmüyorum. "icardi dinlendi" cümlesi bence doğru değil. "icardi tedavi oldu" cümlesi de doğru değil. "icardi sakatlığından sebep sezon ortasında iki haftayı aşkın bir süre tatil yaptı" cümlesi doğru olan. buna "yakışır aslanıma" diyenler olabilir, saygı duyarım. ben aynı kanaati taşımıyorum. icardi oynamak istediğinde sahada. sakatlığı olsun veya olmasın sahada. icardi'nin oynayıp oynamayacağının kararını teknik heyet vermiyor. icardi bu kararı veriyor. icardi'yi ayak bileğindeki sakatlık ile oynadığı dönemde bir kez olsun değiştiremeyen bir kenar yönetimi var, oyun içerisinde bir dakika dahi oyuncuyu dışarıya alamadılar. bunun teknik heyetin insiyatifi ve doğrusu olduğuna beni kimse inandıramaz. bu icardi'nin teknik heyete/yönetime kabul ettirdiği bir isteği. ve doğru değil. icardi'nin oynamak konusundaki isteğine "hayır" diyemeyen bir teknik heyetin ve yönetimin, tedavi ve istirahat etme konusunda icardi'yi yönlendirebilecek bir güce sahip olduğunu da düşünmüyorum. icardi sakattı, sakat olduğu halde oynamak istedi ve oynadı. icardi sakat olarak oynamasına rağmen oyundan da çıkmak istemedi, yine o'nun istediği oldu. kimse buna bir dur diyemedi. iki hafta kadar da önce icardi süper kupa finalinin oynanamamasından sebep ortaya çıkan boşluktan istifade, sakatlığını da göz önüne alarak, bir ara tatil yapmak istedi. dinlenme ve tedavi değil; tatil yapmak, gezmek istedi. sakattı evet, sivasspor ve kayserispor maçlarında oynama olasılığı yoktu evet ama bu kıtalar arası güzel bir tatil yapması gerektiği anlamına gelir miydi? hayır, bence gelmezdi. bu konu özelinde de her zaman olduğu gibi icardi'nin talepleri yine kırılamadı, yine o'nun istediği oldu.
icardi yönetilmesi, idare edilmesi gereken bir futbolcu. eğer böyle olmasaydı, 30 yaşında türkiye'de işi olmazdı. bunu hepimizin bildiği gibi ben de biliyorum. icardi'nin geçen sezon da idare edildiği bir dönem olmuştu, bunu da biliyorum. ancak 10 milyon euro bonservis ödendiği ve 10 milyon euro yıllık ücret karşılığında 3 yıllık bir sözleşmenin imzalandığı bir sezonun içerisinde, bu sefer icardi'nin sınırları da biraz zorladığını düşünüyorum. burada artık önemli olan bugünden itibaren icardi'nin vereceği performanstır. icardi'nin kasım 2022 - mayıs 2023 arası performansı galatasaray taraftarının kendisine olan sevgisinin kaynağıdır. bir benzerini de ocak 2024 - mayıs 2024 arası göstermek zorundadır icardi. galatasaray'ın o'na yaptığı kendi ölçeklerindeki büyük yatırımın karşılığını icardi vermelidir. o zaman şu ana kadar yaşananlar ve kimilerine göre yanlış olan şeyler unutulur gider. ama icardi kendisine gösterilen sevginin ve toleransın karşılığını veremezse, her konuda karar merciinin kendisi olması elbette ki konuşulur. eleştirilir. bundan daha doğal bir şey olamaz. her şey icardi'nin kendisinde başlayıp kendisinde bitiyor özetle. beni veya hiçbir galatasaraylıyı icardi'nin karakteri, özel hayatı, ihtiyaçları ilgilendirmiyor kısacası. biz bundan sonra sahada alıp alamadıklarımızı bakmalı ve öyle değerlendirme yapmalıyız.