684
üniversitedeyim dersimiz matematik.
hoca sene başı herkesin 5 imza hakkı var fakat gün olur evdekilerle tartışırsınız, hasta olursunuz vs bir imza hakkında benden size diyerek 6 imzalık hak oluşturmuştu.
benim 5 imza hakkım dolmuştu. ders günü ertelenen maç saatine denk geldi.
hoca derse girmeden önce kantine çıktım. kantinde 32 ekran bi tv vardı. kantinci kadir abiye “abi burada maç izleyebilir miyim ? diye sordum. o da tabi olm sorun yok deyip kumandayı verdi. sandalyeyi en öne çektim montumu da sandalyeye koyup sınıfa indim. hoca gelmeden sınıftakiler hayrola nereye deyince durumu anlattım bi anda sınıfta curcuna oluştu bizde gelicez izlicez diye. o sırada hoca sınıfa girdi bu ne gürültü lise değil burası falan diye bi çıkıştı. durumu anlatmaya başladılar maç var filan diye hocada laflarını havada kesip kimse çıkmıyor dedi. ben amfide eşyalarımı toparlayıp çıkarken kimse çıkmayacak dedim duymuyor musun ? dedi. bende durumu izah ettim çıkmam lazım bugüne kadar hiç bir maçı kaçırmadım vs dedim. hocada imzaya bakıp gidersen bırakırım dedi. bende siz bilirsiniz hocam konu sizinle alakalı değil benim için bu durum çok önemli ben hür irademle çıkacağım dedim. baktı ki ben çok kararlıyım tam kapıyı kapatıcam arkamdan sarııı (sarışınlığımdan dolayı eheheh) gel imzanı at diyerek geri çağırdı. tabi ben imzayı atıp vınn kantindeyim.
gole sevindikten sonra arkamı bi döndüm ki ne göreyim kantin benim yüzümden kahvehaneye dönmüş hatta kantinci kadir abi herkese çay dağıtıyor kahvehane usulü ahahahaha.
öyle ki bölüm başkanı sesleri duyup gelmiş bundan sonra böyle bir şey yapılmayacak diyerek yasak koydurtmuş. tabi maçı almışız isterse okulu kapatsınlar gram umrumda değil :)
sonra bana gelip soruyorlar okulu niye 7 yılda bitirdin diye.
kaç deplasman kaç maç yüzünden sınavlara mı gitmedim ablamın düğününe mi geç kalmadım havalimanından uçak mı kaçırmadım. aslında böyle hikayeleri kitaplaştırsak çok güzel olur bende hikaye çok valla :)
hoca sene başı herkesin 5 imza hakkı var fakat gün olur evdekilerle tartışırsınız, hasta olursunuz vs bir imza hakkında benden size diyerek 6 imzalık hak oluşturmuştu.
benim 5 imza hakkım dolmuştu. ders günü ertelenen maç saatine denk geldi.
hoca derse girmeden önce kantine çıktım. kantinde 32 ekran bi tv vardı. kantinci kadir abiye “abi burada maç izleyebilir miyim ? diye sordum. o da tabi olm sorun yok deyip kumandayı verdi. sandalyeyi en öne çektim montumu da sandalyeye koyup sınıfa indim. hoca gelmeden sınıftakiler hayrola nereye deyince durumu anlattım bi anda sınıfta curcuna oluştu bizde gelicez izlicez diye. o sırada hoca sınıfa girdi bu ne gürültü lise değil burası falan diye bi çıkıştı. durumu anlatmaya başladılar maç var filan diye hocada laflarını havada kesip kimse çıkmıyor dedi. ben amfide eşyalarımı toparlayıp çıkarken kimse çıkmayacak dedim duymuyor musun ? dedi. bende durumu izah ettim çıkmam lazım bugüne kadar hiç bir maçı kaçırmadım vs dedim. hocada imzaya bakıp gidersen bırakırım dedi. bende siz bilirsiniz hocam konu sizinle alakalı değil benim için bu durum çok önemli ben hür irademle çıkacağım dedim. baktı ki ben çok kararlıyım tam kapıyı kapatıcam arkamdan sarııı (sarışınlığımdan dolayı eheheh) gel imzanı at diyerek geri çağırdı. tabi ben imzayı atıp vınn kantindeyim.
gole sevindikten sonra arkamı bi döndüm ki ne göreyim kantin benim yüzümden kahvehaneye dönmüş hatta kantinci kadir abi herkese çay dağıtıyor kahvehane usulü ahahahaha.
öyle ki bölüm başkanı sesleri duyup gelmiş bundan sonra böyle bir şey yapılmayacak diyerek yasak koydurtmuş. tabi maçı almışız isterse okulu kapatsınlar gram umrumda değil :)
sonra bana gelip soruyorlar okulu niye 7 yılda bitirdin diye.
kaç deplasman kaç maç yüzünden sınavlara mı gitmedim ablamın düğününe mi geç kalmadım havalimanından uçak mı kaçırmadım. aslında böyle hikayeleri kitaplaştırsak çok güzel olur bende hikaye çok valla :)