• 2
    yeni formatıyla adım adım avrupa süper ligine geçişin ismi konmamış bir versiyonu olma yolunda. ilk beş sıradaki ülkeden dörder takım zaten katılım hakkına sahip. altıncı sıradaki ülkeye ise üç kontenjan ayrılmış durumda. ancak bu yetmemiş olacak ki, bir önceki sezonun en yüksek katsayısına sahip iki ülkeye toplamda iki kontenjan daha ayrılmış. bu katsayıya erişebilecek ülkeler de çok büyük olasılıkla ilk beş sıradaki ülkeler olacağına göre ilk altı sıradaki ülkeye 25 kontenjan ayrılmış durumda. yani toplam takım sayısı 32'den 36'ya çıkartılırken bunun 25'i ilk altı sıradaki ülkeye ayrılmış durumda.

    bu iki kontenjanı 7. ve 8. sıradaki ülkelere üçüncü takım kontenjanı olarak vermek, alt sıralardaki ülkelerin rekabetini arttırmak adına tetikleyici olabilirdi. böylece portekiz, türkiye, iskoçya, sırbistan, avusturya, durumlar düzeldiğinde ukrayna ve rusya gibi ülkeler sıkı bir rekabete girebilirlerdi.

    ayrıca takım kalitesi olarak baktığımızda da premier lig dışında herhangi bir ligin ilk dört-beş sırasının şampiyonlar ligine direkt katılımı hak ettiğini düşünmüyorum. elemeler oynanır, hak ediyorlarsa grup aşamasında yerlerini alırlar. rennes, lazio, villareal, betis, sociedad, marsilya, lens, union berlin, freiburg gibi takımların direkt katılıma sahip olması anlamsız.

    dünyada futbola ilginin azaldığından dert yanıyorlar. futbola erişilebilirlik azaldıktan sonra 60 dakika oynatmışsın, sahayı küçültmüşsün, ofsaytı kaldırmışsın fark etmez. hem izlenebirliği hem erişilebilirliği arttırmak gerekiyor. genç kuşak o maçı izleyebilecek ki takımına olan aidiyeti artsın, futbola olan tutkusu büyüsün. bunca farklı yayın platformu ve ödemelere çözüm bulunması gerekiyor. benim kuşaktaki çoğu insana sorsanız tgrt'de yayınlanan manchester deplasmanı ile farklı bir evreye geçildiğini anlatır. ancak o maç şifreli olsa belki de aynı duygular oluşmayacaktı. aynısı günümüzdeki gençler ve çocuklar için de geçerli.

    diğer yandan geçmiş dönemlere bakarsak doğu avrupa takımlarının yer yer başarılı olduğu dönemleri görebiliyoruz. kızılyıldız, steau bükreş, partizan gibi kulüplerin final seviyesini görmüşlüğü var. benim hatırladığım dönemde ise dinamo kiev, sheva'nın önderliğinde yarı final seviyesini görmüştü.

    yalnızca batı avrupa'nın birkaç ülkesiyle kısıtlarsanız futbola olan global tutku da zamanla söner. ukrayna, sırbistan, hırvatistan, türkiye, rusya'daki bir futbolsever de o hayali kurabilmeli. bu ülke takımlarının en büyük geliri, olası şampiyonlar ligi geliri iken bu takımları daha en baştan safdışı bırakmak çözüm değil.

    batı avrupa ülkelerinin yayın gelirleri, sponsorluk gelirleri, stad gelirleri zaten farklı bir seviyede. e sen cl gelirlerini de ağırlıkla bunlara tahsis edersen nasıl olacak? en azından eleme aşamasının ardından ak koyun kara koyun belli olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın