3148
galatasaray'da izlediğim sağ bekler icerisinde belki en iyisi demek ayıp olur ama en favori bekim kendisidir. bilenler bilir galatasaray yillar boyu sağ bek lanetinden çekmiş bir takım. herkesin en kolay adam bulduğu bölgelerden biriyken biz yıllarca sağ beke transfer yapip yine (bkz: sabri sarıoğlu)'na kalıyorduk. o da fena iş cikarmadi ama sabri idi işte kendini kabullendirmekle dalga gecirmek arasinda gidip gidip geldi yillarca. sonra bu kara yağız çıktı geldi fransa'nın dibinden ve bize yaklaşık iki sezondur izlettigi acayip seyi standart hale getirdi artik. harika bir fiziksel güç, bitmeyen enerji, soğukkanlılık, mükemmel bir ilk kontrol, temiz bir ayak... canim boey'i izlemeyi çekti yazarken... amaa bu sezonu bence onun kariyeri icin artık eşik atlama sezonu. hücumda yaptiklari onun icin belirleyici olacak. özellikle de orta ve asist kısmında. çünkü her iki alanda da artık gelişim göstermesi bir üst seviye için şart hale geldi hele ki sampiyonlar liginde. daha önce yemek yapmış olanlariniz bilirler hani yemeğe tuz atarken biraz daha mi koysam dersiniz ve koyduktan sonra çok tuzlu oldugunu fark edersiniz ya... boey'un ortalarini izlerken düşündüğüm de tam olarak bu oluyor. çocuğun aslında ortaları düzgün, iyi de gidiyor daga tasa degil ceza sahasina düşüyor genelde ama bacak gücünü mü ayarlamiyor mudur nedir top hep fazla fazla gidiyor. sanki yetenekten cok mental sorunu var gibi bu konuda. daha sert vurursam daha iyi gider yoksa yetismez diye mi düşünüyor bilmiyorum ama bu orta isini de cozerse ya da ceza sahasina half spaceden girip cut backleri gelistirirse yıllarca adini minnetle anacagimiz bir bekimiz olur.
