16052
türkiye'de -aslında her yerde ama bizde çok- yükselen tahammülsüzlük ve ağır, kırıcı sosyal medya dilinin kullanımının son dönemde yükseldiğini gördüğüm platform.
dostlar, burada galatasaray sevdalılarıyız. bir takımı bu kadar çok sevmenin, bu kadar çok sevinmenin, üzülmenin zaten psikolojik, sosyolojik bir sürü teorisi vardır. ama hani diyorum bazen bu kadar sert bir dil kullanmasak mı? yani sözlüğümüz çok değerli, hatta bence şu an ülkede kalan az sayıdaki seviyeli ve eğlenceli online platformlardan biri ve aynı zamanda etkili.
ama her şeyi bu kadar ciddiye alıp sert bir dil kullanmaya, gerilmeye, sinirlenmeye, birbirimizi kırmaya gerçekten gerek var mı? binlerce insanız burada yazıyoruz, binlerce farklı fikir, binlerce farklı hayat ve geçmiş... herkesin olaylara baktığı pencere farklı, olayları yorumlama biçimi farklı. size çok mantıklı ve doğru gelen bir fikir hakkında başkası tamamen mantıklı gerekçelerle zıt düşünebilir. niye böyle durumlarda birbirimize hak vermek, birbirimizi anlamaya çalışmak ve fikir ayrılığını kabul etmek yerine sert bir dille konuşuyoruz, laf sokuyoruz hatta bazen neredeyse hakaret ediyoruz?
aslında bu entrynin zamanlaması muhtemelen epey kötü yazıldığı an itibariyle. şu an benim hayatımda çok az; belki de hiç görmediğim güzel bir ortam var öncelikle icardi dolayısıyla. gerçekten 28 yaşındayım şu ana kadar hiçbir futbolcunun ve takımın böyle ilginç bir hava oluşturduğunu görmedim. kalite ve oyun olarak değil bu bahsettiğim, zaten anladınız şu an hepimizde çok değişik, daha önce bilmediğimiz bir his var. belki de ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı bir kaçıştır bu kim bilir?
neyse, hepimiz galatasaray'ı seviyoruz. birbirimizi kirmayalım, sevelim, anlamaya çalışalım çünkü neden olmasın ki? değer mi manasız kalp kırmalara, hakaretlere? bence değmez.
kucaklıyorum ve öpüyorum. hep beraber nice güzel anlara, şampiyonluklara, avrupa zaferlerine.
dostlar, burada galatasaray sevdalılarıyız. bir takımı bu kadar çok sevmenin, bu kadar çok sevinmenin, üzülmenin zaten psikolojik, sosyolojik bir sürü teorisi vardır. ama hani diyorum bazen bu kadar sert bir dil kullanmasak mı? yani sözlüğümüz çok değerli, hatta bence şu an ülkede kalan az sayıdaki seviyeli ve eğlenceli online platformlardan biri ve aynı zamanda etkili.
ama her şeyi bu kadar ciddiye alıp sert bir dil kullanmaya, gerilmeye, sinirlenmeye, birbirimizi kırmaya gerçekten gerek var mı? binlerce insanız burada yazıyoruz, binlerce farklı fikir, binlerce farklı hayat ve geçmiş... herkesin olaylara baktığı pencere farklı, olayları yorumlama biçimi farklı. size çok mantıklı ve doğru gelen bir fikir hakkında başkası tamamen mantıklı gerekçelerle zıt düşünebilir. niye böyle durumlarda birbirimize hak vermek, birbirimizi anlamaya çalışmak ve fikir ayrılığını kabul etmek yerine sert bir dille konuşuyoruz, laf sokuyoruz hatta bazen neredeyse hakaret ediyoruz?
aslında bu entrynin zamanlaması muhtemelen epey kötü yazıldığı an itibariyle. şu an benim hayatımda çok az; belki de hiç görmediğim güzel bir ortam var öncelikle icardi dolayısıyla. gerçekten 28 yaşındayım şu ana kadar hiçbir futbolcunun ve takımın böyle ilginç bir hava oluşturduğunu görmedim. kalite ve oyun olarak değil bu bahsettiğim, zaten anladınız şu an hepimizde çok değişik, daha önce bilmediğimiz bir his var. belki de ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı bir kaçıştır bu kim bilir?
neyse, hepimiz galatasaray'ı seviyoruz. birbirimizi kirmayalım, sevelim, anlamaya çalışalım çünkü neden olmasın ki? değer mi manasız kalp kırmalara, hakaretlere? bence değmez.
kucaklıyorum ve öpüyorum. hep beraber nice güzel anlara, şampiyonluklara, avrupa zaferlerine.