4900
özel hayatındaki dalgalanmalarla, eskiyi aratan performansıyla, popülerliğini ve coşkusunu kaybetmeye başlayan, eski günlerine dönüşü arayan bir oyuncu, sevilmeyi özleyen bir insan ile yine eski günlerine dönme hayali kuran büyük bir kulübün buluşmasıyla yazılan bir hikaye. bayılıyorum böyle hikayelere. böyle hikayeler de galatasarayımızda çok iyi yaşanır. bu artık bir tesadüf değildir, çokça örneği yaşanmıştır. taraftarla oyuncu arasındaki bu bağ ayrı bir keyif verir insana, ayrı bir tutkuya dönüşür. iki taraf da birbirine vefa duyar artık, iki taraf da birbirini yaşar. geldiğinde uçaktan iner inmez görülen gözlerindeki mutluluk, şaşkınlık, yüreğindeki heyecan, iyi bir futbolcu performansından öte taraftar-futbolcu arasındaki frekans uyumu... daha pek çok şey. bu bağ bakalım daha nasıl başarıların önünü açacak. izlediğimiz serinin ilk filmiydi. devamı mutlaka gelmeli bu hikayenin hem de bir an önce.