• 143
    milli takımın olağanüstü bir galibiyet aldığı karşılaşma.

    maç öncesi kadrolara baktığımızda türk milli takımında bazı zayıf noktalar göze çarpıyordu. stoper samet, sol bek cenk özkaçar hatta ismail yüksek diye sayabiliriz bunları.

    hırvatistan ise klâsik 4-3-3'leri ile sahadaydı. birbiriyle oynamaya alışık bir takım. hırvatistan deplasmanı, dünyada hangi takım giderse gitsin sıkıntılı bir deplasman bence.
    modric son demlerini de yaşasa, kulüp takımı gibi bir milli takım hırvatlar.
    bjelica'nin trabzon'a getirdiği oyunculara bakarsak, modricler sonrası hırvatistan milli takımının düşüş yaşayacağını söyleyebiliriz. yeni jenerasyonlarının seviyesini ben pek beğenmedim.

    bu maç özelinde montella'nın dokunuşlarından bahsetmesek ayıp etmiş oluruz. ilk 45 dakikadan bahsediyorum, milli takımlar için son zamanlarda izlediğim en iyi rakip karşılama diyebilirim.
    biz bu rakip karşılamayı terim'in son avrupa ligi döneminde görmüştük.
    4-4-2 ile tüm pas kanallarını kapatan, top rakipteyken çok doğru duran bir milli takım vardı. rakip ikinci bölgeye sızdığında ise ikili mücadelelerde çok başarılıydık.
    takım boyunu çok beğendim, hatlar arası mesafeleri çok beğendim, gerektiği yerde kırışmalara girdik ve kapılan toplarla hızlı hücumlara çıkmayı da başardık.
    tabi bu söylediklerim ilk yarı için geçerli.

    ikinci yarı takım oyundan düşmeye başladı, hakan çalhanoğlu uzun süredir bu mevkide oynamıyordu, maç boyunca aynı baskıyı yapması pek mümkün değildi, diğer oyuncular da ciddi şekilde yoruldular, değişikler biraz geç kaldı. sürekli aynı oyun disiplininde devam etmek kolay değil zaten.
    hırvatlar ikinci yarı savunma hattını bir hayli öne çıkardı ama üçüncü bölgedeki tercih hatalarından dolayı bu alanladan pek yararlanamadık. biraz daha sakin kalabilsek farkı artıracak pozisyonlar sıklıkla gelmişti.
    ikinci yarı yapılan tercih hataları, yaptığımız doğru alan savunmasını da bozdu. rus ruleti gibi onlar da gelmeye başladı. ismail yüksek kariyer maçını oynadı.
    abdülkerim şampiyonlar ligi seviyesinde olduğunu milli arenada da gösterdi. samet hata yapmadı ve sağlam durdu.
    barış alper açık alanda 100 m€'luk stoperi bile sürükleyip atabileceğini kanıtladı.
    salih özcan yine çok sağlam bir maç çıkardı.

    oyunculardan ziyade takım halinde gösterilen performansı takdir etmek gerekli, 45 dakikalık harika kurgulanmış bir oyun fakat ikinci yarı ufak tefek kırılmalar oldu.

    mesela sıkıntılarımızdan biri şu; oyunu dinlendiremiyoruz. samet'in topla arası iyi değil, kalecinin ayakları felaket her top rakipte, cenk özkaçar ile soldan genişleyerek oyun kurmak da mümkün değil zaten. oyunu dinlendirme şansımız olmadığı için ikinci yarı baskı yedik.
    daha fazla kalite ve daha fazla çalışma ile çözülebilir bu durum.

    okan buruk gibi kaleciye kadar basan bir sistem değil, belli bir bölgede bekleyip takım halinde alan daraltma ve pas kanallarını kapatmaya yönelik bir sistemdi. iki farklı yoğurt yiyiş şekli. iki stil de türk futbol tarihi için önemli galibiyetler getirdi.

    kenan yıldız'a bir parantez açılabilir, çok çok iyi bir kumaşı var. bugün biraz hantallık gösterdi ama u-21'de izlediğim maçlarda daha iyiydi, biraz maç ritmi yakalasa bu sorunu çözecek bence. çok beğeniyorum büyük potansiyel kesinlikle.

    arda güler sağlığına kavuşursa bu takımda çok faydalı olur, bence yeri en garanti oyunculardan biri. takımı yukarıya çekebilecek oyunculardan biri.

    bu performans için yeni teknik direktöre kendini beğendirmeye çalışan oyuncular performansı da diyebiliriz.
    performansların sürekliliğini diğer maçlarda göreceğiz.
    letonya maçı farklı bir maç, orada topu alıp rakibi açmamız lazım. milli takımı bugün rakip karşılama ve geçişte gördük, letonya maçı sette görme şansımız olacak.

    45 dakika da olsa kompakt oynayan bir milli takım görmek beni sevindirdi. bence umut vaadeden bir başkanı oldu.
    tebrikler montella.
App Store'dan indirin Google Play'den alın