3351
ihsan kalkavanların kulübüdür. mit elemanı ve semra özal'ın özel bir dostu olan şahsın ise efsane olarak anıldığı ve abartıldığı bir kulüptür. her sene şu herifin* anılmasından midem bulanıyor artık. bu herifin türk sporuna veya galatasaray beşiktaş dostluğuna falan kattığı şey nedir? galatasaray'a şerefli ikincilik gibi iğrenç bir imada bulunması mı? tribünlere türkiye tarihinde ilk kez nifak tohumu ekmek mi? devletin derin damarları ile ilişki kurup şampiyonluk çalmak mı? mafyatik kişilerin kulübe girmesini sağlayıp futbolu dizayn etmeye çalışmak mı? beşiktaşlıların efendi mefendi diye abartması dışında bu herifin türk futbol tarihine ve türk sporundaki fair playe katkısı nedir? yoksa kör gitti badem gözlü mü oldu? bazı siyasiler ilk defa beşiktaş ile ne zaman iletişime geçti ve bu siyasiler beşiktaş yöneticileriyle ne zaman yakınlaştı? bugün londra'da takılan şahsı çok şerefli ve erdemli olan seba neden yıllarca kulübün içinde tutmak zorunda kaldı hatta ona boyun eğmek zorunda kaldı? bu arkadaş yıllarca seba'ya muhalefet edip nasıl tekrar tekrar beşiktaş sportif şubelerinin başına seba tarafından getirildi? eli kanlı mafyatik kişilerin seba ile ilişkisi nedir? bahçeli gibi derin bir kişilik nasıl çıkıp açık açık ben koyu beşiktaşlıyım dedi geçen seneye kadar? kimse bahçeli'nin doğuştan beşiktaşlı olduğunu düşünmüyordur herhalde. tribünlerde hükümet istifa çınladığında beşiktaş üyeliğinden çıkan bahçeli'nin ayağına kadar hangi beşiktaş yöneticileri gitti ve saatlerce bahçeli onları kapıda bekletip azarladı ve yalvar yakar olmalarına rağmen onları kovdu? ahmet nur çebi vergi borçlarını kimin aracılığı ile sildirdi? şimdi siz seba'nın şerefli ve efendi olduğunu düşünüyorsunuz öyle mi? ben de o zaman billong'un dövmesinin çok güzel olduğunu düşünüyorum. bir galatasaraylının özellikle de 90ları yaşamış bir galatasaraylının beşiktaş'a ve seba'ya sempati duymasını asla anlayamayacağım.