204
fikstürü tamamlamak ve siyasilere kah oyuncak kah oy deposu olmak dışında gerçekçi bir hedefi olmayan takımlar.
galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor bu ülke futbolunda kitleselleşmeyi başarmış dört kulüp. doksanların bu kadar ota boka hassasiyet olmayan ortamında ağzı doldura doldura "dört büyükler" deniyordu. sonra hayatın her alanındaki yumuşamanın bir tezahürü olarak "şampiyon olmuş takımlar" dendi. bursaspor ve başakşehir'in aldığı şampiyonluklar sonrası uzun uzun isimleriyle anılır oldular.
bunlar gerek ekonomik güçleri, gerek arkalarındaki kitlenin potansiyeli, gerek buna bağlı devlet desteğiyle istese de batamayacak durumdalar...
bu dördünü ve taraftarını bir kenara koyarsak, bütün misak-ı milli içerisinde, takımları bu dördünden biriyle oynadığında bile kendi takımını destekleyen kaç kulüp ve taraftar var? birkaç istisnai kulüp/şehir dışında, bu dördünden birinin iç sahadaki "önemli" bir maçına "x ilinden" otobüsle gelen sayısı sorudaki yekünün toplamı ile kafa kafaya gelir muhtemelen.
kaldı ki üstteki paragrafta bahsi geçen istisnai kulüpler bile kendini bu saçmalıklardan soyutlamayı başarabilmiş değil. tarihsel olarak bir asırı devirmiş olan ankaragücü'nün son 10-15 yılda yaşadıkları ortada. 5. şampiyon bursaspor'un 2 sene sonra sahalarda olup olmayacağı belli değil. karşıyaka'nın nerede olduğunu kendi taraftarının bile bir kısmı bilmiyor. göztepe göztepe mi o bile tam net değil...
denizlispor, gençlerbirliği, gaziantepspor gibi bundan 20 sene öncenin iyi kötü bir karakteristiği olan kulüpleri onun bunun elinde oyuncak olurken tepki gösteren kişi sayısı dört haneleri bulmadı muhtemelen.
1960'lı yıllarda ulusal ligler kurulup mahalli amatör kümeden türkiye 2. ligine katılım teşviği verilince hemen her şehirdeki 4-5 takım birleşip şimdilerde bildiğimiz sonu spor olan kulüpleri bir araya getirmişti. 2010'lu yıllarda bu kulüplerin önemli kısmı batırılıp bu sefer sonundaki spor yerine başına yeni eklenen klonları türemişti.
muhtemelen 2030'lu yıllarda başındaki yeni de kaldırılıp daha über bir ek ile tekrardan sahalara sürülecekler.
çünkü bu ülkede futbol kulüpleri üzerinden döndürülecek tatlı rantlara olan talep hiçbir zaman bitmeyecek.
futbol kültürü kimin umurunda?
galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor bu ülke futbolunda kitleselleşmeyi başarmış dört kulüp. doksanların bu kadar ota boka hassasiyet olmayan ortamında ağzı doldura doldura "dört büyükler" deniyordu. sonra hayatın her alanındaki yumuşamanın bir tezahürü olarak "şampiyon olmuş takımlar" dendi. bursaspor ve başakşehir'in aldığı şampiyonluklar sonrası uzun uzun isimleriyle anılır oldular.
bunlar gerek ekonomik güçleri, gerek arkalarındaki kitlenin potansiyeli, gerek buna bağlı devlet desteğiyle istese de batamayacak durumdalar...
bu dördünü ve taraftarını bir kenara koyarsak, bütün misak-ı milli içerisinde, takımları bu dördünden biriyle oynadığında bile kendi takımını destekleyen kaç kulüp ve taraftar var? birkaç istisnai kulüp/şehir dışında, bu dördünden birinin iç sahadaki "önemli" bir maçına "x ilinden" otobüsle gelen sayısı sorudaki yekünün toplamı ile kafa kafaya gelir muhtemelen.
kaldı ki üstteki paragrafta bahsi geçen istisnai kulüpler bile kendini bu saçmalıklardan soyutlamayı başarabilmiş değil. tarihsel olarak bir asırı devirmiş olan ankaragücü'nün son 10-15 yılda yaşadıkları ortada. 5. şampiyon bursaspor'un 2 sene sonra sahalarda olup olmayacağı belli değil. karşıyaka'nın nerede olduğunu kendi taraftarının bile bir kısmı bilmiyor. göztepe göztepe mi o bile tam net değil...
denizlispor, gençlerbirliği, gaziantepspor gibi bundan 20 sene öncenin iyi kötü bir karakteristiği olan kulüpleri onun bunun elinde oyuncak olurken tepki gösteren kişi sayısı dört haneleri bulmadı muhtemelen.
1960'lı yıllarda ulusal ligler kurulup mahalli amatör kümeden türkiye 2. ligine katılım teşviği verilince hemen her şehirdeki 4-5 takım birleşip şimdilerde bildiğimiz sonu spor olan kulüpleri bir araya getirmişti. 2010'lu yıllarda bu kulüplerin önemli kısmı batırılıp bu sefer sonundaki spor yerine başına yeni eklenen klonları türemişti.
muhtemelen 2030'lu yıllarda başındaki yeni de kaldırılıp daha über bir ek ile tekrardan sahalara sürülecekler.
çünkü bu ülkede futbol kulüpleri üzerinden döndürülecek tatlı rantlara olan talep hiçbir zaman bitmeyecek.
futbol kültürü kimin umurunda?