3324
yan branşlar ve amatör şubeler ile beraber galatasaray'ın kötü yönetilen birimi.
her alanda erden timur olamaz o yüzden galatasaray'ın bahane üretmesi gibi bir durumu da olamaz.
uzun yıllar global bir tekstil firmasının yönetim olarak her kademesinde çalışan biri olarak söylüyorum ki, inanılmaz ötesi kötü yönetiliyor.
başlıca yapılması gerekenler:
- nitelikli insan
- üst düzey yöneticiler
- doğru üretici
- doğru ürün
- doğru pazarlama
türkiye bir tekstil cenneti, tekstil dediğime de bakmayın. aslında çok genel bir kavramdan bahsediyorum. gs store'da gördüğünüz ya da aklınıza gelen store'da olmayan her ürünün en alasını ülkemizde yapabilirsiniz. hakkari'den ağrı'ya, konya'dan samsun'a, izmir'den istanbul'a kadar aklınızın ermeyeceği tekstil fabrikaları var.
bugün herkesin giyindiği her segmentte markanın mutlaka ve mutlaka bir işlemi türkiye'de yapılıyordur. o yüzden bu kadar imkan varken, doğru insanları ve yöneticileri buraya yerleştirmemek galatasaray markasına yapılan bir ayıptır.
bugün kulüp ilan çıkarsa tasarım istiyorum dese, sabaha 10.000'den fazla tasarım bulur elinde. interaktif olsun demiyorum, benim bahsettiğim uç bir örnek ama neden yapılmasın. neden yapılamasın?
dünyada gezdiğim 30'dan fazla ülkeden ve ulaşamadığım ülkelerden de bir aracı ile satın aldığım çok geniş bir rozet ve anahtarlık koleksiyonum var, sanırım toplam 1500 parçadan fazlada. bir başka ülkeden ya da başka ülkenin kulübünden daha az adette galatasaray ile ilgili koleksiyona ait parçam var. satın almadığım, alamadığım için bulamadığım için.
konunun özetine gelirsek, reçete çok açık belli. tedarikçi ile güzel bir pazarlık ve özgürlük ile limit tamamen senin elinde. tedarikçiye kızmak ile işler yürümüyor.
tedarikçi senden 2 sene önce hiç satmadığın bir ürün için forecast talep edebilir, o zaman sen o forecast'i en iyi yapacak adamı bulacaksın. zamanı geldiğinde o ürünleri zamanında getiren, yaptıran, sunan ve pazarlayan adamı bulup koyacaksın.
maaştan kısarken itibardan kısmanın da gereği yok.
her alanda erden timur olamaz o yüzden galatasaray'ın bahane üretmesi gibi bir durumu da olamaz.
uzun yıllar global bir tekstil firmasının yönetim olarak her kademesinde çalışan biri olarak söylüyorum ki, inanılmaz ötesi kötü yönetiliyor.
başlıca yapılması gerekenler:
- nitelikli insan
- üst düzey yöneticiler
- doğru üretici
- doğru ürün
- doğru pazarlama
türkiye bir tekstil cenneti, tekstil dediğime de bakmayın. aslında çok genel bir kavramdan bahsediyorum. gs store'da gördüğünüz ya da aklınıza gelen store'da olmayan her ürünün en alasını ülkemizde yapabilirsiniz. hakkari'den ağrı'ya, konya'dan samsun'a, izmir'den istanbul'a kadar aklınızın ermeyeceği tekstil fabrikaları var.
bugün herkesin giyindiği her segmentte markanın mutlaka ve mutlaka bir işlemi türkiye'de yapılıyordur. o yüzden bu kadar imkan varken, doğru insanları ve yöneticileri buraya yerleştirmemek galatasaray markasına yapılan bir ayıptır.
bugün kulüp ilan çıkarsa tasarım istiyorum dese, sabaha 10.000'den fazla tasarım bulur elinde. interaktif olsun demiyorum, benim bahsettiğim uç bir örnek ama neden yapılmasın. neden yapılamasın?
dünyada gezdiğim 30'dan fazla ülkeden ve ulaşamadığım ülkelerden de bir aracı ile satın aldığım çok geniş bir rozet ve anahtarlık koleksiyonum var, sanırım toplam 1500 parçadan fazlada. bir başka ülkeden ya da başka ülkenin kulübünden daha az adette galatasaray ile ilgili koleksiyona ait parçam var. satın almadığım, alamadığım için bulamadığım için.
konunun özetine gelirsek, reçete çok açık belli. tedarikçi ile güzel bir pazarlık ve özgürlük ile limit tamamen senin elinde. tedarikçiye kızmak ile işler yürümüyor.
tedarikçi senden 2 sene önce hiç satmadığın bir ürün için forecast talep edebilir, o zaman sen o forecast'i en iyi yapacak adamı bulacaksın. zamanı geldiğinde o ürünleri zamanında getiren, yaptıran, sunan ve pazarlayan adamı bulup koyacaksın.
maaştan kısarken itibardan kısmanın da gereği yok.
