resim
Servet Çetin
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:43
Uyruk:Türkiye
  • 730
    türkiye'de şampiyonluk kutlamasında ismi en fazla coşkuyla zikredilen ilk defans futbolcusu unvanına sahiptir.

    evet, iki sezon önceden bahsediyorum.. 2007 yazında sivasspor'dan galatasaray'a transferine çoğu galatasaraylı'nın aksine ben sevinmiştim. "servet değil şampiyonluk istiyoruz" pankartıyla tribün olarak iyi laf sokmuştuk ama madalyonun bir de diğer yüzü vardı. misal 2006-07 sezonunun 33. haftasında oynanan ve fenerbahçe'nin şampiyon olarak ali sami yen'e formalite amacıyla çıktığı maçta attığı iki gole (iki yan top ve lugano ile edu) bakalım, o takımın servet çetin tarzı uzun boylu bir stopere alanen ihtiyacı olduğu ortaya çıkacaktı. song-tomas ikilisi, falco-stumpf'tan sonra en sevdiğim ikiliydi ama hava toplarındaki zaafiyeti, artık gına noktasına gelmişti. o söz konusu sezon her duran top ya da korner, kabus olmuştu (sami yen'de uzatmalarda ufuk ateş'ten yenen golle 3-3 kaldığımız konya maçı mesela hemen aklıma geldi).

    işte bu noktada servet çetin'e asla soğuk bakmamıştım. normalde bilenler bilir fenerbahçe orijinini geçtim, sırf çocukken fenerli diye caner erkin'e daha oynamadan soğuk bakabilecek bir galatasaraylıyım. amma ve lakin servet çetin'i ayırmak gerekti. daha sivasspor'a transferi sonrası ntv'de burcu esmersoy'un konuğu olduğunda adamlık dersi vermişti. keza sezon sonunda beşiktaş daha fazla ücret önermesine rağmen "galatasaray'a sözüm var" diyerek gene gerekeni yapmıştı.

    2007-08 sezonunda galatasaray'ın 34 haftalık lig maratonuna baktığımızda en istikrarlı oyuncusuydu servet çetin. ligin ikinci yarısında ona arda turan, mehmet topal ve emre güngör ayak uydurmuştu. taraftar da özellikle florya'daki şampiyonluk kutlamalarında en fazla tezahüratı servet'e yaparak ona hakkını teslim etmişti. hatta 16. haftadaki sivasspor maçında arda turan'a gider koyduğunda da taraftar servet'in yanında olmuştu. güzel ve istem dışı gelen bir sevgiydi..

    servet çetin'in o sezon 3 kritik golü vardı. gaziantep'te uzatmalarda attığı golle namağlup unvanını bir süre daha korumamızı sağlamış, rize'de kafayla affetmemiş, denizlispor maçında hayat vermişti...

    kalli ile savunma futbolunu oynamayı ve gol yemeden kazanmayı becerebilen galatasaray'a uyumu ve başarısı muazzamdı... ama sonrası malum.. önce michael skibbe, sonra frank rijkaard.. hücum futbolunu öncelikle kabul eden ve totoş futbolu oynayan takımda, servet'in hataları fazlasıyla gözümüze battı. mesela eyvallah, beşiktaş matteo ferrari'yi aldı, iyi iş yaptı. adam boru gibi topçu. ama iddia ediyorum ya allah bismillah 8 savunma ile sahaya çıkan beşiktaş takımına koy servet'i, o da en az ferrari kadar kahraman olur.

    ama yumuşak futbolu tercih eden galatasaray'da servet çetin artık yapamıyor işte.. aklıma o sonun başlangıcı olan eskişehir deplasmanı geldi. yediğimiz ilk gol mehmet topal'ın çabasıyla gelse de servet'in de çorbada tuzu vardı. vücudunu hiç doğru ayarlayamadı ve o dengesiz hareket eden koray'ın 18 içine girişini engelleyemedi.. hele ikinci golde yediği feyk.. adam 35 metreden vuracak gibi yaptı, servet öyle bir balıklama atladı ki, koray arslan'a 20 metreden çuval leo franco'yu avlamak kaldı..

    neyse servet çetin'in uzun uzadıya hatalarını ya da başarılarını anlatacak değilim. tabii galatasaray'ın skor dezavantajına düştüğünde yaptığı panik, sebep olduğu gereksiz taçlar ve oyundan çaldığı zamanları da es geçmemek gerek.

    şu var ki ben servet çetin tarzı futbolcuyu severim. tribüne oynamaz ve sahaya çıktığında sonuna kadar mücadelesini eder. yalnız çevreme hep diyorum; bugün rijkaard'ın yerinde olsam, jo ve elano'dan sonra sezon sonuna kadar kadro dışı bırakacağım ilk futbolcu olur servet.

    arkadaş bu takımda eskişehir deplasmanında 2-0 yenikken, abdul kader keita oyundan çıkıp yerine emre çolak girdi. ki o gün arda turan dökülüyordu. keita'nın kötü gününde çekilmediği bir gerçek ama adam keita. ölüsü bugünün şartlarında 10 emre çolak eder. ki o gün eskişehir'de o anda oyundan çıkmazdı. neyse diyeceğim şu ki; bu servet'in, beşiktaş ve trabzon deplasmanlarında formasını emre güngör'e kaptırdığı için girmediği trip kalmadı. ısınmaya çıkmamalar, oynadığı maçlardan sonra bile teknik heyeti iğneleyici laflar..

    arkadaş bir dur.. yani emre güngör denen adam, trabzon'dan puansız ayrılmamızı sağlayan golü yedirdi, bırak çevremdeki galatasaraylılar'ı sanal alemde bile küfür yemedi. "olsun, iyi oynadı" diye övgü bile aldı. yani emre güngör yerine oynuyor diye triplere giriyorsan, yazıktır günahtır. senden hareket ederek bu mantıkla eskişehir maçından sonra keita'nın futbolu bırakması gerekti.

    evet gelinen nokta açık.. servet, rijkaard ile mutlu değil. ve geçen yaz marsilya'ya satışını gerçekleştiremeyen yönetime de kızgın. an itibariyle de giderlerini fazlasını yapıyor. keşke önce topunu oynasa, sonra bunları yapsa.. ama olmuyor. sağlam emre güngör'e ne yazık ki tercih etmem. muhtemelen sezon sonunda ayrılır... giderse üzülmem, kalırsa da üzülmem. her halükarda yolu açık olsun işte...
App Store'dan indirin Google Play'den alın