830
tudor'un takımdan ayrılışıyla marsilya tarafından gözden çıkarılan oyuncu. marsilya bedavaya alıp 1 sene sonra 1.5 milyon euro'ya sattı kendisini.
en azından orada tutunmaya çalışsaydı bartuğ'un fransa'ya gitmesini anlardım, çalışmalıydı da ligue1 olmaz ligue 2. ama zaafiyet karakterde olunca gerekliliklerin veya doğruların da bir önemi kalmıyor.
velhasıl her şeye rağmen yetenekli bir çocuk bartuğ. kağıt üstünde fenerbahçe arda güler'in gidişi sonrası akademi liginin diğer yıldızını transfer etti. lakin iş sadece yetenekle, top tekniğiyle bitseydi kendisinden önce çıkacak 1 kamyon adam vardı.
ben yine çuvaldızı kendimize batırmayı tercih edeceğim.
u19 takımının kaptanı, altyapında en potansiyelli gördüğün oyuncu kulüpten kaçıyor, yetmiyor elin fransızı senin 15 sene yetiştirdiğin 5 kuruş para kazanamadığın oyuncuya 1 sene sadece idman yaptırıp üzerinden 1.5 milyon euro kazanıyor. en nihayetinde senin eskiden kaptan yaptığın çocuk, neredeyse akademiden ayrılır ayrılmaz soluğu fenerbahçe'de alıyor.
1- onca sene yetiştirdiğin çocuklar, 1 senede fenerbahçe'ye gidiyorsa önce eğitmenlerini sorgulayacaksın. kaptanlığa kadar yükselttikleri bu oyuncuya aidiyet duygusunu aşılayamamışlar, karakteri hakkında yeterince bilgi sahibi olamamışlar demektir.
2- tesislerde menajerler cirit atmayacak. onun yerine oyuncuların fiziksel ve mental gelişimi, kariyer planlamaları için gerekli düzenlemeleri yapacak görevliler getireceksin.
nasıl a takıma oyuncu alırken karakter testi yapılıyorsa, altyapı oyuncuları da düzenli aralıklarla bu teste tabi tutulacak. bilgi güçtür diye boşuna demiyorlar. oyuncuyla alakalı her türlü bilgiyi elimizde bulundurmalıyız. geçen ay ne durumdaydı, şu an ne durumda. kondisyon testleri, fiziksel güç testleri.
sonra oyuncuya diyeceksin ki aslanım bak a takımdaki kondisyon ve güç testlerinin sonuçları böyle böyle. senin de böyle böyle. standartını oraya yükseltmeden a takımda şans beklemeyeceksin, yükseltirsen de a takımda şans bulacaksın.
çocuğun önüne gerçek, somut vaatler koyacaksın ki ne yapması gerektiğini bilecek. potansiyeli varsa bizle devam edecek.
en azından orada tutunmaya çalışsaydı bartuğ'un fransa'ya gitmesini anlardım, çalışmalıydı da ligue1 olmaz ligue 2. ama zaafiyet karakterde olunca gerekliliklerin veya doğruların da bir önemi kalmıyor.
velhasıl her şeye rağmen yetenekli bir çocuk bartuğ. kağıt üstünde fenerbahçe arda güler'in gidişi sonrası akademi liginin diğer yıldızını transfer etti. lakin iş sadece yetenekle, top tekniğiyle bitseydi kendisinden önce çıkacak 1 kamyon adam vardı.
ben yine çuvaldızı kendimize batırmayı tercih edeceğim.
u19 takımının kaptanı, altyapında en potansiyelli gördüğün oyuncu kulüpten kaçıyor, yetmiyor elin fransızı senin 15 sene yetiştirdiğin 5 kuruş para kazanamadığın oyuncuya 1 sene sadece idman yaptırıp üzerinden 1.5 milyon euro kazanıyor. en nihayetinde senin eskiden kaptan yaptığın çocuk, neredeyse akademiden ayrılır ayrılmaz soluğu fenerbahçe'de alıyor.
1- onca sene yetiştirdiğin çocuklar, 1 senede fenerbahçe'ye gidiyorsa önce eğitmenlerini sorgulayacaksın. kaptanlığa kadar yükselttikleri bu oyuncuya aidiyet duygusunu aşılayamamışlar, karakteri hakkında yeterince bilgi sahibi olamamışlar demektir.
2- tesislerde menajerler cirit atmayacak. onun yerine oyuncuların fiziksel ve mental gelişimi, kariyer planlamaları için gerekli düzenlemeleri yapacak görevliler getireceksin.
nasıl a takıma oyuncu alırken karakter testi yapılıyorsa, altyapı oyuncuları da düzenli aralıklarla bu teste tabi tutulacak. bilgi güçtür diye boşuna demiyorlar. oyuncuyla alakalı her türlü bilgiyi elimizde bulundurmalıyız. geçen ay ne durumdaydı, şu an ne durumda. kondisyon testleri, fiziksel güç testleri.
sonra oyuncuya diyeceksin ki aslanım bak a takımdaki kondisyon ve güç testlerinin sonuçları böyle böyle. senin de böyle böyle. standartını oraya yükseltmeden a takımda şans beklemeyeceksin, yükseltirsen de a takımda şans bulacaksın.
çocuğun önüne gerçek, somut vaatler koyacaksın ki ne yapması gerektiğini bilecek. potansiyeli varsa bizle devam edecek.
