407
hani ortama kız girince dengesi bozulan, normalde samimi olduğu arkadaşlarını bozmaya çalışan, onlardan sürekli rol çalan tipler vardır. öyle ortamlarda hep ön planda olmak isterler. normalde de baskın karakterlidir bunlar. bencilliklerini 1 kilometre öteden sezersiniz. arkadaşlık ilişkileri de genelde normal arkadaşlıklara göre daha fazla çıkar ilişkisine dayanır. ortamın popüler çocuğudur ama herkesle ilişkisi de yüzeyseldir. ne yapıyorlarsa aslında kendi faydaları için yapıyorlardır.
işte drogba tam olarak bu insan bence. biz galatasaray olarak onun arkadaşı olduk. birlikte eğlenceli vakit de geçirdik. ama drogba ne zaman ortama güzel bir kız gelse hep 2. plana attı bizi. sadece chelsea maçında da değil, örneğin yanında selçuk, sneijder varken frikikleri uzaya yollaması... veya real madrid maçında da attığı golden sonra topu alıp santraya koşmadı mesela. kendi golünü kutladı. ama en azından bizi de sevindirmişti ne olursa olsun o maç. neyse ufak tefek şeyler...
ben drogba'yı çok severdim. her ne kadar ne zaman frikik olsa topun başında mesafe tanımaksızın kendisini gördüğümde cinnet geçirsem de çok iyi oyuncuydu.
ama chelsea maçı... güzel bir kızın yanında biraz caka satmak için en yakın arkadaşını aşağılayan o insan olduğunu tam olarak fark ettik işte. resmen aşağılandık o maç abi... sırf bir chelsea uğruna. hani biz senin takımındık olm... niye sattın bizi...
şöyle de bakmak lazım, her arkadaşlık ilişkisi de aynı olmak zorunda değil. fatih, hasan, necati, arda, sabri, muslera, melo, icardi... bu isimler bize değer verdiklerini az çok hissettirdiler. bazılarıyla da arkadaşlık anlayışımız farklı olsun. ne yapalım... bazı arkadaşlıklar da gomis gibi oluyor. bazıları da drogba gibi oluyor. sonuçta onlarla da güzel zamanlar geçirdik.
galatasaray'ın şampiyonlar ligi'nden elenmesine sebep olan maç.
işte drogba tam olarak bu insan bence. biz galatasaray olarak onun arkadaşı olduk. birlikte eğlenceli vakit de geçirdik. ama drogba ne zaman ortama güzel bir kız gelse hep 2. plana attı bizi. sadece chelsea maçında da değil, örneğin yanında selçuk, sneijder varken frikikleri uzaya yollaması... veya real madrid maçında da attığı golden sonra topu alıp santraya koşmadı mesela. kendi golünü kutladı. ama en azından bizi de sevindirmişti ne olursa olsun o maç. neyse ufak tefek şeyler...
ben drogba'yı çok severdim. her ne kadar ne zaman frikik olsa topun başında mesafe tanımaksızın kendisini gördüğümde cinnet geçirsem de çok iyi oyuncuydu.
ama chelsea maçı... güzel bir kızın yanında biraz caka satmak için en yakın arkadaşını aşağılayan o insan olduğunu tam olarak fark ettik işte. resmen aşağılandık o maç abi... sırf bir chelsea uğruna. hani biz senin takımındık olm... niye sattın bizi...
şöyle de bakmak lazım, her arkadaşlık ilişkisi de aynı olmak zorunda değil. fatih, hasan, necati, arda, sabri, muslera, melo, icardi... bu isimler bize değer verdiklerini az çok hissettirdiler. bazılarıyla da arkadaşlık anlayışımız farklı olsun. ne yapalım... bazı arkadaşlıklar da gomis gibi oluyor. bazıları da drogba gibi oluyor. sonuçta onlarla da güzel zamanlar geçirdik.
galatasaray'ın şampiyonlar ligi'nden elenmesine sebep olan maç.