9
öncelikle (bkz: #345925),
zihinlerdeki futbola bakış açısını değiştirmeden turkcell süper lig kapansa da birşey olmaz, yerine yenisini kursan da birşey değişmez, bir sezon bitse de birşey değişmez. rekabet etmeyi kavga olarak algılayan bir millet olduğumuzdan rekabetin başarı getirici bir etken olduğunu bilmemiz gerekiyor. futbola spor olarak bakmak, sergen gibi zortlakların yerine sportmen insanları örnek alacak sporcuların yetişmesine çalışılması gerekir.
zaten bu ligi bunca yıldır sırtlayan hep galatasaray olmuştu. hala da bunun için tek uğraşan galatasaray. galatasaray'ın da skor futbolu oynadığını düşünesenize! derwall'leri kalli'leri getirmediğini bir hayal edin! fatih terim'e inanmadığını bir hayal edin! arda'ların tugay'ların yetişmediğini düşünün! katar'dan ne farkımız olacaktı? gören de petrol zengini ülkeyiz de para bok saçacak yer arıyoruz da, iki elimizle bir şeyimizi doğrultuyoruz da, vergilerin az futbolculara verilen para çok olmasının sebebi bu zanneder. çin'i hindistan'ı geç, dünyanın neredeyse en fazla genç nüfusa sahip ülkesinden biriyiz ama bu gençler idman yapmak yerine döner bıçaklarıyla taraftarlık yapmak peşinde olduğundan nüfusuna oranla en az lisanslı sporcuya sahip ülkeyiz.
son zamanlarda biraz düzelse de yıllarca yere düşse tenezzül etmeyeceğiniz yabancıların gelmesi nedeniyle yok olan onlarca yetenek sayabilirim size. alamıyorsan yetiştireceksin, bunun başka açıklaması yok. yetenekli insanların çıkmasını bekle, çıkınca al sonra biçare forma peşinde koşsun adam, yok olsun. (bkz: 2002 konfederasyon kupası kadrosu). bir elin parmağını geçmeyecek kadar transferden kar eden bir ülkeyiz, demek ki ortada bir sorun var. çözüm, ya politikayı değiştireceğiz ya da kendimiz yetiştireceğiz. başarıları hep kendimiz yetiştirdiğimiz iskeletin üzerine kaliteli yabancıları yerleştirerek aldığımız için bu çok zor ulaşılacak bir düşünce değil. ama gene aynı tas aynı hamam.
kanımca türk futbolunun gelişememesi sebebinin başlıca unsuru fenerbahçe'dir. yıllarca en yetenekli gençleri alarak heba eden, bir oda dolusu parayla flaş transferler yapıp avucunu yalayan, binbir çetrefille gelen başarılar, tarihinin en büyük başarısını getiren hocaya laf geçiremediği için hocayı kovan diktatör bir başkan vs. daha uzar gider ama antifenercilik yapmayayım. e sen keita ile elano ile aynı paraya baroni'yi getirirsen bu ülkeye, ali cengiz oyunlarıyla maçlar kazanıp, çirkefliğin daniskasıyla maçlara çıkarsan arkandakilere de neden böyle yapıyorsun diyemezsin. biz diyebiliyorsak armamız sayesindedir.
hal böyleyken, ligimizi neresinden tutarsak elimizde kalıyorken bu ligin bitmesi de birşey değiştirmeyecektir. seneye gene aynı senaryoyu okuyacağız. ancak aradaki fark şu olacak; gene biz ufku açacağız. eksiklerin giderilmesiyle amaçlanan futbol mantalitesinin yerleşmesi yaklaşacak, gene dünyanın çeşitli yerlerinde galatasaray forması giyen insanlar göreceğiz.
zihinlerdeki futbola bakış açısını değiştirmeden turkcell süper lig kapansa da birşey olmaz, yerine yenisini kursan da birşey değişmez, bir sezon bitse de birşey değişmez. rekabet etmeyi kavga olarak algılayan bir millet olduğumuzdan rekabetin başarı getirici bir etken olduğunu bilmemiz gerekiyor. futbola spor olarak bakmak, sergen gibi zortlakların yerine sportmen insanları örnek alacak sporcuların yetişmesine çalışılması gerekir.
zaten bu ligi bunca yıldır sırtlayan hep galatasaray olmuştu. hala da bunun için tek uğraşan galatasaray. galatasaray'ın da skor futbolu oynadığını düşünesenize! derwall'leri kalli'leri getirmediğini bir hayal edin! fatih terim'e inanmadığını bir hayal edin! arda'ların tugay'ların yetişmediğini düşünün! katar'dan ne farkımız olacaktı? gören de petrol zengini ülkeyiz de para bok saçacak yer arıyoruz da, iki elimizle bir şeyimizi doğrultuyoruz da, vergilerin az futbolculara verilen para çok olmasının sebebi bu zanneder. çin'i hindistan'ı geç, dünyanın neredeyse en fazla genç nüfusa sahip ülkesinden biriyiz ama bu gençler idman yapmak yerine döner bıçaklarıyla taraftarlık yapmak peşinde olduğundan nüfusuna oranla en az lisanslı sporcuya sahip ülkeyiz.
son zamanlarda biraz düzelse de yıllarca yere düşse tenezzül etmeyeceğiniz yabancıların gelmesi nedeniyle yok olan onlarca yetenek sayabilirim size. alamıyorsan yetiştireceksin, bunun başka açıklaması yok. yetenekli insanların çıkmasını bekle, çıkınca al sonra biçare forma peşinde koşsun adam, yok olsun. (bkz: 2002 konfederasyon kupası kadrosu). bir elin parmağını geçmeyecek kadar transferden kar eden bir ülkeyiz, demek ki ortada bir sorun var. çözüm, ya politikayı değiştireceğiz ya da kendimiz yetiştireceğiz. başarıları hep kendimiz yetiştirdiğimiz iskeletin üzerine kaliteli yabancıları yerleştirerek aldığımız için bu çok zor ulaşılacak bir düşünce değil. ama gene aynı tas aynı hamam.
kanımca türk futbolunun gelişememesi sebebinin başlıca unsuru fenerbahçe'dir. yıllarca en yetenekli gençleri alarak heba eden, bir oda dolusu parayla flaş transferler yapıp avucunu yalayan, binbir çetrefille gelen başarılar, tarihinin en büyük başarısını getiren hocaya laf geçiremediği için hocayı kovan diktatör bir başkan vs. daha uzar gider ama antifenercilik yapmayayım. e sen keita ile elano ile aynı paraya baroni'yi getirirsen bu ülkeye, ali cengiz oyunlarıyla maçlar kazanıp, çirkefliğin daniskasıyla maçlara çıkarsan arkandakilere de neden böyle yapıyorsun diyemezsin. biz diyebiliyorsak armamız sayesindedir.
hal böyleyken, ligimizi neresinden tutarsak elimizde kalıyorken bu ligin bitmesi de birşey değiştirmeyecektir. seneye gene aynı senaryoyu okuyacağız. ancak aradaki fark şu olacak; gene biz ufku açacağız. eksiklerin giderilmesiyle amaçlanan futbol mantalitesinin yerleşmesi yaklaşacak, gene dünyanın çeşitli yerlerinde galatasaray forması giyen insanlar göreceğiz.