4294
2010-2011 sezonu üzerinden şenol güneş'i mağdur edilmiş, haksızlığa uğramış ve galatasaraylılar tarafından desteklenmesi gereken bir teknik adam olarak hiçbir zaman değerlendirmedim çünkü okuduğum telefon görüşmesi kayıtlarında trabzonspor da o sezon bana hiç masum gelmemişti (tıpkı beşiktaş gibi). 2010-2011 sezonunun tertemiz şampiyonu fenerbahçe değildir, bu kesin ama trabzonspor mudur o da tartışılır. bence değildir. velev ki ben yanılıyor olayım ve şenol güneş mağdur edilmiş taraf olsun; kendisi 11 haziran 2015 tarihinde beşiktaş'a imza atarken "teknik adamlık kariyerimdeki ilk şampiyonluğumu yaşamak istiyorum" diyecek kadar "profesyoneldir". bursaspor'dayken istanbul'un havası hakkında meteorolog kesilirken, bir istanbul takımına imza attığı gün trabzon şehrinin davasından vazgeçen biridir kendisi. istanbul'un havasından (parasından desek daha doğru aslında), daha ilk günden etkilenmiştir. haziran 2015'te 2010-2011 sezonunu unutan birinin ilerleyen yıllarda verdiği hiçbir demeç, yaptığı hiçbir açıklama beni şaşırtmamakta. galatasaraylıları da bence şaşırtmamalı. şenol güneş'in umursamadığı bir şeyi galatasaraylılar neden umursasın?
2017-2018 sezonunda fenerbahçe ve aykut kocaman ile yaşadığı sürtüşmeler ve bu sürtüşmeden doğan olayların ardından sergilediği tavırla nasıl bir şark kurnazı olduğunu cümle aleme ispat etmiş biridir şenol güneş aynı zamanda. her ne kadar fatih hoca beşiktaş maçlarında kendisine yönelik yapılan "tiyatrocu şenol güneş" tezahüratını dostluklarından sebep durdursa da, kendisi tiyatrocudur. nerede hangi oyunu sergilemesi gerekiyorsa, o oyunu sergiler. dün başka olur, bugün başka olur, yarın bambaşka olur. ali koç yarın ismail kartal ile fenerbahçe arasındaki sözleşmeyi fesh edip güneş'e yıllık 3 milyon euro'dan 3 yıllık sözleşme teklif etse, şenol hoca ne trabzonspor'u hatırlar ne beşiktaş'ı. ne de çoktan unuttuğu 2010-2011 sezonu aklına gelir. koşa koşa gider, en büyük fenerbahçeli'den daha fenerbahçeli olur. değmez yani üzerinde bu kadar konuşmaya, üzülmeye. ne olup ne olmadığını çok uzun yıllar önce belli etmiş birisidir şenol güneş.
2017-2018 sezonunda fenerbahçe ve aykut kocaman ile yaşadığı sürtüşmeler ve bu sürtüşmeden doğan olayların ardından sergilediği tavırla nasıl bir şark kurnazı olduğunu cümle aleme ispat etmiş biridir şenol güneş aynı zamanda. her ne kadar fatih hoca beşiktaş maçlarında kendisine yönelik yapılan "tiyatrocu şenol güneş" tezahüratını dostluklarından sebep durdursa da, kendisi tiyatrocudur. nerede hangi oyunu sergilemesi gerekiyorsa, o oyunu sergiler. dün başka olur, bugün başka olur, yarın bambaşka olur. ali koç yarın ismail kartal ile fenerbahçe arasındaki sözleşmeyi fesh edip güneş'e yıllık 3 milyon euro'dan 3 yıllık sözleşme teklif etse, şenol hoca ne trabzonspor'u hatırlar ne beşiktaş'ı. ne de çoktan unuttuğu 2010-2011 sezonu aklına gelir. koşa koşa gider, en büyük fenerbahçeli'den daha fenerbahçeli olur. değmez yani üzerinde bu kadar konuşmaya, üzülmeye. ne olup ne olmadığını çok uzun yıllar önce belli etmiş birisidir şenol güneş.
